reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.112,19 %0.65
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET ET VE SÜT KURUMU, ÖZ KAYNAKLARININ TAMAMINI KAYBETMİŞ DURUMDA

ET VE SÜT KURUMU, ÖZ KAYNAKLARININ TAMAMINI KAYBETMİŞ DURUMDA

Cumhuriyet Halk Partisi Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Et ve Süt Kurumu aslında KİT'ler içindeki en sorunlu KİT'lerin başında geliyor. 2017'den beri Et ve Süt Kurumunun hem bilançolarıyla hem faaliyetleriyle ilgili her türlü konuşmayı burada yaptım ama maalesef ne biz ne de kurum bir arpa boyu yol alamadı, söylediklerimizin hiçbiri dikkate alınmadı, hep tarihin tozlu sayfalarına bırakıldı” dedi.

ET ve Süt Kurumu’nun iflasın eşiğine gelmiş bir kurum haline getirildiğini söyleyen CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, “Şimdi kurumun 2019-2020 işletme bütçelerinden biraz bahsetmek gerekiyor. Kurumun 1.562 personeli var, personel giderleri 167,5 milyon lira, toplam mal alım tutarı 2,5 milyar lira, üretim maliyeti 4,3 milyar lira, net satış hasılatı 2 milyar lira ve 2019 yılını dönem olarak 34,6 milyon lira zararla kapatıyor. Yani bir yılın 34,6 milyon lira bir zararla kapatılması kabul edilebilir, anlaşılabilir bir durum ama 2019'dan sonra kuruma birden bir şeyler oluyor; bir el mi dokunuyor veya ne oluyor ama yanlışlar silsilesi peşpeşe gelerek kurum bugün iflasın eşiğine gelmiş bir kurum hâline getiriliyor” dedi.

Tuncer, komisyon toplantısında yaptığı konuşmanın devamında; “2020 yılında da yine 1.565 personeli var, 175,3 milyon lira personel gideri var, toplam alım tutarı bir önceki yıla göre çok daha düşmüş 537 milyon liraya, üretim maliyeti 1,1 milyar liraya düşmüş, net satış hasılatı 2,4 milyar lira olmuş. Ki satış hasılatı bir önceki yıla göre artıyor ama 2020 yılında kurum birden 223 milyon lira yıllık zarar ediyor. 2019 ve 2020 yılları zararıyla birlikte kurumun zararı gittikçe katlanıyor.

İlk bakıldığında kurumun 2019 yılı yurt dışından mal alımlarında yüzde 973,32 oranında azalma görünüyor. Yurt dışı mal alımındaki azalmanın içi incelenmediğinde çok büyük bir rakam. Ama bu azalmanın sebebi araştırıldığında kurum 2019 yılında yurt dışından canlı ve karkas ithalat alımlarını durdurmuş, durdurulması nedeniyle böyle büyük bir azalma meydana gelmiş. 2020 yılında da yurt dışından büyükbaş ve küçükbaş hayvan alınmamış, 4.012 ton kemiksiz et alınmış sadece. Kurumun 2020 yılının başına kadar aktif stok oranı yüzde 77,3'e çıkmış; stoklardaki et bozulmalarla karşı karşıya kalmış. Burada düşündürücü olan -Kurum ithalat yapmamış, iç alımları azaltmış, sadece stokları eritmeye dönük satışlar yapılmış- planlama dışında bir yatırım yapılmamasına ve zincir marketlere zararına yapılan satışların da durdurulmasına rağmen Kurumun 2020 yılında 223 milyon lira zarar etmesidir. Bu zarar nasıl olmuştur, niçin olmuştur, sebebi nedir? Gerek alt komisyonda gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda bunun sebebi maalesef açıklanamamıştır. Biz bunun kaynağını defalarca sorduk ama önceki Genel Müdür bunu açıklamadı, belki şimdiki Genel Müdür bir açıklama yapar.

Kurumun satışlarına gelince; 2018 yılında 71.292 ton olan büyükbaş hayvan et satışı 2019 yılında 21.437 tona düşmüştür; 2018 yılında 5.900 ton olan küçükbaş hayvan et satışı 2019 yılında 702 tona düşmüştür yani 2019 yılındaki satışlar 2018'e göre yüzde 48 oranında düşmüştür. 2020 yılında da üretim 2019 yılına göre yüzde 27 oranında düşmüştür. Kurum, bu şekilde, tarifi mümkün olmayan bir belirsizlik içinde yavaş yavaş iflasın eşiğine getirilmiştir. Bu yönetim aynı zihniyetle devam ettiği takdirde sermaye artışları dahi Kurumu kurtarmaya yeterli olmayacaktır çünkü Kurum kendi içindeki faaliyetlerinden para kazanmamaktadır, tabiri caizse büyük paralar kaybetmektedir.

Kurumun 2019 ve 2020 borç durumuna baktığımızda, 2019 yılında borç miktarı yani Kurumun pasif toplamı 3,1 milyar liradır. Uzun vadede düşünüldüğünde 3,1 milyar lira Kurum için çok da etkili olmayabilir ama esas problem 3,1 milyar lira borcun yüzde 80'inin kısa vadeli yani bir yıl içinde ödenmesi gereken banka ve finans kurumu kredi borçları olduğu görülmektedir, böyle olunca da Kurum ciddi anlamda bir borç yükünün altındadır. Kurumun 2018 yılı kısa vadeli borçlanması 591,7 milyon lirayken 2019 yılında bu 1,5 milyar lira artmış ve 2,1 milyara çıkmış yani Kurum bankalardan bir yıl içinde 1,5 milyar lira kredi çekmiş, bir yıl içinde ödemek kaydıyla.

Şimdi, sonuç olarak bakıldığında, 2019'da sadece 34 milyon lira zarar eden Kurum, 2020 yılında 223 milyon lira zarar etmiş; 2020 yılı sonu itibarıyla da Kurumun zararı 880 milyon 700 bin liradır. Şimdi, 2020 yılı sonu itibarıyla bunu görüştüğümüz için bunlardan bahsediyorum. Peki, Kurumun ödenmiş sermayesi ne kadar? 1 milyar 345 milyon lira. 2020 itibarıyla zararı ne? 881 milyon lira. Yani Kurum aktifler toplamının, tüm mal varlığının üçte 2'sini 2020 sonu itibarıyla kaybetmiş. 2021'de bu belki düzelir diye umut etmiştim ben -birazdan ondan da bahsedeceğim- fakat 2021'de bu durum hiç de öyle olmamış; 2020 sonu itibarıyla öz kaynaklarının üçte 2'sini kaybeden Et ve Süt Kurumu 2021 yılı sonu itibarıyla ödenmiş sermayesinin tamamını kaybetmiş. Değerli arkadaşlar, ödenmiş sermayesi 1 milyar 345 milyon demiştim ya, 2021 yılı sonu itibarıyla ödenmiş sermayesi olan bu 1 milyar 345 milyonun tamamını kaybetmiş, eksi 91 milyon liraya düşmüş yani Kurumun ödenmiş sermayesi 1 milyar 345 milyon lira, 2021 yılı sonu itibarıyla zararı 1 milyar 401 milyon lira. Türk ticaret hukukunda bunun ismi iflastır. Kızılay Meydanı'na gittin, herhangi bir vatandaşa "1 milyon 345 milyon param var, 1 milyar 401 milyon lira da borcum var." dediğinizde size derler ki: "Siz, batmışsınız." Et ve Süt Kurumu da maalesef 2021 yılı sonu itibarıyla batmış durumda. Şimdi, yani, kurum 2021 yılı sonu itibarıyla bu kadar çok önemli yatırımlar mı yaptı da böyle bir zarar ortaya çıktı? Hayır. Kurumun devam eden inşaat kombinelerine bakıyoruz, hâlen aynı hızda devam ediyor. Kurum bugüne kadar -ki Bakanlık yeni karar aldı- dışarıdan pahalıya et getirip ülkede ucuza da satmamış, bunu da durdurmuş. Yani, faaliyetlerine baktığımızda faaliyetlerde azalma var. 2021 yılı sonu itibarıyla, özellikle stoklarınıza baktığımızda sadece 377 milyon liralık stok kalmış ki bununla da piyasayı denetleme ve dengeleme faaliyetinizi yapmanız mümkün değil. Ya, stoklarınızı da 2021 yılı sonu itibarıyla eritmişsiniz ama buna rağmen şirket 91 milyon lira zararda; 2021 yılı sonu itibarıyla 1 milyar 401 milyon lira zarar var, öz kaynaklar itibarıyla da 91 milyon lira içeride.

    Şimdi, biraz 2021'in bilgilerini vermek istiyorum. Arkadaşlar, kurum 2021 yılında 521 milyon lira zarar etmiş yani Et ve Süt Kurumu eski parayla 521 trilyon lira zarar etmiş. "Bize bunu anlatın, izah edin; bizi ikna edin." diyoruz ama hiçbir açıklama olmuyor. Yani, rakam çok büyük bir rakam. Yurt dışı alımlara bakıyorsunuz, 2020'de 163 milyon 612 bin lirayken 2021'de 62, yuvarlayalım, 63 milyon lira sadece yani bu zarar buradan kaynaklanmıyor. 2021'de yurt dışından canlı hayvan alınmamış, sadece 1.203 ton kemiksiz sığır eti alınmış ki geçmiş yıllarda daha fazla alınmıştı. Mesela, kurum 2021 yılında 196 milyon lira finans gideri yapmış ancak bu finans giderine ilişkin bütçe yapmamış, bütçe yapmadan 196 milyon lira para harcanmış. "Finans gideri" deyince ne? İşte, faiz, kur farkları, komisyon gibi paralar.

    Şimdi, kurumun satışlarına gelince, kurum aslında satışlarını artırmak ya da müşteri portföyünü genişletmek için bir çabada da bulunmamış. 2021 yılındaki toplam satışların yüzde 45,1'i yani 620 milyon lirası Millî Savunma Bakanlığına; yüzde 9,9'u yani 136 milyon lirası Jandarma Komutanlığına; yüzde 19,7'si yani 270 milyon lirası kendi mağazalarında; diğer kamu kurumlarına sadece yüzde 3,4 oranında yani 46 milyon lira satış yapmış. Askeriye "Ben almıyorum." demiş olsa Et ve Süt Kurumunun mal satacağı yer de yok. Ya, kurum, müşteri portföyünü hiçbir şekilde genişletmeye çalışmamış.

    Şimdi, stok durumu, 2020'den devreden stok 1 milyar TL'yken 2021'de bu 320 milyon küsurlara düşmüş ki burada dikkat çekici olay 2020'den 4,1 milyarlık stok devretmiş yani 2020 itibarıyla stok sıkıntısı yok ama 2021'de stoklar harcanmış, sadece 323 milyon liralık bir stok kalmış. E, böyle olunca kurumun bu basiretsiz yönetimi nedeniyle 2021 yılı faaliyet zararı 262,5 milyon liraya çıkmış. Ben Sayıştay raporlarında kurumun maliyetlerini inceledim, inanın kurumun maliyeti sattığından daha fazla. Yani, 1 kilogram maliyeti 1 liraysa sattığı fiyat belki 1,05 kuruş, maliyet aşırı yüksek. Kurumun bu maliyetlerle ilgili mutlaka bir çalışma yapması gerekiyor. Bunun da yapıldığını Sayıştay raporlarına baktığımızda henüz görmüyoruz.

    2021 yılında da Kurumun kısa vadeli banka kredi borçları gayet yüksek, bir yıl içinde ödemesi gereken kredi borcu 920 milyon lira. 2021 sonu itibarıyla 1 milyar 401 milyon 700 bin lira zararınız var. Kurum, öz kaynaklarının tamamını kaybetmiş durumda, hatta Kurum öz kaynaklar bakımından eksi bakiyeye düşmüş ve eksi bakiyesi 91,5 milyon liradır. Bu, Kurumun gözden çıkarıldığını göstermektedir. Eğer Et ve Süt Kurumuna biz Komisyon olarak müdahale etmezsek maalesef bir Cumhuriyet kuruluşunu daha kaybetmekle karşı karşıyayız diyorum” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *