Yeniden Refah Partisi Amasya İl Başkanı Osman Ay yaptığı basın açıklamasında, “AK Parti sistemi değiştirmese de Bu ekonomik kriz olacaktı; zira bu birkaç yılın birikimi değil!
28 Şubat'tan beri Küresel Emperyalizmin içerideki işbirlikçi ve tetikçileri vasıtasıyla Refah-Yol hükümetini (milli iradeyi) devre dışı bırakmak suretiyle iktidara getirdiklerine dayattıkları projelerinin uygulanmasının doğal sonucu bugünkü yaşananlar!” dedi.
Bugünkü 6’lı masanın dünkü 3’lü masadan farkının olmadığını söyleyen Yeniden Refah Partisi Amasya İl Başkanı Osman Ay, “Hatırlayalım 1999 da PKK terörünün elebaşısının Türkiye’ye verilmesi karşılığında FETÖ elebaşının alınması;
Dünya Bankasında görevli Küresel Emperyalizmin Memuru Kemal DERVİŞ in ekonomimin başına getirilmesi ve Onun talimatları doğrultusunda çıkartılan yasalar, hep bugünlerin hazırlayıcı birer alt yapısıydı.
Üçlü koalisyonu oluşturan siyasî partilerin liderleri Küresel emperyalizmin memurunun karşısında esas duruşta duruyorlardı.. Adam 15 günde 15 yasa diyor adeta meclise emir veriyordu...
Bugün ki 6’lı masanın dünkü 3’lü masadan farkı yoktur!” dedi.
AK Parti hükümetinin de iktidar olduğu 20 yıl boyunca küresel sistemin dayattığı politikalardan başka bir şey yapmadığını söyleyen Yeniden Refah Partisi Amasya İl Başkanı Osman Ay, “Maalesef AKP hükümeti de iktidar olduğu 20 yıl boyunca küresel sistemin dayattığı politikalardan başka birşey yapmadı..
Ne kadar stratejik kuruluş var hepsini özelleştirdi. Şeker fabrikalarından Demir çeliğine, PETKİM’inden Gübre fabrikalarına ne var ne yok sattı!
İstanbul sözleşmesi dedi, 6284 sayılı yasa dedi aile yapımızı mahvetti.
28 Şubat'ın dayattığı zorunlu 8 yıllık eğitimi önceki durumuna getireceği yerde Nasreddin hocanın Fil hikâyesindeki gibi 12 yıla çıkarttı. Bunun doğal sonucu olarak köyle boşaldı sanayide ara eleman bulunmaz oldu. Sokaklar diplomalı vasıfsız işsiz gençlerle dolu.
Vs vs ...
Bugün Asıl mesele bu ülkenin başına bela edilen bu zihniyetin değişip değişmeyeceği..
Zira iktidara getirilme pazarlığının sonucu olarak dayatılan programların uygulanmasının neticesinde; ülke devamlı yüksek faiz ödüyor, üretmiyor, uyguladıkları beton ve israf ekonomisinin doğal sonucu olarak bugünkü krizleri yaşıyoruz...
Koltuk ve İktidar pazarlığının doğal sonucu olan Küresel emperyalizmin dayattığı ekonomik ve sosyal politikaların harfiyen uygulanması maalesef bugün ülkemizi yok oluşa götürüyor.
Gelinen noktada asıl sorulması gereken soru şu?
İktidara getirilecek olan ve Halkın önüne Alternatif diye sunulanlar Selefleri gibi, yine küresel düzenin sistemini devam ettirecek ve küresel emperyalizmin işbirlikçilerimi olacak;
Yoksa hakikaten milli iradeye bağlı, milli iradeye sadık, Küresel Emperyalizmin dayattığı politikaları elinin tersiyle itecek, milli ve bağımsız ekonomik - sosyal politikalar üretecek bir siyasi irademi olacak!
Yoksa rotası ve istikameti küresel emperyalizmin işbirlikçi politikalarını uygulayacak olan bir ekibin kaptanının kim olduğunun hiçbir önemi yok!
Merhum Erbakan hocamızın dediği gibi küresel emperyalizmin jokey değiştirmesinden öteye gitmeyecektir..
Her kurtarıcı olarak getirilen Küresel Emperyalizmin taşeronları , Ülkenin felaketini hazırlamaktan öte birşey yapmıyor ..
Halkın karar vermesi gereken asıl sorunun cevabı bu!
İktidara yine ya küresel sistemin eyalet valisi kılıklı memurlarını getirecek; ya da Milli Görüşün temsilcisi Yeniden Refah partisini!” ifadelerini kullandı.