Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle düzenlediği programda 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçim çalışmaları hakkında da bilgiler verdi.
Seçim çalışmalarının en büyük argümanının deprem ve ilçenin depreme hazırlığı olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Alp Kargı, “6 Şubat depremi hepimiz için turnusol kağıdı oldu. Böylesi büyük bir afeti hiç kimse beklemiyor, kimse öngörmüyordu. İlçemizin fay hattı üzerinde olduğu için 2019 seçimlerine girerken bu şehirde Öncü İzleme İstasyonu kuracağız dedik. Kayadüzü, Koçköy, Akören ve Haruz köylerimizde anlık 24 saat esasına göre biz havadaki elektron değişimleri, yerdeki en ufak sismik hareketleri ölçen ve bunu online merkeze ileten bir sistemin bizde mensubuyuz. Artık deprem daha önceden bilinmez bir afet değil” dedi.
Kenti komple depreme hazır hale getirmek için yeniden bir imar revizyon planına ihtiyaç olduğunu da söyleyen Belediye Başkanı Alp Kargı, “Şehirde en son 2011 yılında başlayıp 2012 yılında kesinleşen, benimde 2019 yılında göreve geldikten sonra uyduğum bir imar anayasası var. Bu çalışmanın içerisindeki birçok aksaklık var. Biz de bu yıl şehirde yeni bir revizyon imar planı yapacağız. Yaklaşık bir yıl sürecek. Herkesin bilmesi ve artık öğrenmesi gereken bir kavramı Merzifon insanının gündemine sokuyoruz. Yapacağımız revizyon imar planında binalar 3 kat mı 5 kat mı, 5ten 3e, 3’ten 7 ye çıkması konularının ötesinde sağlam zemini bulma iradesini ortaya koyacağız. Bunu da bulmak için yapılması gereken çalışmanın adına da teknik literatürde Mikro Bölgeleme deniliyor. Orada ada bazlı çok yoğun bir zemin sıvılaşma riskini ölçen Mikro Bölgeleme dedikleri zemin etütleri yapılacak. 2011 yılında kentimizde yapılan İller Bankası eliyle yapılan revizyon İmar planında 10 veya 20 yerde zemin etüdü yapılmış. Biz bu yöntemi terk ediyoruz. Ciddi bir maliyet tutuyor, ciddi bir bütçe ayırdık. Biz inşaat yapacağımız bir alanın zemin sıvılaşma riskini bilerek imarını hazırlayacağız. Zemin sıvılaşma riski yüksek olan bir yerde inşaat yapılmaz diye bir kural da yok, onun kuralları var. Kullanacağın malzeme, sağlam zemini bulma iradesi ve plan notlarında bir müteahhitte bir inşa yapı sahibine inşaat yapacağın alanın zemin sıvılaşma riski bu, bu şartlarda. Belki de bu vatandaş tarafından eleştirilecek, inşaat maliyetlerini artırıyor, ev fiyatları artacak diye. Hiçbir can, kaybedilen bir uzuv hiçbir şeyden kıymetli değil. 5 bin hektar bir alanda zemin sıvılaşma riskini ölçerek bir imar planı yapmayı planlıyoruz. Bunu da bütçemize koyduk, somut bir adım. 2024 yılında görüşmeleri de yapılıyor artık süreç başladı” dedi.