Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında, “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler, Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'', 7269 sayı kanun,15/5/ 1959 tarih, 25/5/ 1959-10213 sayılı resmi gazete yayımı ile yayınlanmıştır.
TSK ise bu kanunla kendine verilen iç hizmet kanununun 211(4/1/1961 tarihli) doğrultusunda bir direktif hazırlayarak; ''TSK Doğal Afet Yardım Harekatı( DAFYAR)'nı oluşturmuştur” dedi.
Bu kanun doğrultusunda son olarak Cumhurbaşkanı tarafından, 23 Şubat 2022 tarihinde '' Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği'' yürürlüğe konulduğunu ve bu kanun kapsamında valilikler tarafından kurulacak olan ''Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'' ile ilgili bazı düzenlemeler yapıldığını da söyleyen Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, “Bu kanunun 1nci maddesi 2/7/ 1968-1051/1 md(değişik birinci fıkra:27/12/1993-3956/ 1 md.) Deprem yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ. tasman ve benzeri afetlerde;........ afetin meydana gelmesi halinde bu kanun gereğince alınması lazım gelen acil tedbirlerin ittihazına afetin meydana geldiği bölgenin valisi yetkilidir.
Madde:7-Afet bölgelerinde ve ya civarında bulunan ordu, jandarma, kıt' a, birlik ve müessese kumandanları, hazarda, kendilerinden vali tarafından istenilecek yardımları üstlerinden emir beklemeksizin yapmaya mecburdurlar.
Yani bu kanuna göre afetlere karşı tedbir almaktan sorumlu makam valilerdir, AFAD değil. (hükümetin her defasında 'yardım koordinasyonunu AFAD sağlayacak) diretmesinin sebebi anlaşılmaz ve hukuksuzdur. TSK'nın birlikleri de valinin talep ettiği yardımı, üstlerinden emir beklemeksizin yapmaya mecburdurlar” dedi.
Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt açıklamasının devamında; “EMASYA, ''Emniyet- Asayiş- Yardımlaşma'' protokolü, askerin; emniyet güçlerinin yeterli olmadığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine dönük bir düzenlemeydi.
Bu protokol, 7 Temmuz 1997 tarihinde iç işleri bakanlığı ile Genel kurmay başkanlığı arasında imzalanmış, 27 maddeden oluşmuş bu protokol kapsamında EMASYA Bölge ve Tali Bölge komutanlıkları kuruldu. Ancak, AKP hükümeti tarafından 4 Şubat 2010 yılında uygulamadan kaldırıldı.
TSK'ya verilen bütün görevlerde olduğu gibi bu direktiflerle de bütün birimleri DAFYAR planı hazırlayıp, bu planlar doğrultusunda birliklerini teçhiz edip, eğitim ve tatbikat planına dahil ederek her yeni er celbinde mutlaka tatbikatları icra edilirdi.
Örneğin; deprem için bir askeri birlik kendi içerisinde; arama kurtarma ekibi, emniyet ekibi, iskan ekibi, İaşe ekibi ve sağlık ekibi oluşturulup eğitimleri yapılırdı. İskan ekibi de yine kendi içinde çadır kurma ekibi, tuvalet ekibi, banyo ekibi, çevre temizlik ekibi, kireçleme, kumlama ve ilaçlama ekiplerinden oluşur her an her türlü görev için hazır beklerdi.
Dünyanın en büyük ordularından biri olan TSK'nın tecrübe ve bilgi birikimi, kuvvet ve kudretinden istifade edilmeden, atıl ve ne yapacağını bilemez bir hale getirenler hiç şüphe yok ki; 6 Şubat depreminin vahim sonucunu hazırladı. Devlet aklı, hafızası ve tecrübesi tıpkı asker hastanelerinde de olduğu gibi heder edildi. Dev hava nakliye filosu, GATA seyyar hastane, ambulans uçak kabiliyeti atıl bırakıldı. İş makinaları taşıma kapasitesi, çadır sahra hastanesi, sahra mutfağı sahra banyo, tuvalet ve hijyen konusunda ki bilgi birikimi heder, araç, gereç, teçhizat, organizasyon, haberleşme, disiplin, yönetim gücü maalesef sıralı hatalar ile tahrip edildi. Askeri yanında zamanında görmeyen halkımız, devleti yanında his etmedi. Olay çığırından çıktıktan sonra bölgeye elli değil beş yüz vali de verseniz kar etmez. Zamanında yapılmayan müdahale ve organizasyonsuzluk hem ölü sayısını ve hem de devlete itimadı zedeledi. Böyle vahim bir hatalar zincirinden sonra bir de millete parmak sallamak, not etmeler, baskı, tehdit ve şantaj bir suçluluk psikolojisi tezahürüdür. Bu vehametin mümessilleri elbette hem tarih ve hem de hukuk önünde hesap verme durumundan kurtulamayacaklardır” ifadelerini kullandı.