reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.267,53 %0.988
AMASYA
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 800 BİN EPİLEPSİ HASTASI VAR

TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 800 BİN EPİLEPSİ HASTASI VAR

Türkiye’deki epilepsi hastası sayısının yaklaşık 800 bin olduğunu aktaran, Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görevlisi Selçuk Sezikli, bu kişilerin hastalıklarını saklamaya yönelimi olduğunu vurgulayarak, “Toplumun yanlış önyargıları nedeniyle de bu hastaların yaşam kaliteleri daha da düşmektedir” dedi.

Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görevlisi Selçuk Sezikli 14 Şubat Uluslararası Epilepsi Günü’ nedeniyle bir açıklama yayınladı.

Başhekim Sezikli, açıklamasında sara hastalığı olarak da bilinen epilepsinin, kısa süreli bir beyin fonksiyon bozukluğu olduğunu ve beyin hücrelerinde geçici anormal bir elektrik aktivitesinin yayılması sonucu ortaya çıktığını anlattı. Epilepsinin, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1'ini etkilediğini aktaran Bilge, bu hastalığın erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görüldüğünü dile getirdi. Epilepsi nöbetlerinin herhangi bir yaşta ortaya çıktığını söyleyen Bilge, çocukluk ve yaşlılık döneminde daha sık ortaya çıkmakta olduğunu kaydetti.

Dünyada 100 milyon civarında epilepsi hastası olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görevlisi Selçuk Sezikli, bu sayıya her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastasının eklendiğini vurguladı. Türkiye’de bu sayının 800 bin civarında olduğunu dile getiren Sezikli, epilepsi hastalarının toplumdan hastalıklarını saklamakta olmasından dolayı yakındı. Başhekim Sezikli, toplumun yanlış önyargıları nedeniyle de bu hastaların yaşam kalitelerinin daha da düşmekte olduğunun altını çizdi.

EPİLEPSİ KRİZİNİN BELİRTİLERİ

Hastalığın tanısında EEG, Kan Tahlili, Beyin MR gibi tetkiklerden faydalanıldığını anlatan Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görevlisi Selçuk Sezikli, “Antiepileptik tedavi epilepsi tanısı alan hastalara önerilmektedir. Tedavisi sonrası ilaçlar düzenli bir şekilde alınmalıdır, aç ve uykusuz kalınmamalıdır, kola, çay gibi uyarıcı içecekler içilmemesine dikkat edilmelidir” diyerek epilepsi krizinin belirtilerini şöyle sıraladı:

“Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur. Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır. Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 1020 saniye kadar nefesi kesilebilir. Dokularda ve yüzde morarma gözlenir. Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir. Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir. Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır. Bazı kişilerde, sara krizi hafif belirtilerle görülebilir. Bunlar, bir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal âlemine dalmış gibi görünmesi, istemsiz mimik ve hareketler, dudak ısırma gibi hareketler, anlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler, dikkati dağıtacak derecede bellek yitimi olarak gözlenebilir.”

KRİZ ANINDA ÖNEMLİ UYGULAMALAR

Epilepsi krizinde olması gereken ilkyardım hakkında konuşan Başhekim Sezikli, öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemlerinin alındığını belirtti. Krizin, kendi sürecini tamamlamaya bırakılması gerektiğini aktaran Sezikli, şöyle devam etti:

“Hasta bağlanmaya çalışılmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz. Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez. Kendisini yaralamamasına dikkat edilir, başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur. Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır. Sıkan giysiler gevşetilir, kusmaya karşı tedbirli olunur. Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır, tıbbi yardım istenir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *