reklam
reklam
38,0765 %0.4
43,1822 %1.26
3.960,22 % 2,29
83.862,00 %5.358
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Yağmur ve kar
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM MUHASEBE HAYATIMIZIN HER ALANINDA VAR

MUHASEBE HAYATIMIZIN HER ALANINDA VAR

Merzifon’un tanınmış simalarından ve Mali Müşavirlerinden İskender Doğru, mesleği ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.

Muhasebecilik mesleğine 1972 yılında Amasya Şeker Fabrikası’nda başladığını söyleyen Mali Müşavir İskender Doğru, 4 yıl fabrikanın muhasebe servisinde görev yaptığını belirtti. 1978 yılında Meray Yağ fabrikasına geçen İskender Doğru, burada da fabrikanın çeşitli birimlerinde görev yaptıktan sonra 1998 yılında Müdür olarak emekli oldu.

1998 yılından itibaren kendi bürosunu açan ve Serbest Muhasebeci olarak iş hayatına devam eden İskender Doğru, o tarihten bu zamana kadar da faaliyetini sürdürdüğünü söyledi.

Muhasebenin hayatın her alanında olduğunu, ekonominin de ana damarını teşkil ettiğini söyleyen Mali Müşavir İskender Doğru, “Aslında her yerde muhasebe vardır. Evde, ailede, iş yerinde. Çünkü bir bütçe var. Biliyorsunuz ki muhasebecilik de işletmelerin mali kaynaklarının kayıt altına alır, sınıflandırır, özetler, analiz eder ve yorumlar. Meşakkatli bir meslektir. Toplumda da değeri olmayan bir meslek olarak görülüyor. Bir makine mühendisi, bir doktor gibi değeri bilinmiyor. Hâlbuki Mali müşavirlik bir devletin ekonomik kalkınması için gereklidir. Mükelleflerin gelirini ve giderini kaydetmemiz devlete vergi sağlıyor. İkinci olarak borsadaki hareketlilik; bir borsadaki hisse senedinin değerleri bizim çıkarttığımız bilançolarla belli oluyor. Bu bakımdan ekonominin temelini teşkil ediyoruz diyebilirim” dedi.

Merzifon’da 65’e yakın Mali Müşavirin bulunduğunu ancak sadece 56 tanesinin serbest çalıştığını da söyleyen İskender Doğru,  “Her şeyimiz günlük ve dakikalıktır. Mali müşavir hasta olmaz. Mali müşavir izine gidemez. Aslında bir tatil çıkardılar ama kullanamıyoruz. Bizim mesleğin zor yanlarından bir tanesi de avukat okuyup çıktıktan sonra bir avukatın yanında staj yapıyor ve avukat olarak bürosunu açabiliyor. Biz de önce imtihana girip 60 puan alacaksın, o puanı aldıktan sonra 3 yıl mali müşavir yanında çalışacaksın ve o üç yıldan sonra bir daha imtihana gireceksin ondan sonra mali müşavir olabilirsin. Böyle bir meslekte çalışıyoruz. 1989 yılına kadar böyle kanun ve yönetmeliğimiz yoktu. Ticaret lisesini bitiren herkes bir büro açabiliyordu. Ama dünya ekonomisinde olmazsa olmazı mali müşavirliktir. Bu yönden gurur duyuyoruz. Ülkenin likit oranını, gelirini, giderini, bütçesini, cari açığını, maliyenin temelini bizim meslekle ilgilidir” dedi.

Doğru, yaptığı açıklamanın  devamında; “Bizim bakanlığın belirlediği çalışma usul ve esas yönetmeliğimiz var. O yönetmeliğimiz der ki; Dürüstlük, gizlilik, güvenilirlik ve tarafsız olma, sır saklama, sorumluluk, bağımsızlık ve haksız rekabet şartı mesleğin temelini oluşturur. Bunun gibi uymamız gereken kurallarımız var. TÜRMOB diye bir odamız var ama yönetmeliği bakanlık çıkarıyor.

Mükelleflerin zamanında bilgi ve belgelerini iletmeleri gerekiyor. Ne kadar bize doğru ve düzgün belgelerini iletirler ise biz de onların gelir gider hesaplarını doğru ve düzgün bir şekilde çıkartırız” dedi.

Dünyada artık savaşların er meydanında yapılmadığını, ekonomik savaşların olduğunu da söyleyen Mali Müşavir İskender Doğru, “Dünyada ekonomik bir savaş var. Eskiden bütün savaşlar meydanlarda delikanlıca yapılırdı. Ama şimdi öyle değil. Bakın bizim hocamız vardı Nalan Hanım bize hep ‘’üretin, üretin, üretin çocuklar ‘’ derdi. O zamanlar gülüyorduk. Şimdi daha iyi anlıyorum. İşte biz üretimde çok geri kaldık. Bu zamana kadar gelen yönetim üretmeyi değil tüketmeyi öğretti. Bütün ülkeler 1945 savaşından sonra ilk yaptıkları şey israf ekonomisini engellemek. Biz de müthiş bir israf ekonomisi var. Kısır çekişmeleri ve siyasi çekişmeler ile bu ülkeyi baltalıyoruz. Bugün çok şükür organize sanayi bölgesinde çalışan sayısı fazla. Ama bunun temeli 1970’li yıllarda atılmalıydı. 1970-1973 yıllarında biz cep telefonu üretimini yapmalıydık. Bir ülkenin üretimini kestiğiniz zaman her şey biter. Birçok yönetmeliklerin, kanunların çıkması ekonomiye bağlıdır. Eğer üretirsek refah içinde yaşarız. Üretmeyip tüketmeye devam edersek ülke kalkınamaz. Her şeyden önce hepimizi kardeşiz. Ülkemizden başka ülke yok. Bizim birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bizi hala yıkmak isteyen düşmanlarımız var. Ekonomik olarak çok akıllı olmamız gerekiyor” dedi.

Hangi meslekte olursa olsun insanın işini sevmeden zoraki bir şekilde yapması halinde başarılı olamayacağını da söyleyen İskender, muhasebeci olmak isteyenlere de tavsiyelerde bulundu. Doğru açıklamasında; “Çok çalışmaları, iyi puanlar alarak, iyi yerlere gelmeleri. Fakat bir fabrika iki tane mali müşavir, bir banka ise dört tane mali müşavir alıyor. Geriye kalan çok işsiz mezunumuz var. Nedeni çok eski tarihlerde yanlış politikalar uygulamalarımızdan. Bizim Almanya gibi gençleri kabiliyetlerine göre yönlendirme yapmamız gerekiyor. Türkiye’de üniversite okumuş sayımız istatiksel olarak güzel ama işe gelince hepsi işsiz. Bunları yaşayıp, görüyoruz” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *