reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.197,01 %0.724
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi EĞİTİM KORKULAN ŞEY, ANNE - BABADAN AYRILMAK

KORKULAN ŞEY, ANNE - BABADAN AYRILMAK

Anasınıfı ve ilköğretim birinci sınıf öğrencileri için 2022-2023 Öğretim yılı ders zili 5 Eylül’de çalacak. Her yıl ders zilinin çalmasıyla birlikte ilk defa evden, aileden ayrılıp, okula yeni başlayan çocuklarda okul korkusunun yoğun olarak yaşandığı belirten Amasya Önem Kurs Merkezi Rehber Öğretmeni ve Profesyonel Öğrenci Koçu Mehmet Menekşe, anne-babaların ve öğretmenlerin bu konuda dikkatli davranması gerektiğinin altını çizdi.

Çocuğu okula yeni başlayacak olan ailelerin okul korkusu (fobisi) konusunda bilgilenmelerinin önenme değinen Menekşe, aşırı korumacı ailelerden gelen çocuklarda okul korkusunun daha yoğun yaşandığına dikkat çekti.

Önem Kurs Merkezi Rehber Öğretmeni Mehmet Menekşe çocukları okula alıştırırken ve okul fobilerini yenmelerine yardımcı olurken sıcak ve içten davranılması gerektiğinin altını çizdi. Menekşe “Çocuğa ‘Korkma, korkulacak bir şey yok’ derseniz, çocuk bunu demek ki korkulacak bir şey var olarak algıladığından bu tür yapma, etme tarzında komutlar içeren cümleler kurmaktan kaçınmalısınız” dedi. Okula başlamanın çocuk ve ailesi için yepyeni ve önemli bir evre olduğunu belirten Menekşe okul korkusunun temelinde “Asıl korkulan şeyin okul değil anneden, aileden, güven ve sevgi ortamından ayrılmak” olduğunu belirtti.

Menekşe açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Çocuk için en büyük korku anne babadan ayrı düşmek ve terk edilmektir. İhtiyaçlarını karşılayan, güven, korunma ve ait olma duygusu sağlayan ana babasının kendisini bırakıp gitme olasılığı çocuğu tedirgin eder ve korku verir. Çocuk, anne babasının yokluğunda kendisine ya da anne babasına bir şey olacağından korktuğu için okula gitmek istemeyebilir. Boşanma, yeni bir kardeşin doğumu, taşınma, maddi sorunlar, hastalık, yakın birinin ölümü gibi stres yaratan olaylardan birinin ya da bir kaçının olması okul korkusunda etkili olmaktadır. Okul korkusunda çoğu zaman asıl korkulan şey okul değil anneden ayrılmaktır. Korkunun önemli nedenlerinden bir diğeri anne babanın aşırı koruyucu tutumudur. Aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumda, çocuk sürekli olarak “aman düşersin, hasta olursun, çocuklara sokulma döverler, sen karşıya geçemezsin dur ben geçireyim” gibi uyarıları duyar. Çocuk adım atsa yanında biri vardır ve yardıma hazırdır. Bu tutum çocukta her an her yerde tehlikelerle karşı karşıya olduğu inancı oluşturur. Bu yıl ilk defa beş buçuk yaşında okula başlayacak olan çocuklarda özgür ve özerklik, güven duygusu tam oluşmadığı, anneye bağımlılığın sürdüğü dikkate alındığında okul korkusu çok daha fazla yaşanacaktır.” dedi.

GÜVENSİZ ÇOCUKLAR DAHA ÇOK ZORLANIYOR

Okula başlarken takvim yaşının yanı sıra çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimi de okula başlamaya hazır olup olmadığının göstergesi olarak önem taşıyor. Bazı çocuklar daha geç olgunlaşabiliyor, bu durumda okula başlamak için bir yıl daha beklemesi gerekebiliyor. Fakat tutturma ya da kaygı kaynaklı bir isteksizlik ortaya çıkıyorsa bu davranışın üzerine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Menekşe şu bilgileri verdi; “Böyle durumlarda yapılan erteleme 2-3 yıl sonra da olsa okula başladığında aynı tepkileri vermesini engellememektedir. Bu durum, daha önce anne-babadan ayrılmayan, ayrılığın edişe verici olduğu duygusu hissettirilen, güvensiz çocuklarda daha sık görülmektedir. Bu çocukların kaygı düzeyi oldukça yüksektir ve ebeveynlerinde de kaygı hali olabilmektedir. Daha önce hiç sorumluluk verilmeyen, aşırı korumacı davranılan ve otonomisini geliştirmesine müsaade edilmeyen çocuklarda daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır.”

ÇOCUĞUNUZA BU 4 CÜMLEYİ SÖYLEMEYİN

Çocuklarla doğru iletişim kurmanın önemine değinen Menekşe doğru cümleler ve yanlış cümleler hakkında da anne babalara bazı uyarılarda bulunuyor:

Çocuğunuza asla “Korkma” demeyin. Eğer annesi çocuğuna korkma diyorsa çocuk açısından bakıldığında korkulacak bir şey olduğu anlamını taşımaktadır. “Korkma iğne hiç acıtmayacak” denildiğinde acıdığı gibi.

“Merak etme ben yan odadayım seni asla bırakmam” Çocuğun zihnindeki açılımı, “Merak etmelisin, çünkü ben de çok merak ediyorum, eğer izin verirse bu gaddar insanlar, yan odada seni bekliyor olacağım ama ben de emin değilim”.

 “Seni asla okulda unutmam / bırakmam ben unutursam baban, teyzen, deden alır seni” Çocuğun zihnindeki açılımı, “Seni okulda unutma ihtimalim var, olur da o kadar unutkan olursam inşallah seni alan biri çıkar”.

 “Okula gitmek ister misin?” Çocuğun zihnindeki açılımı, Okula gitmeme ve evde bildiğin şeyleri (TV, oyuncak, oyun oynama gibi) devam ettirme hakkın var. Ben senin yerinde olsam bildiğim şeyleri tercih ederdim.

Bu 4 cümleyi söyleyin

 “Bir sürü arkadaşın olacak ne kadar heyecan verici değil mi?”

“Acaba kaç tane yeni oyun öğreneceksin, bana da öğretirsen evde birlikte de oynarız.”

“Okula giderken öğretmenine en sevdiğin resmini ya da oyuncağını gösterebilirsin, eminim o da beğenecek.”

“Sen okuldayken aklım hep sende olacak ama orda eğlendiğini bilmek beni de mutlu edecek.”

Mehmet Menekşe, “anne ve babalara şu bilgileri verdi; Okuldan korkan bir çocuğa bunda korkulacak bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışmak yerine, çocuğun bu korkusunu anlamak ve bunu yenmesi için ona zaman tanıyıp bu süreçte yalnız olmadığını hissettirmek gerekir. Çocukların korkularını rahatça ifade edebilmeleri, sağlıklı büyümelerini kolaylaştırır. Sorunun çözümünde aile ile okulun işbirliği içinde olması ve çocuğun kararlı bir tutumla okula gönderilmesi çok önemlidir. Çocuğu onun için çok zor olan bir şeyi yapmaya mecbur etmek anne baba için oldukça güç olabilir. Ancak okula gitme konusunda ödün verilmemelidir. Çünkü bu çözümün yarısıdır. Hem okul içinde hem de ailede gerekli önlemleri alıp çocuğun okula devam etmesini sağlamak ailenin görevidir. Onun sıkıntı ve endişeleri kabul edilebilir, ama bunların onu okuldan uzak tutmasına izin verilmemelidir.” Diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *