reklam
reklam
38,0969 %0.12
43,0435 %-0.5
3.955,88 % 0,74
84.103,70 %-1.29
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Hafif yağmur
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi EKONOMİ Türkiye'nin çelik üretimindeki hedefi dünyada 6. sıraya yükselmek

Türkiye'nin çelik üretimindeki hedefi dünyada 6. sıraya yükselmek

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel Yayan, çelik sektörünün 2022'de terk ettiği Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi olma pozisyonunu, 2024 yılından itibaren tekrar yakalayabileceğini ümit ettiğini belirterek, "Uzun vadeli hedefimiz ise Kore'yi de yakalayarak dünyada 6. sıraya yerleşmek olacaktır" dedi.

Haberleri

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel Yayan, çelik sektörünün 2022'de terk ettiği Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi olma pozisyonunu, 2024 yılından itibaren tekrar yakalayabileceğini ümit ettiğini belirterek, "Uzun vadeli hedefimiz ise Kore'yi de yakalayarak dünyada 6. sıraya yerleşmek olacaktır" dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Başkanı Veysel Yayan, Türkiye'nin çelik üretimi ve tüketimindeki farkı, güncel verileri, çelik sektöründeki sorunları ve çözüm önerilerini İHA muhabirine değerlendirdi.

Yayan, Türkiye'nin çelik üretiminin, 2023'ün Kasım ayı itibariyle 30 milyon 500 bin tona ulaştığını belirterek, "Bu rakam 2022 yılına göre 30 milyon 500 bin tonun üzerine 3 milyon ton daha ilave edersek yıl sonu itibariyle 33 milyon 500 bin ton olacak. 33 milyon 500 bin ton 2022 yılının 35,2 milyon tonluk rakamına göre yaklaşık bir buçuk milyon ton, buna karşılık 2021 yılının 40,4 milyon tonluk rakamına göre ise yaklaşık 7 milyon ton civarında daha düşük bir üretim seviyesini ifade ediyor. Bu üretimdeki gerilemede özellikle, 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi sonrasında enerji fiyatlarındaki olağanüstü artışların Türk çelik sektörünü uluslararası piyasada rekabet edemez duruma getirmesi etkili oldu" diye konuştu.

"Yakalamış olduğumuz ivme, bizim için kabul edilebilir, geçmişte gerçekleştirdiğimiz rakamların üstünde bir rakamı ifade etmiyor"

Kahramanmaraş depremlerinin Türk çelik sektörü açısından ciddi olduğunu söylediği kayıplara yol açtığını aktaran Yayan, "Bölgede bulunan çelik üreticilerimiz, belirli bir süre için üretimlerini durdurmak mecburiyetinde kaldı. Yaklaşık bir buçuk milyon ton civarında bir üretim kaybı yaşadık. Ama haziran ayından itibaren bu üretim kayıplarını telafi ettik. Tüm üreticilerimiz tekrar faaliyete geçmeye başladı. 2023 yılının ikinci yarısından itibaren tekrar üretimimiz artmaya başladı ama bu üretim artışları aylık ortalama 2 milyon 900 bin ton civarında bir üretime tekabül ediyor. Oysa biz, 2021 yılında aylık ortalama 3,4 milyon ton civarında bir üretim yapıyorduk. Dolayısıyla son yakalamış olduğumuz ivme, bizim için kabul edilebilir, geçmişte gerçekleştirdiğimiz rakamların üstünde bir rakamı ifade etmiyor" dedi.

Çelik üretimindeki düşüşün sebeplerini ele alan Yayan, "Birincisi yılın başında enerji fiyatları konusundaki şartların belli ölçülerde etkisini sürdürüyor olması. Bir de depremden ortaya çıkan kayıplar. Bugün geldiğimiz noktada birincisi yeni tesislerimizin devreye girmiş olmasının birtakım katkıları var. İkincisi enerji fiyatları makul seviyelere inmiş vaziyette. Buradan dolayı Enerji Bakanlığına müteşekkiriz. Üçüncüsü de Ticaret Bakanlığımızın almış olduğu birtakım tedbirler var. Son olarak Türkiye'deki ithalat eğilimini göz önünde bulundurarak, burada bir zarar oluşma ihtimalini dikkate alarak 176 dolar civarında bir koruma tedbiri uygulanmasına karar verildi. Bunun Türkiye'deki kapasiteleri tam olarak kullanma ve aynı zamanda ölçek ekonomisinden yararlanması sebebiyle sektörün, ihracat şansını da artırma gibi faydaları olacağını düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Uzun vadeli hedefimiz çelik üretiminde dünyada Kore'yi de yakalayarak 6. sıraya yerleşmek"

Türkiye'nin 9 buçuk milyon tona yakın yassı ürünü ithal ettiğini dile getiren Yayan, "Uzun ürünlerle baktığımızda 14 milyon ton civarı da bir ithalat söz konusu. Bunların büyük ölçüde yurt içinden tedarik edilmesi imkan dahiline girecek. Yalnızca cari işlem dengesi açığının kapatılmasına değil, aynı zamanda Türkiye'de katma değer oluşturulmasına ve ilave istihdam sağlanmasına da katkıda bulunacak. Dolayısıyla 2024 yılında bu yönde ciddi adımlar atılmasını, 2025 yılında daha da güçlendirilmesini bekliyoruz. Böylelikle çelik sektörümüzün daha önce yakaladığı 2022'de terk ettiği tekrar Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi olma pozisyonunu 2024 yılından itibaren tekrar yakalayabileceğini ümit ediyoruz. Uzun vadeli hedefimiz ise Kore'yi de yakalayarak 6. sıraya yerleşmek olacaktır. Bizim beklentimiz bu" değerlendirmesini yaptı.

"Çevre katkı payının kaldırılması gerekiyor"

Türkiye'nin Yeşil Mutabakat kapsamında yatırım yapmak zorunda olduğunu hatırlatan Yayan, "Milyarlarca dolarlık yatırım yapmak durumundayız. Sadece Erdemir'in 3 gün evvel açıkladığı rakamlar 3,2 milyar dolarlık bir yatırıma işaret ediyor. Sektör açısından Türkiye için Dünya Bankası'nın belirlediği 650 milyar dolarlık yatırımın yaklaşık yüzde 10'unu gerçekleştirmek gibi bir durum söz konusu. Bunu yapabilmek için finansman açısından güçlü olmak durumundayız. Ancak üzerimizde bir çevre katkı payı yükü var. Bunun kaldırılması gerekiyor. 70 milyon dolar civarında yıllık bir maliyet getiriyor" dedi.

"2024'ten ümitliyiz"

İlerleyen yıllarda hurda ve kömürden gerçekleştirilen çevre katkı payı kesintilerinin 70 milyon doları aşabileceğini tahmin ettiklerini kaydeden Yayan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu bizim için endişe kaynağı. En son İnşaat Demiri İzleme Sistemi çerçevesinde inşaat demirlerinin etiketlenmesi ve güvenlikli boya ile boyanması konusunda da hiç beklemediğimiz, olağanüstü yüksek fiyatlarla karşı karşıya kaldık. Bizim daha evvel satın almakta olduğumuz benzeri etiketler için ödediğimiz fiyatın 38 misli bir fiyat gündeme geldi. Bu çok rahatsız edici bir durum. Bu çevre katkı payıyla bunları ikisini bir araya getirdiğimizde bizim sektörün rekabet etmesini engelleyecek bir başka faktör gündeme gelmiş oluyor. Bunu mutlaka ve mutlaka gözden geçirmemiz ve bu İzleme Sistemi'nin çalışmasına ağırlık vermemiz lazım. Kamu erkini kullanarak belirli gelirler elde etmeye çalışmak kamu kuruluşlarına yakışmıyor. Dolayısıyla bundan vazgeçilmesi ve çelik sektörünün tekrar ayağa kalkma yönündeki, 2023 yılındaki ciddi kayıplarını telafi etme yönündeki çabalarına destek olma zamanındayız. 2023 yılında bizim ihracatımızda yüzde 43 civarında bir gelir düşüşü söz konusu oldu. Üretimimizde de ciddi bir düşüş söz konusu oldu. Bunlar bir bütün olarak Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkileyen faktörler. Kapasite kullanım oranlarımız düştü. 2024'ten ümitliyiz. Bunun gerçekleşmesi için üzerimizdeki bütün suni yüklerin kaldırılması ve sektörün üzerinden marjinal birtakım kesintiler yapmak yerine sektörün ekonomiye verdiği katkıya, istihdama katma değer vergisine odaklanılması ve onu yapabilir durumda olmasını sürdürebilecek bir yaklaşım içerisinde bulunulması hayati önem taşıyor."

 

Türkiye'nin çelik üretimindeki hedefi dünyada 6. sıraya yükselmek 1
1 / 2
Türkiye'nin çelik üretimindeki hedefi dünyada 6. sıraya yükselmek 2
2 / 2
KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *