Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Selçuk Sezikli, 02-08 Ocak 75. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu.
Sezikli, tüberkülozun hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek, tüm dünyada ilk on ölüm sebebi arasında yer aldığını ifade etti.
Sezikli, şu değerlendirmede bulundu:
“Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin sağlıkla ilgili hedeflerinden biri de 2030 yılına kadar tüberküloz epidemisini sona erdirmektir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); 2015 yılı sonrasında atılacak adımları belirleyerek Küresel Tüberkülozu Bitirme Stratejisini ve DSÖ Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020'yi uygulamaya koymuştur ve 2030 yılına kadar tüm dünyada tüberküloz insidansının %90 azaltılması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla ülkemizde Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı yürütülmektedir. Bu program; tüberkülozdan korunma, erken tanı, yeterli ve uygun tedavi, sosyal koruma ve psiko-sosyal destekler ile hastalığın görülme sıklığının ve tüberküloza bağlı ölümlerin azaltılması, hastalığa bağlı yıkıcı maliyetlerle karşılaşan ailelerin sıfırlanması amacıyla ile “Veremsiz Bir Türkiye!” hedefine ulaşmak için yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır.
Ülkemizde tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarında ücretsizdir. Tüberküloz ve dirençli Tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarına ve hastalarımıza ulaştırılmaktadır. Hastaların tedavisini düzenli olarak sürdürmek ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri DSÖ'nün önerdiği Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. DGT hastanın ilaçlarını doğru ve tam olarak içtiğinden emin olabilmek için her doz ilacın bir sağlık personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirilmesidir. Her gün sağlık kuruluşuna gelemeyen hastalar için iletişim teknolojisindeki gelişmelerden faydalanarak hastanın ilacını içerken bir sağlık çalışanına görüntülü bağlanması veya ilaç içmesini kaydedip video yollaması şeklinde uygulanan Video Gözetimli DGT de ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır.
Ülkemizde bulunan yabancı uyruklu tüberküloz hastaları da ücretsiz olarak tedavi edilmektedir. Teşhis ve tedavideki kaliteli hizmetlerin sonucunda tüberküloz mortalite (ölüm) hızı dünya genelinde yüz binde 19,7, DSÖ Avrupa Bölgesinde yüz binde 2,9 iken Türkiye'de yüz binde 0,5'dir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey ve toplumda sağlık kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, uzun süreli tedavilerin düzenli sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılı Şubat ayından itibaren aylık nakdi sosyal yardım verilmeye başlanmıştır. Aynı zamanda tıbbi öz bakım gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının yetersiz olduğu durumlarda ilave destek ödemesi sağlanabilmektedir. Dünya çapında bir ilk ve iyi uygulama örneği olan bu programla tüberküloz hastalarımızın tedavi ve kontrollerinin düzenli olarak yapılması, hastalara ve ailelerine psiko-sosyal destek verilmesi, yoksulluğun azaltılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir. Şimdi Tüberkülozu Bitirme Zamanı, Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye.” diye konuştu.