Çağımızın sorunu obezite hakkında açıklamada bulunan Merzifon İlçe Sağlık Müdürü Dr. Nesrin Pircanoğlu, sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenmenin şart olduğunu belirterek, obezite tedavisinde sağlıklı beslenme kritik adım olduğunu söyledi.
Obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Pircanoğlu, "Obezite vücutta aşırı yağ birikimi ve beden kitle indeksinin 30'dan yüksek olma durumudur. Obezite bir halk sağlığı sorunudur. Obezite sadece dış görünüşü etkileyen bir sağlık sorunu değildir. Obezite beraberinde kalp hastalığı, Tip 2 Diyabet ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların riskini arttırmaktadır. Toplumsal bir sorundan öte bireyin sosyal ve iş hayatını da etkileyen bir sağlık sorunudur. Pandemi süreciyle beraber fiziksel aktivitenin azalmasıyla prevalansı gün geçtikçe artmaktadır. Ancak obezite tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavide en önemli adımlardan biri sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı Beslenme ile Obezite kontrol altına alınabilmekte ve obeziteden kurtulma sağlanmaktadır. Obezitenin önüne geçmek için pandemi sürecinde evdeki fiziksel aktivetimizi artırmak için egzersizler yapılmalı ve kontrollü sağlıklı bir diyet anlayışı içine girmek gerekir. Kalorisi düşük kilo vermeye yönelik bir diyet anlayışı olmalıdır." dedi.
“Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.”ifadesinde bulunan Pircanoğlu,
“Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır.
İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda alıp vücutta kullanabilmesidir.
Karın doyurmak, açlığı bastırmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek değildir.
Günlük yaşamda bireylerin (gebe, emzikli, bebek, okul çocuğu, genç, yaşlı, işçi, sporcu, kalp-damar, şeker, yüksek tansiyon hastalığı, solunum yolu bozuklukları vb.) yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık durumuna göre değişen günlük enerjiye ihtiyacı vardır.
Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir.
Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.
Günlük alınan enejjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vucutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır.
Buna paralel olarak, günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır.
Anlaşılacağı üzere obezite; besinlerle alınan enerjinin (kalori) harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması (%20 veya daha fazla) sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.”
/HÜLYA TURAN