Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görv. Selçuk Sezikli, içerisinde bulunduğumuz Ramazan ayında sağlıklı beslenme yöntemleri ile ilgili bilgiler verdi.
Toplumsal hayatımızda önemli bir yere sahip olan Ramazan ayında dini bir yükümlülüğü yerine getirmek için oruç tutulmakta ve bununla birlikte bireylerin günlük yaşantılarında önemli değişikliklerin yaşanmakta olduğunu belirten Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görv. Selçuk Sezikli, “Öncelikle üç ana öğün olan beslenme düzenleri bu ay boyunca 2 öğüne düşmekte ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketimi artmaktadır.
Oysa ramazan ayında oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermeli, sağlık açısından olumsuz etkiye sahip olan beslenme tutumlarından bu ayda da uzak durulmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmenin bu ay için de devam ettirilmesi amacıyla günün oruç tutulmayan kısmında en az 3 öğün planlanmalı ve sahur öğünü atlanmamalıdır. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Bu beslenme şekli uygulandığında ortalama 12 saat olan açlık süresini ortalama 18 saate çıkarmaktadır. Bu da günün daha verimsiz geçmesine ve kişinin kendisini daha bitkin hissetmesine yol açmaktadır. Bu durumun aksine sahurda kalori ve yağ içeriği yüksek besinlerle beslenmek ise gece düşen
metabolizma hızıyla birlikte kişinin kilo alma riskini artırmaktadır. Ramazanın yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki bolluk ve çeşitliliktir. Uzayan açlığa bağlı olarak düşen kan şekerinin etkisiyle çok hızlı bir şekilde çok fazla miktarlarda besin tüketim isteği görülür. Yapılan en büyük hatalardan birisi de budur. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarlarda enerji içeriği yüksek olan besinler yenilebilir bu da kilo alma riskini artırır. Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolizması üzerine çok olumsuz etkisi olmadığı gözlenmiştir ancak bazı sağlık problemlerinde ( şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda ( gebelik, emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemeli, kronik hastalığı olan kişilerin ilgili uzman hekime danışmadan oruç tutmaması önerilir” dedi.
Oruç tutanlar için sağlıklı beslenme önerilerinde de bulunan Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğrt. Görv. Selçuk Sezikli, “Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftar ile birlikte iftardan sonra 1- 1.5 saat aralıklarla yapılacak iki ara öğünden oluşmalıdır.
- Sahurda protein içeriği yüksek olan süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanlar mide boşalma süresini uzatarak açlık oluşmasını geciktiren kuru fasulye, nohut ,mercimek, bulgur pilavı gibi yemeklerin tüketimi de uygun olabilir. Aşırı yağlı, tuzlu ve unlu gıdalardan uzak durulmalıdır.
- İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklarla veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine kan şekerini yavaş ve dengeli biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek ve pirinç pilavı yerine glisemik indeks değerleri daha düşük olan bulgur pilavı ve tam tahıl ekmeği) tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.