Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, 6 siyasi partinin Genel Başkanının katıldığı toplantı sonunda açıklanan mutabakat metni ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı değerlendirmede, “12-13 şubat 2022 tarihinde 6 (altı) siyasi parti liderinin zaten genel başkan yardımcılığı seviyesinde 4 (dört) aydır yürüttükleri ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş'' görüşmelerini bir mutabakat metni ile deklare etmiş oldular.
Bu metinde; Türkiye'nin uzun süredir umutla beklediği, bir çalışma için bir araya gelindiği, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı gösterildiği ifade olundu” dedi.
Yayınlanan ortak mutabakat metninde, ülkenin içinde bulunduğu derin siyasi ve ekonomik krizin, toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların 'Cumhur başkanlığı hükümet sistemi'nin keyfi ve kural tanımaz anlayışının olduğunun bir kez daha vurgulandığını söyleyen Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, “Her siyasi partinin ortak sorumluluğu gereği, uzlaşarak ve birlik içinde krizi aşmak, derin sorunları demokratik siyasetin alanını genişletmek, çoğulculuk temelinde çözmek olduğu, inanç ve kararlılıkla, yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendirilmesinin yanında demokratik hukuk devletini güçlendirmek amacıyla bir araya gelindiği dillendirildi. Yani kutuplaşmayı değil istişare uzlaşma esas alınmış, mutabakat metninin 28 Şubat 2022 tarihinde milletle paylaşılacağına karar verilmiştir. GPS'nin öncelikli hedef olduğu, bunun nasıl ilerleyeceğinin ve bu süreçte ülkemizin nasıl yönetileceğinin planlanmasının, yol haritasının çalışılarak üzerinde mutabık kalınması ve vatandaş ile paylaşılması konusunda uzlaşıldığı, ayrıca güncel ekonomik ve sosyal gelişmeler, seçimlerden sonra uygulanmaya başlanacak politikalar konusunda ortak çalışma alanlarına ilişkin istişare edildiği, hedeflerinin milleti rahat bir nefes almasını sağlamak ve refah düzeyini, kapsayıcı bir anlayışla ve ivedilikle yükseltilmesi gerektiği, uzlaşı ile çözülmeyecek sorunlar olmadığı ifade edildi. Tüm farklılıklarla ''biz' düşüncesini Avrupa birliği ve Konseyi normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, her kesin kendini eşit ve özgür vatandaş olarak gördüğü, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği, inandığı gibi yaşaya bildiği demokratik bir Türkiye'yi inşa etmek olduğu, Kamu yönetiminde şeffaflık, eşitlik, tarafsızlık ve liyakatin sağlanması, yolsuzlukla etkin mücadele edilmesi, siyasi etik kanunu ile siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmamasının garanti altına alınması hedeflendiği, millet adına ''yarının Türkiye'si'' ni inşa etmek için önemli bir adım atıldığı, bundan sonra da iş birliği alanlarını genişleterek sürdürülmesi, birlikte inşa edilecek ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' i milletimize ve gelecek nesillere adalet, barış, refah ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ettiklerini kamu oyuna kararlılıkla duyurdular” dedi.
Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında; “Ancak, çeşitli çevrelerce ve çeşitli dönemlere atfen(28 Şubat) bu birlikteliği itibarsızlaştırma, gizli 7’nci ortak yaftalaması, çeşitli u/a güç ve odaklarla, çevre ve terör ile irtibatlandırma hezeyanları başladı. Oysa bu bir ittifak mutabıklığı, irtibatı ya da zaptı henüz değil, bir sistem değişikliğinin siyasi parti ikbal ve çıkar gözetmeden, devletin içine düşürüldüğü çamur çukurundan çıkarılmasına bir gayret birlikteliğidir. Kendini muhalif addeden tüm siyasi partilerinin olmasını arzu da ederdik.(MHP, HDP, TKP, VATAN, BBP VE YRP VS.) Zira, temsil ve millet iradesinin tecellisi olurdu. Ancak, istişare etme görüşmelerine bile katılma cesareti göstermeyip, eleştirme ve yaftalama anlayışı bir hezeyan olarak kalacaktır. Bu resim umudun resmidir, istişarenin ve maslahatın, birlik arzusunun, biz olmanın, beraber olma kararlılığının resmidir. Bu resim millet ile hem hal olmanın, onunla hem gam olmanın resmidir. Bundan rahatsız olan, hayıflanan, kıskananlar olması gayet doğal ve mukadder akıbeti değiştirmeyeceği de muhakkaktır. Bu milletin resmidir ve milletin taktirine ve teveccühüne arzdır” ifadelerini kullandı.
