Bestekâr ve Ses Sanatçısı Seyfi Alkan tamamı kendi bestelerinden oluşan ilk albümü olan Nar-ı Firkat’ı çıkardı.
Nar-ı Firkat albümü içerisinde Sıdkı Baba, Kul Fakır, Yanyatan Derviş, Ozan Özlemi, Âşık Veli, Sefil Ali ve Sarıkamış şehidinin eşine yazmış olduğu mektubun sözlerine dokunarak oluşturduğu besteleri ve ünlü ses sanatçıları ile düet yaptığı eserler yer alıyor.
Tamamı kendi bestelerimden oluşan "Nar-ı Firkat" İsimli, A takımı diyebileceğimiz güçlü kadro ile hazırladığımız albüm piyasaya çıktı. Albümün adı olan Nar-ı Firkat, Sıdkı Babanın bir deyişinin ismidir. Anlamı ayrılık ateşi demektir. Firkat ayrılık, Nar ise ateş demektir. Albümün içerisinde sekiz tanesi usta Âşıklarımızın eserleri ve bir tanesi kendi sözlerime ait olan eserle birlikte toplamda 9 tane eser yer almaktadır. Bu süreçte yüreğime yoldaş, telimin üstünde tel olan ustalardan yönetmenim Kutsal Evcimen Sinan Güngör, Müslüm Eke, Mustafa Eke, Erkan Akalın ve diğer Sanatçı kardeşlerime oluşturdukları kolektif ruhtan dolayı teşekkür ediyorum.”dedi.
Halk müziği geleneğinin bitti dendiği noktada çıkardığı Nar-ı Firkat albümü ile kaynaktan suyu tertemiz ulaştıran Seyfi Alkan, doğru ve güzel eser ortaya koymayı amaçladığını söyledi. Alkan, “İnsanlarımız albümü sadece Seyfi Alkan albümü olarak düşünmesinler. Seyfi Alkanın, âşıklarımızın sözlerine, felsefesine müzikal olarak bir dokunuşu olarak değerlendirsinler. Mümkün mertebe eserleri bestelerken sözlerinde değişiklikler yapmadım. Sadece Mecnun’um Halimden Bir Leyla’m Bilir adlı deyişimizde bir selam aldım mah yüzlü Pirimden sözünde dokunuş yaptım. Bestelerken selam aldım mah diyemedik çünkü iki m yan yana gelince bir aliterasyona sebep oldu. Onun için de mah kelimesinin yerine aynı anlama gelen ay kelimesini kullandım ve bir selam aldım ay yüzlü Pirimden şeklinde dile getirdim. Albümde sözlerine dokunduğum ustalar genelde bu bölgenin insanları oldu. Bölge bu noktada kültür olarak beni çok besledi. Ben de mümkün olduğunca kendi bestelerim ve sözlerimin ışığında bölgemize dokunmaya çalışıyorum. Gümüşhacıköy, Havza, Suluova, Merzifon ve köylerine varıncaya kadar müzikal anlamda bu bölgeye çok dokundum. Hem bu bölgeden besleniyorum hem burayı beslemeye çalışıyorum, çalışmaya da devam edeceğim.”dedi.
Bestekâr ve Ses Sanatçısı Seyfi Alkan konuşmasının devamında, “Albüm çıkalı yaklaşık bir ay oldu. Albüm satma gibi bir derdim olmadı. Albümdeki hedef kitlem sanat camiasıydı. Benim eserlerimi okuyacak sanatçı dostlarım benden dinlesinler istedim. Sanatçı arkadaşlarımıza gönderdik. Şuanda Türkiye dağıtımı yapmıyoruz. Dijital platformlara tam anlamıyla geçmedik. Yakın süreçte Erdal Erzincan ustamız ile yapacağımız bir video ile dijital platforma geçeceğiz. Üç tane filmin müzik prodüktörlüğünü yapıyorum. Bu filmlerden birisi olan Ay Gelin isimli devasa sanatçılarının yer aldığı büyük bir film projesidir. Ricam üzerine filmin yarısı burada Merzifon’da çekilecek. Belediye başkanımız misafir sanatçı ben de Tuğba Özay ile birlikte misafir sanatçı olarak katılacağım. Bir diğer filmimizin yakın zamanda bir gala çalışmamız olacak. Benim kendi özel kanalıma geçiş sürecini ile aynı ana denk getirip tanıtımımızı gerçekleştirmiş olacağız.”ifadelerini kullandı.