reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.273,58 %0.784
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET MİLLETİN AYRANINI TAŞIRMA GİRİŞİMLERİNE BİR NİHAYET OLMALIDIR

MİLLETİN AYRANINI TAŞIRMA GİRİŞİMLERİNE BİR NİHAYET OLMALIDIR

Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Büyükelçiler konferansında yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, “Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Büyük elçiler konferansında sarf ettiği 'Esed rejimi ile muhalifleri barıştırma, Türkiye' de geçici sığınmacı durumunda olan ve Kuzey Suriye' de geçici yerleşik durumda ama, Türk vatandaşlarının cebinden, alın terinden yapımı devam eden konutlara yerleştirmeyi  planladığı  cihatçı muhaliflerin kazan kaldırması, iç savaş provası ve savaş çığırtkanlıkları şeklinde karşılık buldu. ''Türkiye bizi Esed'e sattı, gerekirse Türkiye' ye karşı da savaşırız, Esed ile barışmak mümkün değil'' çıkışı ve bölgede konuşlu asker ve polisimize saldırılara, bayrak ve araçlarımıza, hem yurt içinde ve hem de yurt dışında bir isyana, bir kalkışma ve sınır ihlal girişimlerine sebep olması da cabası maalesef” dedi.

Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt yaptığı basın açıklamasının devamında; “Malumunuz üzere, bu bölgeye planladığımız operasyon ile ilgili gerek İran, gerek Rusya ve ABD; bu tür bir operasyona şiddetle karşı çıkmışlar, sayın Erdoğan'ın  bu bağlamda yaptığı İran ve Rusya gezileri sonuçsuz kalmış ve girişim askıya alınmıştı. En son Soçi görüşmeleri; sayın Putin'i Akkuyu santrali ile ilgili bilgilendirme, Ukrayna ve özellikle Suriye başlıklarında olacağı basına bildirildi. Putin' in 'Suriye ile ilgili sorunları Şam ile görüş' telkini üzerine, zaten alanda harekat ve manevra alanı daralan Türkiye'nin  Suriye politikasını değiştirme mecburiyeti doğurmuş, sayın M. Çavuşoğlu'nun büyük elçiler konferansı ile uluslar arası arenada ilanına vesile olmuştur. İşin doğrusu ve okuması budur. Yani yine hükümet bir politikadan daha çark etmiş, değişime mecbur kalmış ve diplomasi de bu vesile ile ekonomi ve bir çok alan olduğu gibi iflas eşiğine geldiği birinci ağızdan itiraf edilmiş olunmakta idi ve oldu da...

Necip Türk milletini itidalli olmaya çağırıyorum zira, bu hükümetin yıllardır sürdürdüğü ancak,  değiştirdiğini anladığımız ve muhalefetin yıllardır dillendirdiği 'Suriye Bataklığı' mevzuuna battığı ve çıkmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Kolay değil bu çark, 90 (doksan milyar ) dolardan daha fazla para harcandığı, ÖSO'nun lojistik ve ikmali, geçici sığınmacıların tüm masraflarının halkımızdan  çıkarıldığı, girdiğimiz Elbab, Azez ve Cerablus bölgelerinin imar, iskan ve ihyası, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranın gerçek sebebi olduğu gerçekliğinin halkımızca da anlaşılmış olma olasılığıdır. Bir açıklama ile bu şekilde konsolide olan, kaybedecek bir şeyi kalmamış insanların, Ensar-muhacir kardeşliği ile sırtımıza sarılması ve kontrolsüz bir hal alması insanlarımızı tedirgin ve huzursuz etmeye devam etmekte ve edeceği anlamına gelmektedir.. Bu u/a başka hesapların ön adımları ve ilk denemeleri olabilir, iktidar kaygısı bu tür kaosları tetikleye bilir. Aman dikkat ve devletin teyakkuz içinde olmasını, kimsenin ateşle oynamamasını diliyoruz. Tahrik ve kışkırtmalar önce masumları vurur gerçekliğini unutmamalıyız.  

Bu nankör girişim ve sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalı, bayrağımıza kalkan eller bu mazlum halka bırakılmadan kırılmalı, gidişleri hızlandırılmalı ve kendi topraklarında yaşamaları hem bizim ve hem de onlar açısından ivedilik arz etmektedir. Bu milli güvenlik sorunumuz, birlik ve beraberlik sorumluluğumuzdur. Ham hayal kuranlara, terörden yarar umanlara ve vatandaşlık verilerek siyasi manevralar kuranlara ders olmalı, milletin ayranını taşırma girişimlerine bir nihayet olmalıdır, şerh olsun” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *