reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.267,53 %0.988
AMASYA
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET ‘ONLARIN NİYETLERİ KÜRESEL GÜÇLERE HİZMET ETMEK’

‘ONLARIN NİYETLERİ KÜRESEL GÜÇLERE HİZMET ETMEK’

Millet İttifakı’nın adayını açıklamasının ardından AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “6'lı masa gerçekleştirdikleri onca toplantı sonrasında nihayet bir mutabakata vardılar.

240 sayfalık metne şöyle bir baktığımda içinde yok yok.  Aslında içinde her şey var ama Türkiye'nin geleceğine umut olacak, ışık tutacak elle tutulur hiçbir şey yok diyebilirim.

Ancak bir şeyin farkında değiller. Vaat ettikleri birçok proje AK Parti Hükümeti tarafından ya hayata geçirilmiş ya da tamamlanma aşamasında.

Keşke masaya oturduklarında kafalarını metne gömene kadar, önce bir araştırsalarmış neler yapılmış diye...

Ama onların niyetleri zaten ülke lehine çalışmak değil, küresel güçlere hizmet etmek. Bunu da öyle laf olsun diye de söylemiyorum.

6'lı masanın yayınlamış olduğu bu metnin anafikrini söylemem gerekirse onlar, Avruya'yı, ABD'yi, HDP'yi, PKK'yı FETÖ'yü, şer odağı LGBT lobilerini memnun etmek için ellerinden geleni yapmışlar diyebilirim” dedi.

Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil basın toplantısının devamında; “Bugünkü basın açıklamam anlaşılacağı üzere 6'lı masanın altına imza attıkları bu mutabakat metni üzerine ve MEB’in uygulamaları ile MEB’in deprem bölgesinde gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında olacak.

Hatırlayacağınız üzere geçen haftalarda yapmış olduğum basın açıklamalarımda MEB'nın 2022 yılı icraatları ve 2023 yılı hedeflerinden bahsetmiştim.

 Bu sebeple 6’lı Masa’nın mutabakat metninde eğitim ile ilgili önerilerine baktığımda zaten yaptıklarımızı, seçim vaadi olarak halka sunduklarını üzülerek gördüm.

İsterdik ki faydalanabileceğimiz öneriler olsun ki halkımıza daha iyisini, daha güzelini sunabilmek adına icraatlar yarışına girelim ancak yapmayı bırakın bunlar düşünememişler bile.

Çünkü sahadan o kadar bihaberler, o kadar uzaklar ki.  Durumun ne kadar vahim olduğu ortada. Ülkeyi yönetmek için aday olan bu 6'lı masa, sadece seçime odaklanmış.

Ancak hizmet sunmak, icraat yapmak, proje üretmek için değil. Makam, mevki, koltuk için olduğunu ispatlar bir şekilde altına imza attıkları bu metinle kayıt altına almış oldular.  

Eğitim öğretim alanındaki maddelere şöyle bir baktığımda;

"Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu, sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz." demişler.

2002 yılı öncesi yani AK Parti hükümetine kadar eğitim alanı ideolojik çatışma alanı değil miydi?

Başörtüsü yasakları, katsayı uygulaması, imam hatip okullarının kapatılması, fikirlerini söyleyen ya da dayatılan ideolojilerinize karşı gelenlere soruşturma açan, öğrencileri, öğretmenleri eğitimden uzaklaştıranlar kimlerdi? Tabi ki muhalefetin ağa babalarıydı.  

Bunu yıkan zaten AK Parti Hükümetinin ortaya koyduğu politikalardır. Yani bu dayatmaları biz yıktık.

Bunların gözleri o kadar kör, akılları o kadar tutulmuş ki 20 yıldır yapılanları görmezden gelmeye çalışıyorlar. 2000’li yılların başına kadar olan zamandan bahsediyorlar, farkında değiller.

Bizler AK Parti olarak, o yıllardaki ideolojik dayatmaları 20 yılda uyguladığımız politikalarla zaten sonlandırdık.

Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması çok boyutlu ve geniş kapsamlı faaliyetleri içinde barındırmaktadır. Birkaç tanesine değinecek olursam eğer;

Mesela 2022 yılında eğitim ortamlarını iyileştirmek, okullar arasındaki imkân farklılıklarını azaltarak fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla 1 milyar TL bütçeli "Mesleki Eğitimde 1.000 Okul Projesi" ve 4 milyar TL bütçeli "Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi" tamamlanmıştır.

Sağlık problemleri nedeniyle sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören zorunlu öğrenim çağındaki çocuklarımızın eğitimlerini sürdürmeleri için hastane bünyesinde veya evde tedavisi devam eden çocuklarımızın ayağına eğitim hizmeti götüren yine AK Parti hükümetidir.

6 Şubatta yaşanan deprem öncesine kadar sağlık problemleri nedeniyle 22 ilde 51 hastane sınıfında 1.500 öğrencinin eğitimlerine devam edilmektedir.

Şunu da eklemek istiyorum; deprem bölgelerinde her kademe için kurulan 1.717 noktada eğitim sürdürülmektedir.

Bölgedeki eğitim alanlarının sayısı giderek artırılmaktadır.

Şu an itibarıyla on ilde çadır, konteyner okul ve konteyner sınıflarda eğitim devam etmektedir.

Deprem bölgesinde 396 ana sınıfı, 127 ilkokul, 168 ortaokul, 277 lise, 32 özel eğitim okulu, LGS ve YKS'ye hazırlanan öğrencilere destek amacıyla açılan 717 noktada Destekleme ve Yetiştirme Kursları ile öğrencilerimizin yanındayız.

Konya, Gaziantep, Bursa, Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir ve Mersin olmak üzere sekiz ilimizdeki 12 Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi, kendi elektrik ihtiyacını da karşılayabilecek şekilde güneş enerjisi santraline sahip 1.200 konteyner sınıf üretimine başlamıştır.

 Bu konteyner sınıflardan ilk etapta 348 tanesinin bütçelendirilmesi yapılarak konteyner sınıfların üretim süreci başlamış olup, 138 konteyner sınıf depremden etkilenen on ile gönderilmiştir. 210 konteyner sınıfın üretim süreci de devam etmektedir.

Muhalefetin mutabakat metnindeki diğer bir madde de "Eğitim Destek Kartı ile anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız." demişler.

Bu husus ihtiyaç sahibi öğrencilerimizi etiketlemekten başka bir şey olamaz. Kart, karne gibi uygulamalar çocukların etiketlenmesine yol açtığı için sorunludur.

Zaten tüm öğrencilerimizi ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynaklara ilaveten ihtiyaç sahibi öğrencilerimizi burslarla destekliyoruz.

Ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız da bu konuda çok sayıda destek programı uyguladığını da hatırlatmak isterim.

6’lı masa mutabakat metninde,

"Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz." Demişler.

Ama zaten 20 yıldan beri tüm kademelerdeki öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtıyoruz.

4 milyara yakın kitap ayrıca bu yıl 160 milyona yakın yardımcı kaynağı da öğrencilerimize ücretsiz bir şekilde ulaştırdık.

Ayrıca deprem bölgesinde tüm kademelerdeki çocuklarımıza ihtiyaçları yönünde prefabrik sınıflar, çadırlar ve hastanelerde eğitim ortamları oluşturulmuştur. Şu ana kadar 200 bin kırtasiye setini depremden etkilenen illerde çocuklarımıza ulaştırılmıştır.

Sınava hazırlanan çocuklarımız için 11,5 milyon ders kitabı ve yardımcı kaynağı yeniden basarak gönderdik.

"Öğretmenlik Meslek Yasasını değiştirecek, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirecek, öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde gruplayan uygulamaya son vereceğiz." demişler.

 Kanunla birlikte, 2023 yılında 583 bin 653 öğretmenimiz uzman veya başöğretmen oldular.

10 yıllık kıdeme sahip uzman öğretmenlerimize yaklaşık 2 bin 400 TL, uzman öğretmen olduktan sonra 10 yıllık kıdeme sahip başöğretmenlerimize ise 4 bin 900 TL ek iyileştirme yapılmasını sağladık.

Şimdi öğretmenlik mesleğini icra eden hocalarımıza sormak istiyorum.

6'lı masa bu madde ile hakkettiğiniz unvanlar ve karşılığı ödenen ödemeleri geri mi alınacak sizlerden.

Sizinle mi çalışıp hakkettiler de kendilerinde söz sahibi olma hakkını görüp geri almak istiyorlar.

Sizlerin seçim günü bu maddeye en güzel cevabı sandıkta vereceğinizden şüphem yok.

Şu hususu da belirtmek isterim geçen hafta Sayın MEB Özer, yaşanan deprem felaketi nedeniyle zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunan öğretmenlerimizin zorunlu çalışma yükümlülüklerini 1 yıl ertelendiğini ifade etmiştir. Yani Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının 1, 2 ve 3'üncü hizmet alanlarında görev yapan ve zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunan öğretmenler için bu yıl yer değiştirme döneminde zorunlu çalışma yükümlülüğü kapsamında resen bir atama yapılmayacaktır.

"Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz." demişler ama 20 yıldır yapılanlardan bihaber oldukları bu madde ile yine ortaya çıkmıştır.

Şartlı Eğitim Yardımlarından burs imkânlarına, ücretsiz taşımadan, ücretsiz yemek imkânlarına, ücretsiz ders kitaplarından, ücretsiz yardımcı kaynaklara kadar çok sayıda sosyal politika son 20 yılda kesintisiz bir şekilde uygulanmaktadır.

Bu desteklerin bugünkü maliyeti 525 Milyar TL’dir. Bu sosyal politikaların istikrarlı bir şekilde uygulanmasıyla eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları %97’nin üzerine çıkartılmıştır.

Diğer taraftan şu anda 1,8 milyon öğrenci ücretsiz yemek imkânından yararlanırken bu sayıyı 2023 yılında 5 milyona çıkartacağız.

6'lı masanın diğer bir maddesi;

"Altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitimi 1 yıl zorunlu tutarak ücretsiz sağlayacak ve isteğe bağlı olarak 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimi imkânı sunacağız."

Bunlar hiç mi araştırmamış, incelememişler diye kendi kendime soruyorum.

 Belki kendi seçim gündemlerinden başka bir şeye odaklanamamış olabilirler, belki sormaya çekindiler ama muhalefet, bilmemek değil öğrenmemek ayıp.

Bakanlıkların internet sayfalarına da hiç mi bakmamışlar.

Tekrar üstüne tekrar etmemiz gerekirse;

2000’li yılların başında 5 yaşta okullaşma oranı sadece %11’di. Türkiye’de okul öncesi eğitim bizim zamanımızda yaygınlaştı. Şu an 5 yaşta okullaşma oranını %99’a yükseltilmiştir.

2000’li yılların başında her 100 çocuğun sadece 11’i okul öncesi eğitim alırken bugün 99 çocuğumuz bu eğitimi alıyor.

3 yaş ve 4 yaşta eğitime katılımı da büyük ölçüde artırdık.

2022 yılında bir yıl gibi kısa sürede 6 bin 4 anaokulu kapasitesi oluşturduk. Dolayısıyla 5 yaşta isteyen her öğrencimizin en az bir yıl okul öncesi eğitim alabileceği altyapıyı zaten oluşturduk.

Görüldüğü üzere değerli vatandaşlarım. Türkiye'nin gündemini sadece 6'lı masanın toplanması ve Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenmesi zanneden bu muhalefet, ülkedeki gelişmeleri, icraatları, hizmetleri göz ardı etmiş, anca 3 yaşındaki çocuğu inandıracak masallarını yazmışlardır.

6'lı masa daha düşünürken biz onların düşündüklerini yıllardır hayata geçiriyor ve geçirmeye devam edeceğiz diyor saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *