Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt; “Ülke ekonomisi bitirilmiş, insanları per-perişan edilmiş, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale getirilmiş, tersane ve limanları, kıymetli toprakları yabancılara peşkeş çekilmiş, uluslar arası projelerin ve ajanların adeta maketi olmuş, fabrikaları hurda fiyatına elden çıkarılmış ve üretim fonksiyonu elinden alınmıştır” dedi.
Gelecek Partisi İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamanın devamında; “Kendine yetki vermiş irade açlık sınırının altına itilmiş iken, tüm aklı selim gibi bende çözüm üretecekler, pilot bakandan sonra mesleğinin ehli, yerli, milli bir bakan geldi derken, yine bakanlıklar düzeyinde gelenek sürdürülüp, ilk atak açıklama Afrika' dan toprak kiralanıp tarım yapma projeleri Türk çiftçisinin üzerine boca edildi. Adeta ''sen umurumda değilsin, benim program da bir değişiklik yok, ne halin varsa gör'' babında ve zehir-zemberek tadında bir açıklama oldu adeta. Çok sürmedi başkanlık düzeyinde çözümler umulurken, mutfaklardaki yangınlara 'can suyu' beklenirken 'seçim ve siyasi partiler kanununda’ değişiklik teklifi anayasa komisyonundan geçiverdi maalesef. Yine bir kurtuluş ümidi ya da gayreti heba edilmek ve bu son ümit ezilmek istenerek hem de... AKP ve MHP'nin ortak kaleme aldıkları, güya 'artık oyu' kaldırma diye adlandırdıkları ancak, millet ittifakını dağıtma, kendi tabanından çıkan partileri öldürme atağı olarak çoktan yerini aldı Türk siyasi tarihinde. Bunun yarar- zarar durumunu sandık belirleyecek elbette. Kim ne umar- millet ne sunar göreceğiz. İşin acayip tarafı,2018 tarihinde kendi yararlarını umarak yaptıkları düzenlemeyi yine kendileri değiştirmek istemeleri. Ve bundan, bütün metropolleri-büyük şehirleri kaybetmelerine rağmen ders çıkartmış olmamalarıdır. Yine mukadder akıbet ile karşılaşacakları muhakkaktır. Zira, necip Türk milletinin ve seçmenlerimizin basireti ve feraseti gerekli karşılığı tıpkı İstanbul'da olduğu gibi tereddüte mahal vermeyecek şekilde tezahür edecektir. Bunun herhangi bir kamu yararı içermediği, koltuk ve ikbal kaygısı kaynaklı olduğu, bu kaygıların halkın sıkıntılarından da önce geldiğini aşikar etmiştir. Bu bir şark kurnazlığı ve siyasi mühendislik olduğu, kıdemli hakim uygulaması yerine kura ile hakim seçimi de bir hukuk ayıbı olarak hanelerine yazılmıştır. İhale kanununu üç yüzden çok değiştirmiş bir hükümetten farklı bir uygulama beklemek elbette hayal olurdu ancak, bizim ki bir nevi hayır umma, hikmet arama babında hani.. Kendi dağılmasını durduramayan cumhur, milleti dağıtmanın peşinde yani. Her kes her şeyin farkında ama.. 'Ulusal- muhafazakar birliktelik' ya da 'Ulusal- Mukaddesçiler' bu saatten sonra, bu tür ayak oyunları ile sarsılmayacak, oluşturdukları mutabakat parti yararlı olmadığı, milli kaygı kökenli olduğu itibariyle bu cendereden güçlenerek çıkacak ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme doğru yol alacaklardır. Halk bu birlikteliğin tadına varmıştır. Zaman, helalleşme zamanı, iri ve bir olma zamanıdır. ANAP'ın 1987-89 da, DYP'nin 1995 ve AKP'nin 2018 de yaptığı ve siyaseten tükenmelerini sağlayan benzer düzenlemeleri milletimiz çok ağır cezalandırmış, yine af etmeyecektir, şerh olsun” ifadelerini kullandı.
