reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
84.750,88 %-0.48
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET Emek Partisi: NATO bir emperyalist savaş ordusudur, Türkiye derhal çıkmalıdır

Emek Partisi: NATO bir emperyalist savaş ordusudur, Türkiye derhal çıkmalıdır

Haberleri

Emek Partisi Merzifon İlçe Başkanlığı tarafından Türkiye’nin İsveç’e NATO’ya katılması konusunda onay vermesinin ardından bir açıklamada bulunuldu.

Merzifon İlçe Örgütü tarafından yapılan basın açıklamasında, NATO’nun bir emperyalist savaş ordusu olduğu ifade edilerek, Türkiye’nin derhal çıkması gerektiği belirtildi.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

İsveç’in NATO’ya katılımına onay vermek için iki yıldır bir dizi şart koşan Erdoğan-Bahçeli iktidarının nihayet Meclis Genel Kurulu’na getirdiği ‘karar’ CHP’nin de katkısıyla onaylandı. İsveç’in NATO üyeliğinin önünde Türkiye engeli kalkmış oldu.

İktidarın bu zamana kadar süren pazarlıkları içinde ABD, İsveç ve diğer ülkelerden bir dizi talepleri olmuştu; F16’ların teslimi, İHA-SİHA’ların önündeki ticaret engelinin kaldırılması, Kürt mültecilerin teslim edilmesi, Alman füzelerinin Türkiye’ye satışına onay bunların başlıcalarıydı. İsveç bu süreçte Türkiye’den giden mültecileri barındırması, Kur’an yakma olaylarının yaşanması gibi gerekçelerle Türkiye’nin güvenlik sorunu ilan edildi.

İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylamadan önceki süreçte yapılan ‘milliyetçi’ hamasetin arkasında bu pazarlıklar yatmaktaydı. Ne var ki Türkiye’nin pazarlıklarından birtakım sözel taahhütler dışında bir şey geçmemiş, tersine hamasi ‘diklenmeler’e karşın NATO’ya bağımlılığı pekişmiştir.

NATO kurulduğundan bu yana ABD çıkarları doğrultusunda savaşan, dünyanın birçok yerinde darbeler düzenleyen, kontrgerilla/Gladio faaliyetleriyle ülkelerin içişlerine müdahale eden bir örgüttür. Günümüzde de bu misyonu sürdürmekte, dünyaya gelecek savaşın Rusya-Çin bloğuna karşı yapılacağını zirvelerde teyit etmektedir. Üst düzey NATO yetkililerinden Rob Bauer daha geçen hafta sivillerin ‘önümüzdeki 20 yıl içinde Rusya ile topyekûn bir savaşa hazır olmaları gerektiğini’ söyleyerek dünyanın NATO aracılığıyla nasıl bir cehenneme sürüklenmek üzere olduğuna bir kez daha işaret etmiş oldu.

NATO bu büyük savaşa hazırlanmaktadır. Ülkemiz ve çevresi NATO üsleri ve teçhizatıyla kuşatılmıştır. Saldırgan mali sermaye devletleri NATO silahıyla yeni sömürgeler yaratmak, halkları ezmek üzere harekete geçmiştir.

Meclis’te partimiz dahil birçok parti hayır oyu vermişken, ‘AKP’nin arkasına dizilmeyeceğiz’ diyen CHP ekibinin, oylamada Cumhur iktidarının arkasında durması da manidardır. Dolayısıyla NATO’nun kirli işlerini kolaylaştıran yolu açmakta elini ‘taşın altına’ sokarak, sorumluluk almıştır.

Türkiye emperyalist devletlerin paylaşım ve büyük sermayenin yayılma aracı, halklara büyük acılar yaşatmış ve yaşatacak olan bu birleşik savaş ordusundan çekilmelidir.

Ülkemizdeki NATO üsleri kapatılmalı, Emperyalistlerle, her seferinde daha büyük bir boyun eğmeyle sonuçlanan pazarlıklara giren iktidarın savaş kışkırtıcısı siyasetinin yerini ülkede ve dünyada barış siyaseti almalıdır.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *