Ak Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, Bugün olduğu gibi geçmişte de yaptığımız tüm hizmetlere bir kulp takmayı marifet sayan ve bunu kendine vazife edinmiş Sayın Kılıçdaroğlu. Atatürk Havalimanı yıkılmıyor, milletin hizmetine sunuluyor dedi.
Karahocagil mecliste yaptığı açıklamada, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 2001 yılında Sabiha Gökçen Havaalanı için sarf ettiği sözler ile basın açıklamama başlamak istiyorum. 2001 yılında boş bir proje şeklinde lanse ettiği Sabiha Gökçen Havalimanı hakkında “Uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka bir ülke gördünüz mü siz? Bu Tuz Gölü’ne alabalık tesisi yapmaya benzer.” diyor kendileri.
21 yıl önce Sabiha Gökçen Havalimanı için böyle bir açıklama yapan zat ile ilgili şimdi soruyorum sizlere böyle akıl yapısına sahip biri ülkenin başında ve ülkeyi yönetiyor olsaydı Türkiye, bugün hangi dönemleri, hangi devirleri yaşıyor olacaktı.
Sabiha Gökçen Havalimanı, ulusal ve uluslararası pek çok ödüle layık görüldüğü gibi 2019 yılında dünyanın önde gelen havacılık organizasyonlarından biri olan Asya Pasifik Havacılık Merkezi tarafından havacılık sektörüne küresel ölçekte yaptığı büyük katkılar ve yıl içerisinde 30 milyonu aşan yolcu sayısıyla "Yılın En İyi Havalimanı" ödülüne layık görüldü Sayın Kılıçdaroğlu.
İnanın bu ülke için bir çivi bile çakacak potansiyele sahip değil bu şahıs. Ya tutarsa değip bol kepçeden, yalanı, iftirayı sallıyor. Kemal Kılıçdaroğlu tıpkı o gün Sabiha Gökçen'e karşı çıktığı gibi İstanbul Havalimanı’na da karşı çıkarak dış güçlerin sözcülüğünü yapmıştır. O günlerde sarf ettiği sözlerin benzerlerini bugün de İstanbul Havalimanı için söylemeye devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu! Bizler sadece bugünün Türkiye’sine değil gelecekte ne olacağını veya neye ihtiyaç duyulacağını görüp ona göre hizmet üretip, sunuyoruz. Sen zaten öngörüsü olan bir lider olabilseydin, önünü görebilseydin, çocukların bile güleceği bu sözleri söylemekten imtina ederdin. Türkiye’nin her milli projesine karşı çıkan CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu yine bir açıklamasında ki, Almanya’da yaptığı bir konuşmada, “Türkiye’ye gelmeyin can güvenliği yok” çağrısında bulunuyor. Kılıçdaroğlu'nun geçmişteki ve günümüzdeki söylemlerine baktığımda aradan geçen onca yıla rağmen değişmediği ve hala ülkesini kötüleyerek yapılan projelere köstek olmaya çalıştığını, ülke düşmanı ajanlar gibi ülkesinin aleyhine propaganda yaptığını görüyorum. Onca yalanın, dolanın, iftiran ortaya çıkmasına rağmen, nasıl yüzün bile kızarmadan, utanmadan bu milletin karşısına çıkıp, yüzlerine bakıp oy isteyebiliyorsun? Akıl alır gibi değil doğrusu. Gündemlerindeki son olay ise 40-50 yıl önce en iyi olan ancak günümüz Türkiye’sinin ihtiyaçlarına karşılık veremeyen hatta uçak trafiği ve yoğunluğu nedeniyle havada 45 dk. Bile beklemek zorunda kaldığımız Atatürk Havalimanı’nın, konumu itibariyle Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi. Atatürk ismi üzerinden fırtınalar koparıp 60-70 yıllık tartışmayı tekrar alevlendirmeye çalışıyorlar. Türk halkını kutuplaştırmak, birbirine kırdırmak, ülkeyi geriye götürmek amaçları. Ama bundan dolayı milletin canı çok yandı. Kusura bakmayın Türk halkı her şeyin farkında. Bu zokayı kimseye yutturamazsınız, sadece siz bu oyuna gelirsiniz. Derdiniz Atatürk’ün ismine sahip çıkmak değil, bu ismin arkasına saklanıp, Türkiye’nin canına okumak. Aslında derdiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti yani biziz. Biz hizmetin daha iyisini en iyisini yapıyoruz diye etekleriniz tutuşup Ayaklanıyorsunuz. Siz Atatürk ismini bile siyasete malzeme yapmaktan haya duymuyorsunuz. Söyledikleriniz ve yaptıklarınız birbiri ile çelişiyor. PKK güdümündeki partiyi siyasi ortak yapıp, belediye birimlerini terör örgütü yandaşlarına teslim edip nasıl Atatürkçüyüz dersiniz?
Eğer gerçekten Atatürk hassasiyetiniz olsaydı tabeladan önce size “Mustafa Kemal’in …” diyenlerden hesap sorardınız. İsmini bile anmak istemediğim mevzu bahis şahıs Atatürk’ün askeri olmaktan irrite olurken bir de Atatürk Havalimanı’na gidiyor. Bu hassasiyet nedir? Hangi sıfatla gövde gösteri yapmaya gidiyor. Siyasette yerin yok, söylemlerin boş ve kifayetsiz. Hesap sorulacak birileri varsa Atatürk’ün kurduğu partinin içine vatanın bölünmez bütünlüğüne göz koyanları sokan, onlarla iş birliği içinde olan CHP’dir. Eğer Atatürk yaşıyor ve yaptıklarınızı görüyor olsaydı, kendi ülkesini yabancılara şikayet eden genel başkan, milletvekilleri ve belediye başkanlarından hesap sorardı ve inanın yapacağı ilk iş kurduğu partiyi kapatmak olurdu. Bizim alerjimiz Atatürk’ün ismini kullanıp omuz omuza olanlara. CHP’nin derdi Atatürk olsaydı kendi alanında dünyanın en modern eserlerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezi’ne karşı çıkanlardan hesap sorarlardı. Ama işlerine gelmediğinde ağızları birden mühürleniyor. Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız defaten söylediler ama buradan tekrar bir de ben söyleyeyim. Atatürk Havalimanı yıkılmıyor, milletin hizmetine sunuluyor. Satış yok, rant yok, milletimize sunulacak bir hizmet var. Sizi bir de Kılıçdaroğlu’nun SSK’yı yönettiği zamana götürmek istiyorum. O zamanın hastanelerini bilenler hatırlar. Koğuş tipi odalarda 15 hasta kalırdı. Refakatçiler için oturacak bir sandalye şöyle dursun, yer olmadığından hastalar sedyelerde bazen de çifter yatırılır, koridorlarda tedavileri yapılırdı. Bir kalabalık, bir hengame, bir sıra… Ne havalandırma, ne hijyen, ne temizlik vardı. Enfeksiyon, mikrop kapmadan eve döndüysen ne ala. Şehir Hastaneleri yapıldığında da “ne lüzumu var?” diyen yine bu Kılıçdaroğlu zihniyetindekiler oldu. Onlar bu memlekete faydam dokunsun demeyecek insanlardır. Yıkmak, dökmek, bozmak için ellerinden geleni yaparlar. Umurlarında mı ki gelişmek, ilerlemek, halkın refah düzeyini yükseltmek. Hiç böyle bir dertleri olmadı onların. Varsa yoksa koltuk, makam, mevki istedikleri. Ama iktidar olduğumuz 20 yıl boyunca bu halk, bu millet “hizmetin ne demek” olduğunu, “insanca yaşamanın” ne demek olduğunu Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde AK Parti hükümeti döneminde gördü ve öğrendi. Bizler, halkın hakkını, halka teslim etmekle, halkın olanı halka vermek ile yükümlü olduğunu bilen bir hükümetiz ve bu bilinç ile çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda hangi yatırım yapılması gerekiyorsa yapmayı, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı, kiminle mücadele edilmesi gerekiyorsa mücadele etmeyi sürdüreceğiz. İnşallah milletimizin oyları ve desteği ile 2023 seçimlerinde yine Recep Tayyip Erdoğan liderimiz, kazanan Cumhur İttifakı olacak. Bundan 29 yıl önce 24 Mayıs 1993 tarihinde Bingöl-Elazığ Karayolunda PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit edilen 33 erimizi unutmadık, terörü bitirerek, teröristlerin kökünü kazıyarak intikamımızın korkunç olduğunu anlayan dış hain güçler, bu ülkeye bir daha musallat olamayacaklardır. 33 şehidimize Allah’tan rahmet, milletimize ve ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.” Diye konuştu.