AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, “Bir eğitim öğretim yılının daha sonuna geldik. Geçen hafta Cuma günü ülkemin dört bir yanında evlatlarımız karne sevincini yaşadılar. Pandemi döneminde uzaktan eğitim gören çocuklarımız zorlu salgın koşullarının üstesinden gelerek çok şükür bu yıl eğitim ve öğretim döneminde okullarına gittiler, yüz yüze eğitimlerine ara vermeden devam edip tamamladılar.
Bir eğitim öğretim yılını daha tamamlayan öğrencilerimizi, öğretmenlerini ve ailelerini bu vesile ile tebrik ediyor, hedefleri doğrultusunda vatana, millete hayırlı evlatlar olarak yetişmelerini Allah’tan diliyorum” dedi.
Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nın güzel işlere imza attığını da söyleyen AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, “Bu yıl Millî Eğitim Bakanlığı çok güzel işlere imza atmıştır. Bakanlık uhdesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, eşi Hanımefendi Emine Erdoğan ve diğer konukların katılımıyla Üsküdar Burhan Felek Stadyumu'nda 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Karne Dağıtım Töreni'ni gerçekleştirilmiştir.
Temel Eğitimde 10.000, Okul Projesi kapsamında 3 bin 150 öğrenciden oluşan ve dünyanın en büyük çocuk korosu olan Türk Müziği Çocuk Korosu, törende mini bir konser vermiştir.
Her zaman sanat ve sanata dair yapılan tüm işlerde sanatçının yanında ve destekçisi olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ağaç yaşken eğilir” atasözünü destekleyen bu çalışma karşısında ne kadar mutlu olduğunu, Türk
Müziğinin, yeni nesiller ile birlikte kuşaktan kuşağa aktarımı için yapılan, bu tür takdire şayan çalışmaların devamının geleceği müjdesini vermiştir” dedi.
Karahocagil, konuşmasında; “Bizlerde tüm çocuklarımızı ve emeği geçen tüm öğretmenlerimizi tebrik ediyor, onları ayakta alkışlayacağımız gurur verici yeni projelerini sabırsızlıkla beklediğimizi buradan bir daha söylemek istiyorum.
20 yıldır AK Parti hükümeti olarak, her işin başı eğitim öğretim diyoruz. Yarının bilim insanlarını, sanatçılarını, düşünürlerini, siyasetçilerini, doktorlarını, mühendislerini ve nice meslek gruplarını yetiştirmek için bütçede aslan payını her zaman olduğu gibi eğitime ayırıyor, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Ayrıca bizim hükümetimiz döneminde kız çocuğu, erkek çocuğu ayırımı yapılmasın ve tüm çocuklarımız okusun diye zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarttık.
Eğitimi yaygınlaştırmak ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak erkeğiyle kızıyla tüm evlatlarımız okusun diye reform niteliğinde bir çok çalışma gerçekleştirdik.
81 ilimizde, devlet kurumları, paydaş kurum ve kuruluşların işbirliği ile anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye kadar bir çok okul inşa ettik.
Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak vatandaşlarımızın sırtındaki büyük bir yükü ortadan kaldırdık. Şimdiye kadar ücretsiz olarak dağıtılan ders kitap sayısı 4 milyar, dağıtılan yardımcı kaynak kitap sayısı ise 36 milyonu geçmiştir.
Zorlu ve yorucu bir eğitim öğretim yılını bitiren çocuklarımızı ne kadar ekran karşısından uzak tutmaya, onları korumak için kurallar koymaya çalışsak ta maalesef, çocuklarımız yaz tatilinde zamanlarının büyük bir bölümünü tablet, telefon, internet karşısında metaverse (metavörs) yani sanal dünya, sanal gerçeklik içinde geçirmek isteyeceklerdir.
Ama bu sene bu durumla ilgili yeni bir projemiz daha var. Milli Eğitim Bakanlığımız yaz okulları projesi ile yine çocuklarımızın ve ailelerinin yanında olacak.
Matematik, yabancı dil, bilim ve sanat alanlarında açılacak yaz okullarıyla çocukların tatillerini en verimli şekilde değerlendirmelerine olanak sağlayacağız inşallah.
Ayrıca çocuklarımızı sadece akademik yönden desteklemekle kalmıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve diğer kurumlarımızın sunduğu sosyal, sportif, kültürel ve değerlerimize yönelik eğitim etkinliklerini ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın istifadelerine sunuyoruz.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Durmak yok, yola devam” düsturu ile çalışmalarına büyük bir hızla devam eden Millî Eğitim Bakanlığı bir ilke daha imza atmıştır.
Yani köy okullarındaki çocuklarımızı yalnız bırakmadı. Onları en yakın eğitim birimine ücretsiz taşıyarak ve taşıdığı her öğrencinin de öğle yemeğini ücretsiz karşılayarak devletin imkanlarını, ülkemin en ücra yerlerinde yaşayan çocuklarımıza götürmüştür.
MEB, 2022-2023 eğitim öğretim yılında köy okullarının ilkokul olarak hizmet verebilmesiyle ilgili yönetmelik değişikliğini gerçekleştirmiş ve önümüzdeki eğitim öğretim yılında ihtiyaç olan tüm noktalarda köy okullarının ilköğretim okulu olarak hizmet vermesini,
Köy okullarının ilkokul olarak kullanılamadığı durumlarda ikinci adım olarak anaokulu olabileceğini eğer ilkokul ve anaokulu olarak kullanılamıyor ise halk eğitimi merkezi olarak kullanılabilmesiyle ilgili çalışmalar başlatılmıştır.
Yani bu çalışma ile devlet kurumlarının hiçbir şekilde atıl durumda kalmasına fırsat verilmeyecektir. Hizmet için yapılan her bina her şekilde aktif hale getirilecek ve yine milletin hizmetine sunulacaktır.
“Köy Okullarının Köy Yaşam Merkezlerine Dönüştürülmesi ve Matematik Seferberliği Projesi” de hayata geçirilmiştir. Bu proje kapsamında doğa, bilim ve sanatın iç içe geçtiği atölyelerle çocuklarımız, kalıcı öğrenme metotları ile gözlemleyerek değil, dokunarak, hissederek, deneyimleyerek, doğanın bir parçası olduklarını yaşayarak ve keyifle öğreneceklerdir.
Bu projemizde ilk olarak Samsun ilimizde başlatıldı ve inşallah yaygınlaştırarak tüm 81 ilimizdeki köy okullarımızda çocuklarımızın istifadesine sunulacaktır.
Yeni açılımlarla eğitimde yeniden Türkiye'nin umudu hâline gelen mesleki eğitim okullarımızdan da bahsetmek istiyorum.
Bu okullarda üretim, bilişim teknolojileri, elektrik elektronik teknolojisi, metal teknolojisi, kimya teknolojisi, makine teknolojisi, mobilya ve iç mekân tasarımı, yiyecek-içecek hizmetleri eğitimleri verilmektedir.
Meslek Liselerindeki mesleki eğitimin değişimi, geliştirilen projeler ve yapılan yatırımlarla emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.
Meslek liselerinin üretimden elde ettiği gelir geçen yılın ilk beş ayda 170 milyon lirayken 2022 yılının ilk 5 ayında bu gelir, 560 milyon liraya ulaşmıştır. Yani geçen yıla göre % 231 artış ile ne kadar önemli bir eğitim yuvası olduğunu gelinen nokta ile tekrar gözler önüne sermiş olduk.
Ayrıca 2021 yılında Türkiye genelindeki mesleki ve teknik eğitim kurumları tarafından 470 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yapılmışken 2022 yılının ilk beş ayında bu ürün sayısı 1.490’a yükselmiştir. Geçen yıla oranla 3 kattan fazla artışın olduğu gözler önündedir.
Bu eğitim kurumları tarafından üretilen tescilli ürünlerden 1'i patent, 3'ü tasarım ve 70'i marka olmak üzere 74'ü, talepte bulunan firmalarca satın alınmış ve satın alan firmalar için seri üretime geçmeye hazırlanmaktadır.
Mesleki eğitimin ilk patentli ürünü Erzincan Mesleki Eğitim Merkezi tarafından üretilen " Demir Boru Kelepçelerini Duvara Sabitleme Aparatı" oldu.
Amasya ilimizdeki Şehit Gültekin Tırpan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mobilya ve Bilgisayar Bölümü Öğrencilerimizde ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar. Okulumuz öğrencileri “kürsülü prompter” üretimi ile bizleri gururlandırmışlardır.
9 kişilik öğrenci ekibi ve öğretmenleri tarafından yapılan 40 kürsülü prompter Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda Amasya ile başka illerdeki kamu kurumlarına satılmıştır. 30 ila 50 bin lira fiyat aralığında olan kürsülü prompterlerin tasarımından yazılımına kadar her şey bizim yani Amasya’mızın gençleri tarafından yapılmış ve ortaya konmuştur. Başta ülkemiz için üretimi gerçekleştireceğimiz gibi inşallah yurt dışına da ihracatını gerçekleştireceğimiz bir ürün olacaktır.
Mesleki eğitimi daha ileri taşımak için güçlendirmeye devam edeceğiz.
Mesleki eğitim için yapılan yatırımların geri dönüşleri yerli ve millî ürünlerin yurt içi ve dışına ihracat yapılması ile ülke ekonomisine ne kadar katkı sağladığını bizlere göstermektedir.
Eğitimin niteliğini artırmak için yapılan çalışmalar arasında öğretmenlerde unutulmadı tabiî ki.
Öğretmenlerin kişisel gelişimden mesleki alanlara kadar geniş bir yelpazede eğitimler düzenlenmekte ve 2022 yılında kurulan Öğretmen Bilişim Ağı ile öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri uzaktan eğitim ile de sağlanmaktadır.
İlk, orta, lise olmak üzere eğitim kurumlarında yapılan yenilikler ve gelişmelerin yanı sıra son olarak üniversitelerimiz hakkında birkaç cümle söylemek istiyorum.
Şöyle bir 90’lı yıllara gidelim. Üzerinden çok geçmedi ve yaşayanların unutmasına da ihtimal vermediğim insan haklarının ihlal edildiği, gençlerin eğitim hayatlarına bilerek ve isteyerek, zorla el konulduğu bir dönem.
Hatırlayacağınız üzere hükümetimiz iktidara gelmeden önce başörtüsü yasakları, katsayı uygulaması, maddi imkansızlıklar nedeniyle il dışına gidemedikleri için eğitim hayatlarına devam edemeyen gençlerimiz vardı” dedi.
Karahocagil, konuşmasının devamında muhalefeti de eleştirerek, “Şükürler olsun, Sayın Recep Erdoğan önderliğindeki hükümetimiz döneminde yapılan ilk icraatların başında, eğitimin önündeki tüm engelleri kaldırmak oldu.
Şimdi geçmişte CHP’nin yapmış olduğu hatalardan ötürü helallik isteyen Sayın Kılıçdaroğlu o zamanlar neler yapmış bunları söylemek, bunları hafızalarda tazelemek boynumuzun borcu.
2008 yılında CHP ve DSP, üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren Anayasa değişikliğinin iptali veya yok hükmünde olduğuna karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapmıştı.
Başvuru dilekçesinde 98'i CHP, 13'ü DSP ve Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç'le birlikte 112 milletvekilinin imzası yer alıyordu. Peki O milletvekillerinin arasında kim vardı? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. İster helallik istesin, ister özür dilesin, nafile. Ne yaparsan yap geçmişin seni gölge gibi takip edecek ve yaptıkların söylediklerini ispatlamak adına yalanlayacak.
Tekrar konumuza döndüğümüzde bizden önce 78 olan üniversite sayısını 207’ye yükselterek daha fazla gencimizin üniversitede istedikleri bölümlerde eğitim hayatına devam etmeleri yönünde fırsatlar sunduk. Bunun yanı sıra yurt, pansiyon, spor salonları ve kütüphaneler ile ülkenin eğitim altyapısını tamamen yeniledik.
Maddi durumu sınırlı olan ailelere maddi destek vererek çocuklarını okula göndermelerini teşvik ettik.
Bununla beraber Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz genel kurul toplantısında öğrenci affını teklif edilip meclisimizin takdirlerine sunulacağını da belirtmiştir. Böylelikle lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerini bırakmak mecburiyetinde kalanlardan belirli şartlarda okullarına dönüş yolunu açılmış olacak.
Görüldüğü üzere, bizler muhalefet partileri gibi uydurma, hayali projeler, yalan dolanlar ile değil, ete kemiğe bürünmüş, hizmetler ve eserler ile halkımızın karşısına çıkıyoruz.
Dünden bugüne artan hizmet aşkı, bilgimiz, tecrübemizle 2023 seçimlerinde de Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yeniden ve daima biz varız diyor, saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı.
