reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.112,19 %0.65
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK “DİŞ VE DİŞETİ HASTALIKLARI TAMAMEN ÖNLENEBİLİR”

“DİŞ VE DİŞETİ HASTALIKLARI TAMAMEN ÖNLENEBİLİR”

Amasya’da faaliyet gösteren diş doktoru Bayhan Pekin, diş çürüğü ve dişeti hastalıkları ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Dr. Pekin ağız ve diş sağlığı korunmadığında çok ciddi sağlık sorunlarını getireceğini belirterek; “Bilgi erişimi ve diş hekimliği teknolojilerindeki hızlı artışa rağmen diş çürüğü ve dişeti hastalıkları, halen ciddi bir sağlık sorun olarak mevcudiyetini koruyor. Diş çürüğü ve dişeti hastalıkları, bakterilerin neden olduğu ve tamamen önlenebilir hastalıklardır. Bu nedenle problemin nereden kaynaklandığını görebilirsek mükemmel bir ağız sağlığı hedefimize ulaşabiliriz.

Problem, plağın (ana yapısını besin artıkları ve bakterilerin oluşturduğu jelimsi beyaz yapı) dişler etrafında birikmesi ile başlar.

Bakteriler yiyecek artıklarını kullanarak ürer, hakim bakteri çeşidine göre diş çürüğü ve/veya dişeti hastalığı gelişir. Bu süreçte sabit olan besin ve bakteri varlığıdır. Maalesef, beslenmenin olmaması veya bakterilerin tümden yok edilmesi söz konusu değildir. Bu nedenle diş ve dişeti hastalıkları ile mücadelede odaklandığımız ana nokta plaktır. Mükemmel ağız sağlığı ancak etkin plak temizliği ile mümkün olabilir ’dedi.

Günde iki kez dişleri fırçalamaya rağmen diş çürüğünün de oluşabileceğini söyleyen Dr. Bayhan Pekin; ”Diş fırçalama sayısı kadar etkinliği de önemlidir ve çoğunlukla diş fırçalamak, tek başına, modern beslenme alışkanlıkları göz önünde bulundurulduğunda, plak kontrolünü sağlamada yetersizdir. Fırçanın kılları dişlerin arasına ulaşamaz. Ulaşım için zorlandığında veya bastırıldığında dişetlerinde tahriş, çekilme ve dişlerde aşınma görülür. Bu istenmeyen durumlar yaşam konforunu düşürür. Diş aralarının temizliği için diş ipi, ara yüz fırçası ve ağız duşu gibi yardımcı araçlar düzenli kullanılmalıdır.

Ayrıca, dişetinin diş üzerine katlandığı cep adı verilen bir iki milimetre derinliğinde doğal oluşumlar vardır. Gündelik bakım araçları ile bu cepler içerisindeki plağın temizlenmesi fiziki yapısı nedeniyle mümkün değildir. Bu alanda oluşan plağın yılda en az bir kez profesyonel olarak temizlenmesi gerekir. Bu işlemin sıklığı altta yatan diğer sağlık problemlerine göre artabilir. Önemli olan kişiye uygun, plağın kontrol edilebildiği bir program takip etmektir. Diş taşı temizliğine dair yaygın olan bir diğer endişe de dişlere zarar vereceği yönündedir. Bu, maalesef yanlış yerleşmiş bir düşüncedir.

Aksine sağlıklı diş ve dişetleri ancak düzenli tartar ve plak temizliği ile mümkündür. Aynı miktardaki plak her bireyde aynı sonucu doğurmaz. Plağa verilen tepkide bireysel farklılıklar söz konusudur. Diş yapısı, tükürük miktarı, içeriği ve kıvamı, kullanılan ilaçlar, genel sağlıklı problemleri gibi birçok unsur bu cevabı etkiler. Bu farklılıkları gözeterek, plak kontrolünde mutlaka kişiye özel bir program oluşturmalıdır.

Bu da ancak, profesyonel temizlik ile ağız bakım eğitimi ve düzenli kontrollerle sağlanabilir. Bakım alışkanlığı ve idame oluşturulmadan sadece anlık çözüm çabası problemleri erteler. Bu nedenle ağız diş sağlığı açısından düzenli kontrol ve süreklilik çok önemlidir. Diş sert ve yumuşak dokuların bütünlüğünü korumak için uygulanabilecek en etkili tedavidir. Koruma uygulamaları süt dişlerinin sürdüğü ilk günden itibaren başlar’ ifadelerini kullandı.

Dişler henüz sağlıklıyken başlayan kontrollerle problemlerin önlendiğinin altını çizen Dr. Bayhan Pekin;”bir diğer yandan da olumlu davranış pekiştirmesiyle diş hekimi korkusu ve kaygısının önüne geçilir. Sağlıklı süt dişleri, bir nevi, ömür boyu ağızda kalacak sağlıklı daimi dişlerin garantisidir. Diş sağlığını elde ettik ama yine de gülüşümüzden memnun değiliz, yapı bütünlüğünü bozmadan neler yapabiliriz, birçok alışkanlık dişlerin kötü görünmesine neden olabiliyor.

Güncel yaklaşımlarda en çok üzerinde durduğumuz konuların başında dişlerin sağlığını tehlikeye atmadan şekil ve dizilimlerini düzeltmek geliyor. Diş hekimliği teknik ve materyallerindeki gelişmeler sayesinde bu tarz uygulamalar artık çok daha basit. Bu yöntemlerin başında da diş beyazlatma işlemi geliyor. Kimyasal jellerle bir iki saat gibi kısa sürede dişlerin yapısını bozmadan renk değiştirilebiliyor. Ayrıca lazer teknolojileri sayesinde yan etkilerini asgaride tutmak mümkün.

Daha kalıcı renk ve şekil değişikliği için tercih edilen başka minimal bir yaklaşım da porselen laminalardır. Porselen laminalar çok ince kaplamalar olup dişlerinize hiç aşındırmadan veya çok az bir düzeltmeyle uygulanabilir. Dijital fotoğrafçılık, planlama, üç boyutlu tarayıcılar ve porselen işleme üniteleri sayesinde kişinin yüz oranlarıyla uyumlu ideal bir gülüş elde edilebiliyor.

Bunlara ilave olarak çapraşık dişlerin düzeltilmesinde hala en etkili koruyucu yaklaşım ortodontik tedavidir. Geleneksel ortodontik tedavi yöntemlerinden farklı olarak teller dişlerin iç kısmına takılıp (lingual ortodonti) hiçbir estetik kaygı oluşturmaksızın dişler düzeltilebilir. Düşük düzeyli çapraşıklıkları da takıp çıkartılabilen şeffaf plaklar ile düzeltmek mümkün. Bu plaklar çok ince olup neredeyse görünmezdir. Gün içerisinde rahatlıkla takılabilirler ve sosyal hayatta bir engel oluşturmazlar. Koruyucu ve onarıcı müdahalelerdeki müthiş ilerlemeye karşın maalesef diş kayıpları görülebiliyor. Bu durumların telafisinde implant tedavisi birçok avantajı ile öne çıkıyor. Bunlardan en önemlisi boşluğa komşu dişlerin kesilmesine gerek yok, bu açıdan korumacı bir tedavi olarak değerlendirilebilir. Farklı implant tasarım ve yapı seçenekleri ile zor koşullar altında dahi işlev ve estetik geri kazandırılabilmektedir. Dişlerin sürdüğü ilk andan kaybedilmesine kadar birçok koruyucu ve onarıcı tedavi olanağına sahibiz. Ancak, her zaman en iyi tedavi, dişler ve çevre dokularının korunmasıdır. Genel kanının aksine diş ve dişeti hastalıkları tamamen önlenebilir. Bu da etkili plak kontrolü, düzenli diş hekimi ziyareti ve kişiye özel hazırlanmış ağız bakım planlarının takibiyle mümkün’ diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *