AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında geçtiğimiz hafta siyasetin ve muhalefetin ilk gündeminin 21 Haziran tarihinde başlayan Marmaris’teki orman yangınları olduğunu söyledi.
Rüzgarın etkisiyle yükselen alevlerin daha fazla alana ulaşmaması yani yangının büyümemesi için bölgeye yönlendirilen uçaklar, helikopterler, orman işçisi ve gönüllüler büyük bir mücadele ile uğraş verdiklerini söyleyen AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, “Hava araçları sayısı 41, itfaiye araçları ve tomalar ile 815 araç ile birlikte 2 bin 500 kişiden fazla personel canla başla çalışmışlardır.
Tarım ve Orman Bakanımız Vahit Kirişci krizi yerinde yönetmiş, kamuoyunu doğru bilgiler ile anında aydınlatmıştır.
Diğer ilgili Bakanlıklarımızın bakanları sahada yapılan çalışmalara destek vererek daha fazla zayiat verilmemesi için büyük çaba göstermiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yoğun olan programı arasında bir fırsatını bulup bölgeye gitmeyi ihmal etmemiş havadan ve karadan söndürme çalışmalarını takip etmiştir.
Halkımız ve devlet kurumları büyük bir özveri ve seferberlik ile yangınla mücadele ederken maalesef sel, deprem, yangın gibi afet olaylarını, terör saldırılarını kendi pis siyasetlerine alet etmek isteyen siyasetçilerde bu olaydan nemalanmak adına soluğu yangın bölgesinde almışlardır. Eeee! Naparsınız işleri bu. “Uğrayalım, dostlar alışverişte görsün.” dediler.
Yangını bahane ederek sosyal medya üzerinden yapılan saldırılar da vardı elbet. Klavye delikanlılığı, klavye siyaseti yapanlar, her türlü yalan ve dolanı yaymak adına büyük bir gayret içerisine girdiler.
Tabi ki bunlar halkı, hükümete karşı ayaklandırma peşinde, terörist saldırılarını kendilerine görev addetmiş, asla Türkiye’nin iyiliğini istemeyen terör yapılanmalarıdır. Ama çok şükür halkımız Türkiye üzerinde oynanan tüm oyunların bilincinde ve hiçbir zaman kurulan bu tuzaklara düşmüyorlar.
Sayın Kılıçdaroğlu’da yangın bölgesindeydi. Reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip, görünür olmak adına soluğu yangın bölgesinde kameralar karşısında almış ve sadece kendinin inandığı yalanları adeta fabrika gibi üretmeye devam etmiştir.
Yangına karşı verilen mücadeleye yerinde şahitlik etmesine rağmen derdi yangının söndürülmesi değildi elbet. Yaşanan bu hazin olayı bir kenara koymuş diline pelesenk olmuş erken seçim safsatasını anlamsız bir şekilde dile getirmekten kendini alamamıştır.
Yangında asırlık ciğerlerimiz küle dönerken, dili bağlı binlerce canlı hayatını kaybederken, bu yapmış oldukları ne insanlığa, ne bir siyasetçiye, ne de bir parti başkanına yakışır bir davranıştı. Yangının söndürülmesi umurunda değildi. Adeta yangına körükle gidiyordu. Ama kapasite bu kadar olunca yapabileceği en iyi şeyi yapıp, geçen yılki yangınlarda yaptığı gibi bol kepçeden atıp tutmaya devam etti” dedi.
Karahocagil, açıklamasının devamında muhalefeti de eleştirerek, “Ekranlar karşısında tüm izleyenler şahit oldu, hepimiz gördük. Yalanlarını peş peşe sıralarken anlattıklarının tam tersi olan gerçekler bir tokat gibi suratına çarpıverdi. Hatırlarsınız geçen yılda aynı şekilde yalanının tokatını aynı anda yemişti.
Bir asırlık ana muhalefet partisi CHP’nin içine düştüğü bu içler acısı durumu gerçekten üzücü.
Atalarımız boşa dememiş , “Çürük tahta çivi tutmaz .” diye. Neyse, görüldüğü üzere yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadan anında söndü.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “Hükümet buraya niçin tek bir helikopter bile göndermiyor" diye yalanlarını tam söylemeye başlamıştı ki işte o anlarda tepelerinden geçen helikopter yangına havadan müdahale etmek için oradaydı. Aracın sesi o kadar yüksekti ki Kılıçdaroğlu’nun konuşmaları zar zor duyulabildi.
Sayın Kılıçdaroğlu manipülasyon yapmaya devam ederken yanındaki kurmayları da gökyüzündeki araç trafiğini izliyorlardı. Mizaha konu traji komik ölümsüz bir andı gerçekten.
Doğrusu komedyenlere güzel malzeme verdiler. Bu sayede biraz daha gündemde kalmayı başarırlar.
“Nereye bakıyor bu insanlar” dedirten o fotoğraf karesi yine Kılıçdaroğlu sayesinde CHP’nin tarihine altın harflerle kazınmış oldu.
CHP’nin siyasette geldiği son duruma baktığımda aslında muhalefet tablosundan aynı saç, aynı tarağı görüyorum. Ne yazık ki ağlanacak hallerine güler olduk.
Bu kadar ucuz, bu kadar yalan ve bu kadar iftira dolu siyaset yapan Sayın Kılıçdaroğlu’nun mesleki dezenformasyona uğradığını düşünüyorum ve ona tavsiyem psikolojik sağlığını koruma yaşına geldiğini hatırlatmak isterim.
Gündemde kalmak adına göz göre göre yalan üretmeye devam eden ana muhalefet, devletin ilgili tüm kurumları sahada olmasına rağmen, canla başla çalışırken onlar algı operasyonu peşine düştüler. Uçak/helikopter yok dediler ama sabahın ilk saatlerinden akşam hava kararana kadar hiç dur durak bilmeden herkes çalışıyordu. Çok şükür ki basın yayın organları da oradaydı ve an ve an yapılan çekimler ile mücadeleye şahit olduk.
Biliyorsunuz ki Marmaris’ten sonra Antalya ilimizde de bir sabotaj girişimi daha oldu. Çağ açıp çağ kapatan Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in dediği gibi “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.” sözünden hareketle muhakkak adaletin önünde kendini bilmez bu katliamcı caniler cezalarını alacaktır.
Ancak devlet kurumları, devlet adamları, canları pahasına çalışan binlerce insan da bu kadar kolay harcanmamalıdır.
Onca yalan söylemlerin muhakkak hukuki bir karşılığı olmalıdır. Emniyet ve savcılık yanıltıcı, kin uyandıracak ve gerçekle alakası olmayan söylemlerde bulunanların peşini bırakmasın. Bunlara dur demenin tek yolu, adaletin karşısına çıkmaları ve yaptıklarının hesabını vermeleridir.
Muhakkak bir bedel ödemeleri, bu tür zihniyette olan kişiler için caydırıcı olacak ve ormanlarımıza karşı işlenen bu akıl almaz suçun işlenmesine mani olacaktır.
Siyaseti yalan üzerine kurulu olan muhalefete tekrar seslenmek istiyorum.
Türk halkı, iş üretenle boş konuşanı ve düşük seviye de ucuz siyaset yapanı görüyor.
Olayları saptırmak yerine gelin birlik olup ülkemize zarar vermek isteyen bu kişilere/yapılara beraber karşı koyalım.
Kendini bilmez, merhamet yoksunu caniler, kafasına esmiş, kızmış diye iki bidon benzin ve çıra ile ormanlarımızı katletmiş, bunu da devlet kurumlarına mal etmeye çalışıyorsunuz. Allah’tan korkmuyorsanız bari kulundan utanın kendinize çeki düzen verin.
Diğer muhalefet partileri de aynı Kılıçdaroğlu düşüncesinde devam etmektedir. Örneğin Sayın Akşener 'uçak yok helikopter yok' diyor. Bu konuşmalardan anlayacağımız üzere bizim muhalefet partilerinin dünyadaki durumdan da haberleri yok.
Uçak helikopter yapıp dünyaya satan en gelişmiş ülkelerde dahi zaman zaman bu sorunlar yaşanmaktadır.
Çünkü havadan yapılan yangın söndürme faaliyetleri tek başına yeterli ve etkili değildir. Yangına karşı havadan yapılan soğutma çalışmaları anca karadan yapılacak müdahale ile söndürülebilir. Muhalefet partilerinin dışında herkes bunun farkında ve bilicinde.
İktidar olarak maruz kaldığımız bu olayları gelişmiş ülkelerde göremezsiniz. Bizdeki muhalefet, afet olaylarını kendilerine ekmek kapısı olarak görmekte, partizanlıklarını afet bölgelerinde devam ettirmektedir.
Kendi kendilerini ele veren, yaptıkları konuşmalar ve verdikleri pozlar ile asla iktidar olamayacaklarını her seferinde ispatlayan bu fırsatçı siyasilere halkımız gereken cevabı emin olun verecektir. 2023 seçimlerin de yine mağlubiyetlerine bir yenisini daha ekleyeceklerdir” ifadelerini kullandı.