reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
84.731,35 %-0.598
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM ‘YUNUS EMRE, DİLİMİZ TÜRKÇE’NİN DE EN GÜÇLÜ ŞAİRLERİNDENDİR’

‘YUNUS EMRE, DİLİMİZ TÜRKÇE’NİN DE EN GÜÇLÜ ŞAİRLERİNDENDİR’

Amasya’da düzenlenen programla ünlü mutasavvıf ve halk şairi Yunus Emre vefatının 700. Yılında anıldı. Programda Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı’da bir konuşma yaptı.

Türk milletinin en önemli değerlerinden, Anadolu irfanının büyüklerinden Yunus Emre’nin ebedî âleme göç edişinin 700’üncü yılını rahmetle andıklarını belirten Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı konuşmasında şunları kaydetti;

“Bu vesileyle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) bu yılı Yunus Emre’yi Anma Yılı ilan etti. Biz de Yunus Emre Yılı vesilesiyle dilimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin inşacısı büyüklerimizden Yunus Emre’yi anacak, anlamaya çalışacak ve hikmetli şiirlerinden dem almaya gayret edeceğiz. Şiirleriyle sevgi, barış, kardeşlik, iyilik, yardımlaşma gibi medeniyetimizin temel değerlerini gönüllere nakşeden tasavvuf edebiyatımızın büyüklerinden Yunus Emre, dilimiz Türkçe’nin de en güçlü şairlerindendir. Ancak ona şair demek kıymetini ifade etmekte yetersiz kalır. Çünkü iki kıta şiir yazana şair deniyor. O yüzden Yunus Emre’yi “Sözün Sultanı” diye anmanın daha doğru olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü o emir ve talimatla değil, her satırında sevgiyi, barışı, kardeşliği, birliği, dayanışmayı işlediği şiirleriyle tahtını gönüllere girmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli ile aynı dönemde yaşayan ve Anadolu’nun Moğollar tarafından istila edildiği kasvetli yıllarda şiirlerinde verdiği sevgi ve hoşgörü mesajlarıyla milletimizin üzerine güneş gibi doğmuştur. Bütün canlılar bir gayeyle yaratılmıştır. İnsan ise yaratılış gayesini bilmesi ve o gaye doğrultusunda yaşaması emredilmiştir. Tabiî herkesin yaratılış gayesinin şuurunda olduğunu söylememiz mümkün değildir. Şayet her insan yaratılış gayesinin şuurunda olsaydı yeryüzünde bu kadar kötülük, haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik, huzursuzluk olmazdı. Bu sebeple yeryüzü, yaratılış gayesinin şuurunda olanlar ile olmayanların mücadelesine sahne olmaktadır. Yunus Emre, kendisi gayesini şöyle özetlemiştir: “Ben gelmedim dava (düşmanlık) için, Benim işim sevi için, Dost'un evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldim.” Evet, yaratılış gayesinin ve davasının gönül yapmak olduğunu söyleyen Yunus Emre’yi bizim için önemli kılan bir diğer yanı da Türkçe’mizi en güzel şekilde kullanmasıdır. Onun yaşadığı dönemde Konya’daki Selçuklu Sarayı’nda ve çevresinde yaygın kullanılan dil Farsça idi. O ise, ana dilimizden başka bir lisan kullanmaya heveslenmemiş ve Türkçe’mizi sade ve yaygın bir şekilde kullanarak günümüze kadar ulaşmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca milletimizin arasındaki sevgi bağlarını güçlendirerek, birlik içinde kardeşçe yaşamalarını temin etmeye çaba göstermiştir. Bu duygu ve düşüncelerle gönüller sultanı Yunus Emre’yi vefatının 700’üncü yılı vesilesiyle bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *