Merzifon Fizyolife Sağlıklı Yaşam Merkezi sahibi Fizyoterapist Gizem Uçar, günümüz problemi olan Skolyoz hakkında gazetemize bilgiler verdi.
Fizyoterapist Gizem Uçar, Skolyoz ile ilgili yaptığı açıklamada, “Skolyoz sözcüğü ilk defa Galen tarafından kullanılmış olup yunancada eğrilik anlamına gelir. Tarih öncesi insan iskeleti kalıntılarında skolyotik eğriliklere rastlanmıştır. Eski Mısır ve Yunan kalıntılarında değişik isimlerle de olsa omurganın eğriliklerinden söz edilmekte ve tedavi programları önerilmektedir. Konu ile ilgili bilinen en eski yayınlar Hipokratʼa aittir. Hipokrat, skolyoz deyimini spinal kolonun tüm eğrilikleri için kullanmıştır. Spinal deformiteleri post tarvmatik olabileceğini ifade etmiş, bazı eğriliklerin ise doğal seyri esnasında meydana çıkacağını ortaya atmıştır. Hipokrat, deformiteleri kuvvet uygulayarak düzeltmeyi amaçlayan cihaz yapmıştır. Fakat fazla etkili olamadığını gözlemiştir . Ambroise Pare, 1579 yılında metal plaklarla destekleyerek düzeltmeyi amaçlamıştır . 18. ve 19. yüzyılda skolyoz daha iyi tanımlanmış ve eğriliklerin artışını önleyebilmek için çeşitli cihazlar üretilmiştir. Bunun yanında oturma alışkanlığından olabileceği düşünülerek okullarda özel sıra, masa ve sandalyeler üretilmiştir. Hare 1849ʼda baş ve pelvise uygulanan distraksiyon tanımlamıştır. Deformitenin oluşumunu ise; kötü oturuş, raşitizm ve bazı hastalıklara bağlamıştır . Londraʼdan Edward Lonsdale, 1850ʼde bu konuda bir kitap yazmıştır. Eserinde, kızlarda daha fazla görüldüğünü, bunu da yaşam biçimlerine bağlamıştır. Kötü oturuş, dikiş dikme, bebek taşıma ve adolesan devredeki hızlı büyümeyi deformite için suçlamıştır. Tedavi için cihazlar geliştirmiştir.
SKOLYOZDA SINIFLANDIRMA - YAPISAL OLMAYAN SKOLYOZLAR: Spinal kolonun eğriliklerinin % 60-65 kadarını içerir. Sadece vertebraların lateral eğriliği ile karakterize gerçek olmayan skolyozlardır. Adolesan İdiopatik Skolyoz = A.İ.S. Adolesan Skolyoz = A.S. Yapısal olmayan skolyozlar klinikte iki şekilde karşımıza çıkar: a) Postural skolyozlar b) Kompansatuvar skolyozlar B- GEÇİCİ YAPISAL SKOLYOZLAR: a) Siyatik Skolyozlar b) İnflamatuar Skolyozlar c) Histerik Skolyozlar C- YAPISAL SKOLYOZLAR: Gerçek anlamda skolyoz grubunu içerir. Bütün omurga eğriliklerinin % 35-40ʼını teşkil eder. Bu grup skolyozlarda iki planda eğrilik mevcuttur ve progresif olarak artış gösterirler. Yapısal skolyozları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz . 1- İdiopatik skolyozlar 2- Konjenital skolyozlar 3- Nöropatik skolyozlar 4- Nörofibramatozise bağlı skolyozlar 5- Miyopatik skolyozlar 6- Mezankimal hastalıklara bağlı skolyozlar 7- Travmatik skolyozlar 8- Tümoral skolyozlar 9- Diğer nedenlere bağlı skolyozlar.
SKOLYOZUN SIKLIĞI
Skolyoz, toplumda yaklaşık %2 ila 4 oranında görülür.
Bunlardan çok büyük bir kısmı düşük dereceli eğriliklerdir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülebilir.
Omurgasında eğriliği olan kişilerin ancak yüzde 10’unda skolyoz, tedavi gerektirecek dereceye ilerler.
Düzenli egzersiz yapma, sırt kaslarını güçlü tutma, kondisyonu artırma ve daha formda olma skolyoz takibinin ve tedavisinin hemen her basamağında yer alan vazgeçilmez öğelerdendir.
ANORMAL OMURU OLAN KİŞİLERDE OMURGA EĞRİLİĞİ NASIL OLUŞUR?
Omurganın eğrilmesine yol açan en önemli faktör anormal oluşmuş omurların asimetrik büyümesidir. Omurlarda anne karnında meydana gelen problemler oluşma kusurları ve ayrışma kusurları şeklinde görülebilir. Her iki kusurun bir arada görüldüğü daha karmaşık durumlar da mevcuttur.
Belirtilmesi gereken önemli bir nokta bu anormal omurgaların doğumda var olmasına rağmen ilk başta pek bir eğrilik görülmeyebileceğidir. Eğrilik daha çok büyüme ile oluşur. Fakat büyümeye rağmen birçoğu bu şekilde etkilenmiş omurga, hiç eğrilmeyebilir ya da çok az eğrilebilir. Hatta birden çok anormal omur içeren omurgalarda bu anormallikler birbirini dengeleyecek şekilde dağılmışsa, sonuç eğriliğin artmasından ziyade gövde büyümesinin azalması olabilir. Ergenlik çağındaki hızlı büyüme aşamasına kadar eğrilik çok yavaş artabilir. Omurların bir tarafının ayrışamaması ve yapışık kalması nedeniyle oluşan durumlarda, yapışık taraf büyüyemezken; serbest taraf büyümeye devam eder ve skolyoz oluşur. Omurların iki tarafının da yapışık olduğu durumda bu bölgede büyüme az veya yoktur. Bunun sonucunda skolyoz gelişmez ancak bu bölge kısa kalabilir. Omurlar önden yapışık ise arkadan büyüme devam edeceği için kamburluk (kifoz) oluşur. Omurlar arkadan yapışık ise arkadan büyüme devam edeceği için çukurluk (lordoz) oluşur. Yarım veya yetersiz oluşmuş omurlar ise omurganın bir tarafının diğerine göre daha fazla büyümesine sebep olarak eğrilik oluştururlar.
Küçük Yaş Skolyozu Tedavi Edilmezse Gelecekte Hangi Sağlık Sorunlarına Neden Olabilir?
Akciğer ve solunum problemleri
Kalp problemleri
Yeti kayıpları
Nadiren çok ileri deformitelerde omurilik basısı ve felç
Ciddi kozmetik ve psikolojik sorunlar” ifadelerini kullandı.