Butik Pasta Evi birbirinden lezzetli tatlılarıyla hizmet vermeye devam ediyor. Üretken ve girişimci ruha sahip Tuğçe Kaynar ile işletme faaliyetleri hakkında söyleşi gerçekleştirdik.
Her zaman sağlığa, kaliteye ve temizliğe önem verdiğini dile getiren Tuğçe Kaynar, “Ankara’da doğdum. Gazi üniversitesi Biyoloji mezunuyum. Kendim figür anlamında eğitimler alarak bu işe başladım. Kısa süreli evimde eş, dost ve çevremdeki kişilere yapmak ile başladım. 2017 yılında ekim ayında ilk dükkânımızı vergi dairesinin çaprazına açtık. İlk seneler tanınmak gerektiği için daha çok çalışarak geçti zamanımız. Şu anki yerimize taşınalı da iki yıl oldu. Benim imalatım, depom herkese açıktır. Ben her ürünümde kaliteye önem veriyorum. Ben kendi çocuğuma yedirebildiğim ürünü yapıyorum. Kesinlikle kendi çocuğuma yediremesem bu işi yapmazdım. Ben bir anneyim öncellikle. Dolayısıyla sağlık, temizlik çok önemlidir.”dedi.
Herkesin damak tadına uyabilecek tatlı çeşitleri hakkında bilgi aldığımız Tuğçe Kaynar, “Aslında şeker hamuru yapımını sevdiğim için başlamıştım bu işe. Daha sonra kendimi geliştirerek daha çok ürün yapmaya başladım. Çoğu ürün benim bulup, değiştirip denediğim tariflerdir. Yeni ürünümüzü önce müşterilerin beğenisine sunuyoruz, geri dönüşleri alıp ondan sonra menümüze ekliyoruz. Tatlı ve tuzlu kurabiye çeşitleri, spesiyal kurabiye çeşitlerimiz var. Çikolatalı-muzlu-çilekli-frambuazlı-yaban mersinli-profiterollü yaş pasta çeşitleri, spesiyal yaş pastalarımı var. Pastalarımız tezgâh pastası ama kremasını kekini hepsini kendim yapıyorum. Hazır ürün kullanmıyorum. Yanı sıra ekler, profiterol, Magnolia, kavanoz pasta, Cupcake, Cake Pops, Cheesecake, San Sebastian Cheesecake, İzmir bombası günlük ürün çeşitlerimizdir. Geçen ramazan ayından beri baklava yapımız var. Soğuk baklava ve cevizli baklava var. Denemeyi seven bir insan olduğum için sürekli yeni tarifler çıktıkça deniyorum. Soğuk baklava ve eklerimiz, kavanoz pastalarımız, susam topumuz en çok satış yaptığımız ürünlerdir. Herkesin damak tadına uyabilecek ürünlerimiz vardır. Özellikle susam topunu beğenmeyen kimse yoktur diye düşünüyorum.”dedi.
Kutulara gelen zamların pasta fiyatlarına yansıdığını söyleyen Tuğçe Kaynar, “Normal kurabiyelerimizden bahsedersek 45 TL’den başlıyor, pastalarımız 50 TL’den başlıyor. İnanın bu ara gelen zamlara yetişemiyoruz. Ben bu işe ilk başladığımda şeker hamuru 8-10 TL aralığındaydı, şimdi 35 TL oldu. Ben ürünümü o kadar zam yapamadım. Her şeyden önemlisi kutu, poşet ve mumlara gelen zamlar çok oluyor. Ama müşteri bunu görmüyor. Düşünemezdi zaten, ben de bu işin içerisine girmeseydim düşünemezdim. Pastayı alıp eve götürdüğünüzde yediğiniz kısmı değil, çöpe attığınız kısmı pasta fiyatlarının büyük bir kısmını kapsıyor. Pandemi döneminde unlu mamul olduğumuz için kapanmalarımız olmadı. Sokağa çıkma yasaklarında da açıktık. Bu dönemde dışarıya servis hizmetine geçtik. Telefonlar siparişlerimiz çok oldu Bir dönem insanlar kendi ekmeklerini yapmaya başladığı zaman işlerimizde azalmalar olmuştu. Kısa bir sürede olsa herkes gibi bizde bu süreçten etkilendik.”şeklinde konuştu.
Gelecek planlarını emin adımlarla gerçekleştirmek istediğini belirten Kaynar, “En önemlisi ben burada 6-7 kadının eve ekmek götürmesini sağlıyorum. Biz burada bir aile gibiyiz bunun bozulmasını istemediğim için fabrikasyon hal alsın istemiyorum. Onun dışında ön tarafı kapatma gibi bir planım var. Tam kafe gibi değil ama burada müşterilerimizin oturup bir şeyler yemesini istiyorum. Yeni ürünler katmak istiyorum. Eğitim vermek istiyorum. Şu an usta öğreticiliğimi aldım, böyle bir şansım var. Daha önceden de Havza, Suluova’dan eğitim veriyor musunuz, ben bu işi yapmak istiyorum diyen kişiler oldu. Haricinde burada stajyer çalışanlarımızı usta yapmak istiyorum. Hayallerim var ama yavaş yavaş ve emin adımlarla ilerlemeyi düşünüyorum.”dedi.
Kadınların kendi paralarını kazanıp, ayakları üstünde durabilmeleri gerektiğinin altını çizen Tuğçe Kaynar, “Benim annem, babam, babaannem memurdu. Çalışan bir ailenin çocuğuyum. Çocuk olarak da bakabiliyorum, anne olarak da bakabiliyorum. Kendi mesleğimde atanamadım, evde oturup atanmayı beklemedim. Ben yapıma uygun bir şey değil. Kendi paramı kazanıyorum, çocuklarıma istediğimi alabiliyorum. Bu bence kadın için çok önemli bir şeydir. Kendi parasını kazınıp ayaklarının üstünde durmak gerekiyor. Bence bütün kadınlar çalışmalıdır. Her şeyden önce üretmek çok güzel bir duygudur. Maddi değerinden çok manevi değeri çok farklı oluyor. Tabi ki yoruluyorsunuz. Biz kadın olarak evde ayrıca işlerimiz oluyor. Ama mesela ben şöyle yapmak istiyorum; burada çalışıp, evimde de çalışacak birini bulup onu da iş sahibi yapmak istiyorum. Biz çalışmaz isek o insanlar da çalışamazlar. Ben çalışmış olmasaydım buradaki 7 kişi çalışmazdı. Bu iş böyle bir zincir halindedir.”ifadelerini kullandı.