Merzifon’da yıllardır yorgancılık mesleğini yapan Somer Baran, evlerde kullanılan hazır ürünlerin yorgancılığı bitirme noktasına getirdiğini dile getirdi.
Doğal ve sağlıklı olduğunu için yün ve pamuk yorganların kullanılmasını tavsiye eden Somer Baran, “Hazır, makine işi elyaf yorganlar çıktı. Tabi bize ister istemez rağbet azaldı. El emeği ile yaptığımız için bizim yaptığımız yorganlar pahalıya mal oluyor. Pahalıya mal oluyor ama yün olduğu için yorganlarımız daha sağlıklıdır. El emeği olduğu için de daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Sökülmeler pek olmaz. Ama yeni nesil artık işin kolayına kaçtığı için bizim yorganlarımızı fazla tercih etmiyorlar. Yün yorgan bakım ister. Ayda bir, iki ayda bir güneşli havalarda balkonlarda güneşlendirilmesi gerekiyor. Yün organik bir şey olduğu için nemden ve sıcaklıktan etkilenir. Kurtlanma ve güvelenmeye sebep olur. O yüzden yün yorganı zaman zaman balkona asıp, havalandırıp güneşlendirmek gerekiyor. Çünkü yünün nemi çekme özelliği vardır. Gece kullanırsınız, terlersiniz yün terinizi çeker ve onu içinde tutar. Siz kalktıktan sonra o nemi havaya geri verir. Yani ter üzerinizde kalmadığı için soğuyup sizi hasta etmez. O yüzden yün yoganlar sağlıklıdır. Ama elyaf yorganlar sizi ısıtır, terletir ama elyaf dediğimiz şeyin kökü aslında naylon olduğu için naylon nemi çekmeyecektir ve ter üzerinizde kalacaktır. O ter de soğur sizi hasta eder. O yüzden yün ve pamuk yorganlar tercih edilmesi gerekir. Pamuk da doğal olduğu için o da sağlıklıdır ama bizim Merzifon yöresi soğuk olduğu için genelde yün tercih edilir. Pamuk daha çok Ege ve Akdeniz gibi sıcak bölgelerde tercih edilir.”dedi.
Ucuz ve yıkanabilir olduğu için elyaf yorgan ve yastıkların tercih edildiğinden mesleğinin bitme noktasında olduğunu belirten Baran, “Eskiden yün yataklar, yün yastıklar, yün yorganlar vardı. Şimdi ise onların yerini elyaf yorgan, yastıklar aldı. Elyafın bakımı kolaydır. Makineye atar yıkarsınız. Ama naylon olduğu için sağlıklı değil. Naylon ne derece sağlıklı olabilir ki zaten. Bir de maliyet tarafı var. Şimdi yün yorganın fabrikasyon imalatı pek yok. Ama elyaf yorganlar genelde fabrikasyon imal edildiği için el emeği çok düşük. Bir fabrika diyelim günde 100-200 tane elyaf yorganı rahatlıkla dikebiliyor. Ama el emeği öyle değil. Biz ancak günde bir yorgan dikebiliyoruz. Veya ipek yorgan olursa iki, üç günde bir tane yorgan dikebiliyoruz. Şunu da söylemem lazım bir yün yorgan iyi kullanıldığı takdirde 30-40 yıl gider. Ama elyaf yorganlar 1-2 yılda sökülebilir. Yün yorgan hem sağlıklı hem de ekonomiktir. Çoğu insan bunu göz önüne almıyor. O yüzden yıkama kolaylığından dolayı elyafı tercih ediyor. İster istemez işlerimiz düştü. Bu işi yapan sayımızda düştü. Talep olmadığı için eski kazançlarımızda kalmadı. Fabrikasyon yorganları ile baş edemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının devamında ipek yorganların eskiye nazaran çeyiz kültüründe yerinin azaldığını söyleyen Somer Baran, “Eskiden her evlenen çiftin erkek kadın fark etmeksizin birer tane ipek yorgan yaptırırlardı. Anne babalar çeyiz olarak hazırlarlardı. Ama şimdi bu tarz şeylere rağbet kalmadı. İyi kötü kaba yorgana var. Kaba yorgan dediğimiz basit dikim yünden beyaz atarlıdır. Üzerine nevresim çekip kullanıyorsunuz. Ama ipek yorganlar ise tamamen bitti diyebiliriz. Eski gelenekleri yaşatan insanlar geliyorlar. Ama sayı çok azaldı.” ifadelerini kullandı.