EMEKLİMİN SESİNE KULAK VER..

SOBAYI YAKMAMAK İÇİN, SOKAKTA GEZİYORUM...!!

"Soba yakmamak için sokaklarda geziyorum"

"Hanım yorganın altında"

"Yemek yok doğru dürüst"

"Maaşı elektriğe, suya mı vereyim"

Bu ülkede şu sözleri duyup vicdanı sızlamayan bir kesim ve siyasiler var. 1500 lira maaşla emeklileri RESMEN ölüme terk ettiler.

Evet değerli dostlarım yukardaki sözler emekli bir vatandaşımızın sözleri, seksen yaşlarında olan bu emekli vatandaşımız, bir tv kanalına  ağlayarak halini anlatıyor, seksen yaşında bir baba, yada dede , torunu karşındaki tv muhabirinin karşısında iki gözü iki çeşme misali ağlayarak halini anlatıyor ... İçler acısı bir durum,  gerçekten büyük içler acısı .. Seksen yaşındaki bir baba, bir amca, bir dede ağlıyor  aç kaldık diye ... Bunları görmüyor mu acaba bizi yönetenler, bu insanlarımızın sesini duymuyorlar mı, yada bizi yönetenler hiç mi gazete okumuyor, haber seyretmiyor,  yada vatandaşın içine girip hiç mi  seslerine, şikayetlerine, isteklerine  kulak vermiyorlar acaba !!!!..

Birileri yirmi bin, otuz bin, elli bin, yüz bin ballı maaşlar alırken, tam paraya  ihtiyacı olacağı dönemde, kalan ömrünü rahat ve huzur içinde geçireceği, mutlu günleri yaşayacağı zamanda  emeklilerimiz maalesef açlık yokluk ve sefalet içinde geçiriyorlar.. Geçen  gün bir arkadaşımız belediye den emekli olmuş, bin sekiz yüz tl maaş bağlamışlar, inanın ağlıyor  çocuğu üniversite kazanmış,  tek umudu çocuğuna burs veren bir hayırsever,  yada bir vakıftan burs bulmak.

 Asgari ücret ile geçinen  emekli olmuş birine bin sekiz yüz tl maaş,   bozdur bozdur harca... Bunun vebalini bu dünyada belki vermeyecekler ama  eğer inanıyorsalar hesap günü geldiğinde mutlaka   bunun hesabını verecekler, kendileri zevk sefa içinde yaşarken benim emeklimi  bin sekiz yüz tl  emekli maaşına talim ettirecekler ..

Geçen hafta içerisinde Antalya yörex yöresel ürünlerimizin sunulduğu,  satış yapıldığı fuara gittiğimizde kaldığımız otelde yabancı ülkelerden gelen turistlerin çoğu emekli , yetmiş  seksen, doksan yaş ortalamaları olan insanlardı... Geldikleri ülkeler Rusya, Almanya, İspanya, Ukrayna çoğunluğu mütevazi geçinen insanlardı, hallerinden belli oluyordu..!!

Üzülerek, kıskanarak ve gıpta ile  baktım, eşiyle birlikte karı koca gayet şık giyinip akşam yemeği sonrası pistte dans ediyor, denize, havuza giriyorlar, etrafa mutluluk saçıyorlardı  hepsi..

Hani diyoruz ya gavur, evet bizim  tabirimizle gavur dediğimiz  o insanlar (ben on beş yıl önce gavur dediğim için yüzlerce kez özür diledim onlardan) öyle mutlu ve sağlıklılarki o yaşta  binlerce kilometre uzaklıklardan gelip, bir aylık maaşları karşılığında benim ülkemde en az on beş gün krallar gibi yaşıyorlar.. Çoğu ile konuştum aldıkları emekli maaşları, bu ya aylık bin euro, yada bin dolar ...

 Bizim emeklimizde akşam pazarlarından ya sebze atıkları topluyor, yada çöplerden şişe,  boş alüminyum içecek şişeleri toplayarak,  satıp, günlük ekmek parası çıkarıp  evine ekmek götürmeye uğraşıyorlar maalesef...

Evet değerli dostlarım yıllardır bizleri yönetenler hep kandırdılar, küçük şeylerle  halimize şükretmeyi öğrettiler, zaten bizim toplumumuz ufak şeylerden mutlu olmayı bilen insanlar. Ama artık gitmiyor, bu şekilde gitmiyor, bizi yönetmiyorlar,  ülkeyi yönetemiyorlar artık, dünyada hiç bir emeklilik sisteminde fazla prim ödeyipte, emekli olunca fazla prim ödedi diye maaşı düşen emekliler duydunuz mu ..?? Her zaman, her konu olumsuz konuda dünyada tek örnek ülke olmayı iyi beceriyoruz..

Emekli aç ve soğuk odada yatağa girerken , siz bir eliniz yağda   , bir eliniz bağda yaşayamazsınız ..

Artık mızrak çuvala sığmıyor , siz keyif içinde yaşarken,  vatandaş çöpleri karıştırıyor ..

Sandık günü geliyor , emekli vatandaşlarımız derler ya "kurt  kışı geçirir de, yediği ayazı unutmaz" emeklilerimizde  soğuk ve çektiği ayazı unutmazlar..

Hoşça kalın..