reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
85.444,16 %1.146
AMASYA
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi EĞİTİM "Niçin Cumhuriyet" Konulu Konferans Düzenlendi

"Niçin Cumhuriyet" Konulu Konferans Düzenlendi

Haberleri

Amasya Genelgesi ve Protokolünün Yayınlanışının 105. ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıldönümü kapsamında Amasya Valiliği ile Amasya Üniversitesi iş birliğiyle Prof. Dr. Serap Taşdemir’in konuşmacı olarak katıldığı "Niçin Cumhuriyet" konulu konferans düzenlendi.
Saraydüzü Kışla Binası Millî Mücadele Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa, Amasya Valisi Önder Bakan, Tugay Komutanı Tuğg. Kemal Çakıroğlu, Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Kocaman, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Ramazan Yiğit, İl Emniyet Müdür Vekili Ayhan Demirtaş, Amasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kurt ile il protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"Bugünkü Varlığımızı Cumhuriyete Borçluyuz"
Prof. Dr. Serap Taşdemir konuşmasında, "Birinci dünya savaşında yenildik. Osmanlı İmparatorluğu’yla 30 Ekim 1918 günü imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından, liderliğini İngilizlerin yaptığı, Fransız, İtalyan ve Yunan askeri birlikleri ve komutanları 13 Kasım’da İstanbul’a geldiler. Mondros Ateşkesi ile Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir. Mondros Mütarekesinin ardından İttihatçı liderler yurtdışına çıktılar. Meclisi Mebusan feshedildi. Siyasal güç Saray hükümetleri ile Hürriyet ve İtilaf Fırkasına geçti. Bu süreçte iki anlayış karşı karşıya geldi. Birincisi savaşta yenildik; öyle ise teslim olmalıyız. Yenenlerin isteklerini yerine getirmeliyiz. Bu düşüncenin savunucuları o günkü iktidarda bulunanlar ve onların yandaşlarıdır. Padişah ve İstanbul Hükümetleri topyekûn mücadeleyi düşünemiyor ve “en uygun çare” olarak devletin ve milletin geleceğini İtilaf Devletlerinin insafına bırakıyordu. İkinci anlayış ise, yenildik ama varlığımızı, ülkemizi korumamız lazım; bunun için işgalcilerin insafına sığınmak değil örgütlenerek hukuksuz işgallere karşı koymamız gerekir. Hükümetin teslimiyetçi tavrını gören halk, asker ve sivil aydınların yönlendirmesiyle çeşitli cemiyetler kurarak işgalci güçlerin eylemlerini mitinglerle protesto ediyordu. “Yalnız mitingler ve gösteriler, büyük gayeleri hiçbir vakit kurtaramaz.” diyen Mustafa Kemal Paşa’ya göre meşru bir gücün devlet işlerini ele alması ve yönetmesi ile başarı sağlanabilirdi ancak. Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktığı andan itibaren işgale razı olmayan öncelikle askerleri, sonra eşraf ve idarecileri örgütleyerek Kurtuluş mücadelesinin adımlarını sağlam temellere oturtmuştur. Samsun’dan başlayarak yapılan telgraf trafiği ile Amasya Genelgesi bunun en belirgin kanıtlarıdır. Mustafa Kemal Paşa, karargahıyla Amasya’ya geldiğinde kendisini il sınırında on kişilik bir ekiple karşılayan Müftü Hacı Tevfik Efendi başında olduğu seçkin heyeti Paşaya tanıttırmış, sonra yüksek sesle: “Paşam... Bütün Amasya emrinizdedir... Gazanız mübarek olsun..." demişti. 14 Haziran’da Amasya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştu. 22 Haziran 1919 tarihli “Amasya Tamimi”, hem düvel-i muazzamaya hem de onlarla iş birliği yapanlara karşı savaş açıp, millet adına ortaya çıkan niyet belirtme manifestosu idi. Buna göre; askerî ve idarî kuruluşların varlığı sürdürülecekti, askeri birliklerin komutanlıkları hiçbir suretle devredilmeyecekti, silah ve cephane kesinlikle elden çıkarılmayacaktı, bir yerin düşman işgaline uğraması, yalnız oradaki askeri birliği değil, tüm orduyu ilgilendirecekti. Amasya Tamimi aynı zamanda Mondros Mütarekesi sonrasında konuşmayan/fikrini beyan etmeyen ordunun Mondros sonrası ne yapılacağına dair fikrini açıklamasıdır. Üstelik bunu kendi arasında gizli saklı değil, tam tersine açıkça dile getirmiş; yerelden bölgesele ve ulusala giden meşru bir örgütlenmenin adımlarını atmaya başlamıştı. 101 yıl önce ilan edilen Cumhuriyet, Türkiye’nin çağdaş demokratik milli bir devlet olma yolundaki çabasına büyük bir ivme kazandırdı. Bugünkü varlığımızı ona borçluyuz. Bize bu Cumhuriyeti armağan edenlere başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere canlarını veren şehitlerimize, Gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu kutlu emanetin güçlenerek, gelişerek nice 100 yıllarca yaşamasını bilinçle isteyenlerden biri olarak sizleri saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.
Konferans, teşekkür belgesi ve çiçek takdiminin ardından sona erdi.

KAYNAK: Nedime Soku
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *