Merzifon’da toptan satışına perakendenin adresi Eko Gross Market sahibi Sergen Arslan ile sektör hakkında söyleşi gerçekleştirdik.
TOPTAN VE PERAKENDE HİZMETİ
Hem mimar hem de esnaf olarak hizmet vermekte olan Sergen Arslan, gazetemize sahibi olduğu Eko Gross Market hakkında bilgiler verdi. Arslan, “28 yaşındayım. 1993 yılında Merzifon doğdum. Abide Hatun ilköğretim okulunda eğitim hayatım başladı. Oradan mezun olduktan sonra Anadolu Lisesinde eğitimime devam ettim. Dört yılın sonunda Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesini kazandım ve Mimar olarak mezun oldum. Buraya geldiğimde bir ofis kurdum ve mimarlık faaliyetlerime başladım. Şu anda hem mimar olarak hem de 2017 yılından itibaren bir market esnafı olarak hizmet veriyorum. Eko Gross Market, ismimizin Eko kısmını ekonomik bir mağaza olmasını istediğimiz için belirleyici bir isim olduğunu düşündük. Gross ise, Gross market furyasının hem toptan hem perakende statüsünden dolayı kazanılmış bir isim. 2017 yılından itibaren bu hizmet sektörüne başladık. Sonrasında Pandemi süreci itibari ile tekrardan hızlanan bir sektör olan gıda sektörüne de giriş yaptık. Biz aynı zamanda endüstriyel temizlik ve deterjan grubunda da hizmet veriyoruz ve toptan kanalımızın asıl hizmet verdiği sektör. Mağazamız yaklaşık 1500 metrekaredir ve iki katlıdır. Aklınıza gelebilecek yaklaşık 40 bine yakın ürün yelpazemiz var. 40 bin dediğimiz stok kalemi yaklaşık 15 bin çeşit ürüne tekâmül ediyor. İçerisinde, zücaciye ürünleri, kozmetik ürünleri, gıda ürünleri, temizlik ürünleri, plastik, hırdavat, oyuncak, kırtasiye, giyim ve tekstil grubu bulunuyor. Bu ürün gruplarında dediğim gibi gıda grubuna yeni başladık. Ve 2022 planlarımız içerisinde mağazamızın büyük bir kısmı gıda sektörüne hemen hemen dönmüş olacak. Şu anda mağazamızda 10 tane arkadaşımıza istihdam sağlıyoruz. Asgari ücret ve sigorta hizmeti sağlıyoruz. Çalışma sistemimizde güncel saatler doğrultusunda sekiz saatleri sınırı içerisindedir. Mesai durumlarında ise mesai ücretlerini veriyoruz. Eko Gross olarak haftanın yedi günü iş yapmaya devam ediyoruz. Yedi gün içerisinde ise sabah saat 8.30’dan akşam saat 9’a kadar hizmet veriyoruz. Yaz aylarında saatimiz 9.30, 10 saatlerine çıkabiliyor. Genel olarak standart çalışma sistemimiz bu şekilde oluyor. Aynı zamanda Eko Gross market sadece normal günlerde değil bayramlarda ve resmi tatillerde de hizmet vermeye devam ediyor. Tabi tatillerde ve bayramlarda saatlerimizde esnekli olabiliyor.”dedi.
ÖNCELİĞİMİZ MÜŞTERİMİZİN MEMNUN AYRILMASI
Müşteri memnuniyeti odaklı çalıştıklarını belirten Sergen Arslan, “Aile şirketi olarak çalışıyoruz. Önceliğimiz müşterimize burada ürün satmaktan ziyade o sıcaklığı hissettirmek ve buradan memnun ayrılmasını sağlamak. Biz inanıyoruz ki mutlu olan kişiler tekrardan geri dönüş sağlayıp burada mutlaka alışveriş yapacaklardır. Fiyat konusunda iddialıyız. Merzifon’da uygunluk anlamında ulusal marketlerden dahi fiyatlarımızın uygun olduğunu düşünüyorum. Ve sürekli kendimizi güncelliyoruz. Yeni çeşitler ve fiyat araştırmaları ile fuarlar ve benzeri yerlerden aldığımız ürünler ile çeşitliliğimizi artırarak bunu desteklemeye çalışıyoruz. Eko Gross Market, gün geçtikçe kendini yenileme yapısına sahip olan bir firma. Genç olmamızın en büyük avantajını bu konuda yaşıyoruz. Her gün farklı fikirler ve farklı sektörler ile ilgili araştırmalar yapıyoruz. Eko Gross Market, global dünyaya ayak uydurabilecek, Türkiye’nin şu anki ekonomik şartlarda kendini mümkün olduğunca büyütebilecek bir firma olmayı amaçlıyor.”şeklinde konuştu.
235 AYRI FİRMADA VARIZ
Satış bölgeleri ve müşteri potansiyeli hakkında bilgi veren Arslan, “Biz açıkçası buradan Kavak’a kadar hizmet veriyoruz. Merzifon, Gümüşhacıköy, Suluova, Amasya Havza, Kavak, Ladik bölgelerine endüstriyel temizlik gruplarında hizmeti sağlıyoruz. Müşteri portföyümüz artık oturmuş bir duruma geldi. Sadece yaz dönemlerinde yurtdışı ve şehir dışı gelen insanlar ile çeşitleniyor. Bizim günlere göre iş yoğunluğumuz değişiyor. Pazartesi günleri mağazamızda müşteri sayımız yaklaşık 600 ve üzerine çıkıyor. Cumartesi ve Pazar günleri aynı şekilde 600 rakamlarını görüyoruz. Bu sadece mağazamızda işlem gören, fiş adeti ile sabit olan kişi sayısıdır. Tabi bunun haricinde mağazamıza girip, ürün bakıp daha sonraki günlerde uğrayan kişilerde mevcut. Bu bakımdan sayacak olarsak ortalama yaklaşık 1000 kişi günlük mağazamıza girip çıkıyor. Toptan ve perakende çalışmamızın toptan kısmını daha çok firmalara hizmet anlamında kullanıyoruz. Merzifon’da 25 ayrı kaffe ve restoran müşterilerimiz var. Bu tabi ki kişi sayısından ziyade 25 ayrı mağaza, firmanın iş ortağıyız. Biz kendimizi bir firma olarak görmüyoruz. Biz 26 firmayız. Çünkü 25 iş ortağımıza sunduğumuz hizmet ile onlar da müşterilerine hizmet sunuyorlar. Merzifon’da hemen hemen bütün kâffelerle, restoranlarla çalışıyoruz. Buralara hem zücaciye hem de endüstriyel temizlik ürünleri satışı yapıyoruz. Sadece burada kâffe, restoran olarak düşünmeyelim. Şu anda Merzifon Organize Sanayi Bölgesinde iş yapan hemen hemen bütün fabrikalarda varız. Bu gruplara da zücaciye, temizlik ürünü, gıda ürünü anlamında hizmet sunuyoruz. 235 ayrı firmada Havza, Kavak, Ladik, Çakallı onun dışında Amasya bölgesinde 40 ayrı firmada varız. Gümüşhacıköy’de yaklaşık 5-6 firmaya hizmetimizi sağlıyoruz.”dedi.
YEREL MARKETLERİN PAHALI OLDUĞU KANISINI SİLMELİYİZ
Konuşmasının devamında yerel marketlerin sorunlarını dile getiren Sergen Arslan, “Ulusal markete kesinlikle karşı bir insan değilim. Serbest piyasa ekonomisinde mutlaka olacaktır. Ulusal marketler tabi ki bir şehrin kalkınması, ekonomik canlılık ve dışarıdan insanları çekebilmesi için mutlaka olması gerekiyor. Merzifon için fazla sayıda ulusal market söz konusu diye düşünüyorum. Her 500 metrede bir mutlaka ulusal bir market ile karşılaşıyoruz. Yerel marketler bütün sektöre hizmet verebilecek bir kapasitedir. Buradaki diğer arkadaşlarımız için de konuşuyorum. Fiyat avantajı anlamında ise yerel marketlerin artık ulusal marketlerden pahalı olduğu kanısını silmemiz gerekiyor. Onun haricinde ulusal marketlerin bilinirlik, reklam ve benzeri durumlardan dolayı yerel marketlere göre üstün olduğunu düşünüyorum. Biz burada rekabet ediyoruz ama haklı bir rekabet olmuyor. Biz aslında sektörel olarak biraz daha avantajlıyız. Biz gıda ile ilgili mutlaka dezavantajını yaşıyoruz ama asıl gıdacı marketler daha çok dezavantajını yaşıyor. Gıda sektöründe insanlar %90 diyebilirim bizde dâhil mutlaka bir kez ulusal markete giriyoruz. Alınan ürünlerin çoğunluğu gıda maddesi oluyor. Onun haricinde bizim sektörümüzde olan plastik, zücaciye ve diğer gruplarda daha alt sıradalar. Dönemlik olarak ise kırtasiye ve benzeri malzeme satışıyla kırtasiye esnafına zararları oluyor. İnsanlar getirdikleri sadece 10 tane ürün diye düşünüyorlar. Ama sadece 10 tane ürün değil. Merzifon’da 30’un üzerinde ulusal marketin olması o ürün 300’e çıkartıyor. Zaten hitap ettiğimiz kesim bu kadar. Sadece marketçilik sektörü değil, mobilya sektörüne de büyük etkileri oluyor. Bir ayakkabılık ve benzeri ürünleri, burada üretilemeyecek fiyatların altına sattıklarından dolayı bütün esnaf aslında ulusal marketlerden bir nevi zarara uğruyor. Merzifon halkının yerel esnafı kesinlikle desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Bakkalından bütün üst kademedeki marketlere kadar desteklenmesi gerekiyor. Yerel esnaf burada hem huzuru, hem güveni sağlıyor. İstihdam ve buradaki uzun süreli ekonomik ortamın kalkınması için yerel marketlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.”ifadelerini kullandı.
