reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.112,19 %0.65
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK UZMANINDAN ANNE ADAYLARINA TAVSİYELER

UZMANINDAN ANNE ADAYLARINA TAVSİYELER

Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ruhi Doğan; Yaz ayında hamilelik geçirenlere önemli bilgilendirme ve uyarılarda bulundu.

Yaz aylarında yaşanan gebeliklerde, havanın aşırı sıcak ve nemli olmasının yanı sıra güneş ışığının yakıcı etkisi nedeniyle de hamilelerin yaşamını güçleşebildiğini söyleyen Dr. Doğan; ”Endişelenmek yerine bazı önlemleri alarak yaz hamileliğini avantaja dönüştürebilmek de mümkün’diye konuştu.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ruhi Doğan, annelere ve bebeklere sıcak havaların zararları hakkında bilgi verirken merak edilen soruları da cevapladı;

SICAK HAVA HAMİLELERİ NASIL ETKİLER?

Yaz aylarında sıcak hava ve nem, gebe olsun olmasın herkes için bir sorun teşkil ediyor. İnsan vücudunun en rahat olduğu sıcaklık, uyanıklık esnasında 22-23 dereceyken, uykuda ise 20 derece olarak belirtiliyor. Hamileliğini sıcak havalarda geçiren kadınların, gebeliklerinin doğal olarak vücut ısısını yükselttiğini düşünürsek, yaz ayları rahatlatıcı koşuların sağlanmaması durumunda gebeler için yaşam zorlaşabiliyor.

İnsan vücudunun sağlıklı ve dinç olması için, havadaki oksijenin rahat bir şekilde akciğerler yoluyla kana karışması gerekiyor. Yaz aylarında artan nem miktarı, nefes alıp vermemizi ve birim solunum esnasında akciğerlerimize daha az oksijen geçmesine neden oluyor. Gebeliğin beraberinde getirdiği kilo alımı, akciğerlerin fonksiyonel kapasitesinin azalması ve gittikçe büyüyen bebeğin artan oksijen ihtiyaçları nedeniyle, nemli ortamlarda nefes alıp vermek gebeler için iyice güçleşiyor. Bu da doğal olarak hareket kapasitesinin azalmasına ve rahatsızlığa yol açarken, buna bir de yaz sıcaklıkları eklendiğinde gebeler için uyumak bile zorlaşabiliyor.

SICAK HAVANIN BEBEĞE ETKİSİ

Anne karnındaki bebek, anne ateşli bir hastalık geçirmediği sürece sürekli olarak 36.5 derecede tutuluyor. Bundan dolayı anne, uzun süreli güneşe maruz kalmadığı ve aşırı bir susuzluk (şiddetli dehidratasyon) çekmediği sürece bebeğin vücut ısısı değişmiyor. Ayrıca, bebek su ile çevrili olduğundan, bebeğin etkilenebilmesi için öncelikle bu suyun ileri derecede ısınması ve sonrasında bunun bebeğe yansıması gerekiyor.

HAMİLELİKTE TATİLE GİDİLİR Mİ? TATİLDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Bazı önlemler alındığı sürece, hamilelerin tatile gitmesinde bir sakınca yoktur. Bu önlemler şu şekildedir:

Tatilinizi mümkün oldukça gebeliğin 32’inci haftasından öncesine planlayın.

Gideceğiniz yerde acil durumları düşünerek yeterli sağlık hizmetinin olup olmadığını araştırın.

Yanınıza gerekli olabilecek ilaçlarınızı almayı unutmayın.

Sıcakta yolculuğun en güzeli, en kısa olanıdır. Uçakla olan yolculukları tercih edin.

Kendi aracınızla yapacağınız yolculuklarda sık mola verin, toplu taşıma araçlarıyla yapılanlarda ise en geç saatte bir kalkarak koridorda yürüyün.

Uzun süreli yolculuklarda varis çorabı kullanarak pıhtılaşma riskini azaltın.

Yolculuk esnasında meyve suyu, limonata, soda gibi hem sıvı, hem de şeker ve elektrolit açısından zengin olan içecekleri ve suyu bolca tüketin.

Bozuk yollarda ya da süspansiyonu insan taşınması için uygun olmayan araçlarla (traktör, römork vb.) yapılan yolculukları tercih etmeyin.

Yolculuğunuzu havanın çok sıcak olmadığı sabah ve akşam saatlerine denk getirin.

Aşırı yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durun. Karpuz ve kavun gibi bol sulu meyveler bu anlamda avantaj sağlarken, şeker içeriği nedeniyle tüketimde aşırıya kaçmayın.

Yeterli miktarda su ve diğer sıvıları tüketin. Yeterli olup olmadığını anlayabilmenin en kolay yolu, ağızda kuruma olmaması ve idrarın renginin oldukça açık olmasıdır.

Su ve elektrolit kaybına yol açabilen zehirlenmelerin önüne geçmek için sıcaktan dolayı kolayca bozulabilecek süt, süt ürünleri, başta tavuk olmak üzere et çeşitleri, krema, pasta ve dondurma gibi hazır gıdalardan uzak durun.

DOĞAL MADDELERDEN ÜRETİLMİŞ KIYAFETLERİ TERCİH EDİN.

Serinlemek amacı ile karın bölgesini ve ayakları açıkta bırakmayın. Bu bölgelerin soğukla karşı karşıya kalması durumunda, rahimde kasılmalar ve karın ağrısı oluşabilir.

SERİN VE HAVADAR ORTAMLARI TERCİH EDİN.

Akşam, güneş battıktan sonra yürüyüş yapın. Bu yürüyüş hem vücuda dinamiklik getirecek hem de bebeğe giden oksijen miktarını artıracaktır.

HAMİLELİKTE YÜZMEK SAKINCALI MI?

Yazın hamile olmanın en büyük avantajını yüzmek oluşturuyor. Su, vücut ağırlığının 9/10’unu kaldırdığından çok fazla efor sarf etmek gerekmiyor. Üstelik bacaklar ve kollar dışında vücudun tüm kasları da böylece çalıştırılmış oluyor. Ayrıca sıcak günlerde suya girmek hamile kadını rahatlatıyor, ferahlatıyor ve daha rahat nefes alıp vermesini sağlıyor.

Ancak yüzerken çok dalgalı ve sert olmayan suları seçmek gerekiyor. Aşırı efor harcanması çabuk yorgunluğa, kramplara ve hatta boğulmaya neden olabiliyor. Suyun çok soğuk olmaması ve suda üşümeye yol açacak kadar uzun süre kalmamak da dikkat edilmesi gereken bir nokta…

Temiz olması koşuluyla havuz ya da denizin pek farkı bulunmuyor. Sudan çıktıktan sonra zaman geçirmeden duş alınması ve hemen ardından kurulanarak pamuklu kıyafetleri giymek önemlidir. Yüzmeyi ise güneşin yoğun olmadığı sabah ve akşamın geç saatlerinde yapmak gerekiyor.

HAMİLELİKTE SIVI KAYBI

Yaşamın en önemli üç koşulundan ikincisi, havadan sonra gelen sudur. Bir insanın normal koşullarda nefes alıp verme ve terlemesi sonucu sıvı kaybı günlük bir litre hatta daha fazlasına ulaşabilirken, gebelerde bu miktar, gebeliğin ayına bağlı olmakta birlikte çok daha fazladır. Bu nedenle su tüketimi hayati önem taşıyor. Yaz aylarında herkesin olduğu gibi hamilelerin de sıvı alımına dikkat etmeleri gerekiyor.

Suyun kısıtlı alındığı durumlarda önce organizma kendini koruyor yani alınan sıvıyı önce annenin ihtiyaçları için kullanıp kalanını bebeğe geçiriyor. Annenin yeteri kadar sıvı alamaması durumunda dehidratasyon denen durum ortaya çıkıyor. Annenin kan basıncı düşüyor, kandaki şeker ve tuz düzeyleri bozuluyor, nabız hızlanıyor ve ilerleyen dönemde bilinç bozulmaya başlıyor.

Sıvının yerine konulmaması durumunda şoka kadar giden değişimler söz konusu olabiliyor. Bebek de doğal olarak bu durumdan benzer şekilde etkileniyor. Sıvı alımının uzun süreli olarak yeterli olmaması durumunda ise bebeği saran amniyon sıvısı azalıyor, bebeğin gelişimi yavaşlıyor ve hatta durabiliyor. Suyun tamamen bitmesi durumunda bebeğin kordonu sıkışarak anne karnında bebek kaybına yol açabiliyor.

Gebelerde önemli olan yalnızca su değil, kanın plazma denilen sıvı bölgesinde bulunan metabolik olaylar, kalp atımı gibi yaşamsal fonksiyonlarda büyük önem taşıyan sodyum, potasyum, kalsiyum, klor ve magnezyum gibi elektrolitlerin de dengede olması gerekir. Sıcak havalarda yeterli su alımı yanında, bu elektrolitlerin de yerine konmaması sonucunda bilinç kaybı, kalpte ritim bozuklukları gibi ölümcül olabilecek sorunlar ortaya çıkabilir. İşte bu nedenlerle yaz aylarında gebeler, yeterli su alımının yanı sıra meyve suyu, ayran, çok aşırıya kaçmamak koşulu ile maden suyu gibi sıvılar da tüketmelidir. Yazın en iyi taraflarında biri olan taze sebze ve meyvenin bol miktarda tüketilebilir olması da bu konuda etkilidir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu meyvelerin pek çoğu yüksek oranda şeker içerir ve bu da aşırı tüketim durumunda hızlı kilo alımına yol açar, dikkatli olunması gerekir.

HAMİLELER GÜNEŞLENEBİLİR Mİ?

Kontrolsüz olunması durumunda güneş, yaz aylarında yarardan çok zarar veriyor. Uzun süre güneş altında kalınması ciltte ciddi yanıklara ve güneş çarpmasına yol açabiliyor. Güneş çarpması kendini baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, merkezi sinir sistemi ve ruhsal durum bozuklukları ile belli ediyor. Bilinç kaybı, havale, solunumda düzensizlik de ortaya çıkarsa, yaşamı tehdit edici bir boyuta ulaşabiliyor. Pek çok hastalıkta olduğu gibi gebeler de bu konuda risk grubunda yer alıyor.

Ayrıca gebelikte kan düzeyi yükselen hormonlar, cildi güneş ışıklarına karşı daha da hassaslaştırıyor ve lekelenmeler ortaya çıkıyor. Bunların tümünden, güneş altında geçirilecek zamanı sınırlayarak ve beş dakika bile güneşe çıkıldığında yüksek koruma faktörlü güneş yağı ya da kremleri kullanarak korunabilmek mümkün oluyor.

HAMİLELİKTE AYAK ŞİŞMESİ

Gebelikte sıvı tutulmasına bağlı bacaklarda ve ayaklarda ortaya çıkan şişlikler, özellikle kilo problemi yaşayanlarda daha fazla görülüyor. Yazın sıcak havanın etkisiyle damarlarda meydana gelen genişleme, bu yakınmayı daha da artırıyor. Bu durum, bacaklarda ağrıya, ciltte gerilme ve acıya yol açabiliyor.

Gebeliğe ilişkin sorularınız için Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümümüze başvurabilirsiniz’ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *