reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
84.509,74 %-0.654
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET “CHP Kendi Olmaktan Vazgeçmiştir”

“CHP Kendi Olmaktan Vazgeçmiştir”

Haberleri

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi soyal medya hesabından, seçim yenilgisinin nedenleri ve kaçınılmaz değişim gereği ile ilgili basın açıklaması yapıldı.

“CHP; kuruluş felsefesinden, antiemperyalist özünden uzaklaşmış, Kemalist ideolojisinden utanır olmuş, kendi olmaktan vazgeçmiştir” denilerek, seçim yenilgisinin sebepleri, sonuçları ve yapılması gerekenlerin altı çizilen açıklamada; “Ülkemiz 73 yıldır kısa süreli birkaç koalisyon hükümeti dışında genellikle Cumhuriyetimizin "laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmış temel nitelikleri ve Aydınlanma Devrimleri ile sorunlu sağ partiler tarafından yönetilmektedir.

Son olarak 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 faşist darbelerinin solsuz ve soluksuz bıraktığı ortamın ürünü olarak 2002 Kasım'ında iktidara gelen Siyasal İslamcı AKP; Cumhuriyet kazanımlarını geriletmiş, Laik Cumhuriyet düşmanı F. Gülen cemaatinin kamuda kadrolaşmasına olanak sağlamış, "mezardaki ölülere bile oy kullandırın" denilen 12 Eylül 2010 referandumunda yargıyı da aynı cemaate teslim etmiş, yargı ve emniyetteki cemaat kadrolarının kumpasları  ile "Türk Ordusu'nun kafeslenmesine ve 21. yüzyılda demokrasimizin darbe kalkışması ihanetine uğramasına neden olmuş, bastırılan bu hain girişimin ardından diğer tarikat ve cemaatlerle işbirliğini sürdürmüş, şaibeli 2017 referandumu ile rejimi değiştirerek fiilen uygulandığı "Tek Adam" yönetimine hukuki meşruiyet kazandırmış, dış borç, yolsuzluk ve yoksullukta rekor kırmış, laiklik ilkesini ağır tahribata uğratmış, kuvvetler ayrılığını yok ederek demokratik hukuk devletini tarumar etmiş, selden yangına, salgından depreme yaşamsal önemdeki tüm sorunları yönetmede başarısız olmuş, ekonomiyi krizden krize sürüklemiş, ama yine de son seçimleri kazanabilmiştir.

Çünkü bu süreçte CHP; kuruluş felsefesinden, antiemperyalist özünden uzaklaşmış, Kemalist ideolojisinden utanır olmuş, kendi olmaktan vazgeçmiş, "Son 10 yılda en çok değişen parti biziz", "30'ların CHP'si değiliz", "Biz neyi terk ettiysek saray artık tam odur" ve benzeri söylemlerle başkalaşmış, hiçbir dahli olmayan kimi uygulamalar için yapılan herhangi bir olumlu yanıt da alınamayan- "helalleşme" çağrıları ile zimnen mahkum edilmiştir. Bunlara ilaveten; solculuğu etnikçilik, demokratlığı mezhepçilik sanma cehaletine tutsak edildiği, Kemalizm'e "rkçılık", ulusallığa "faşistlik", Atatürk'e "katliama" diyen gafillerle anılır olduğu için tabanında ciddi kırılmaya neden olmuştur. O kadar ki; tarihin ilk antiemperyalist ulusal bağımsızlık savaşı meydanlarında doğmuş, kurulduktan 50 gün sonra devlet kurmuş "Atatürk'ün Partisi": "Benim ömrüm CHP zihniyetiyle mücadeleyle geçti", "Zamanı geldiğinde Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirebiliriz", "Anayasadan Türklük çıkarılmalıdır", "Türkiye'nin bugün Said Nursi modeline ihtiyacı olduğunu düşünüyorum", "Istanbul Sözleşmesi kadına şiddeti 10 misli artırdı" diyen Laik Cumhuriyet karşıtları ile aynı potaya sokulmuş, içine bu sapkın görüşleri savunanlar doldurulmuş, hatta kimliği ile özdeşleşmiş Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmeyeceğine dair protokol imzalamak zorunda bile bırakılmıştır.

Böylelikle CHP, iktidar seçeneği olmaktan çıkmış, diğer partilere benzemiştir.

Bu ortamda, "Millet ittifakı" adı ve "Dostlarımızla iktidar Olacağız" söylemiyle CHP liderliğince bir araya getirilen, ama CHP'nin hiçbir ilke ve değerini benimsemeyen, devamliliği ancak CHP yönetiminin verdiği ödünlerle sağlanabilen 6' Masa"; bütün koşullar mevcut iktidarın aleyhinde iken bileşimindeki uyumsuzluk ve seçimlerin Anayasaya aykırı ve adaletsiz koşullarda (ki tüm uyarı ve çağrılara karşın "mağduriyet yaratmama" gerekçesiyle bunların hiçbirine itiraz edilmemiştir) yapılması yanında, süreçteki vahim hataları, son birkaç aydaki akıl almaz savrulmaları ve çok yanlış tercihleri sonucu hezimete uğramış, coşku ile sandıklara koşan geniş halk kitlelerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu arada masayı oluşturan partilerden 4'ü umduklarından fazlasını alıp mutlu olurken seçmeni ve tabanıyla hüsrana uğrayan tek parti CHP olmuştur. Bu ağır yenilginin ardından doğal olarak güçlü ve haklı bir "Değişim" talebi dile getirilmeye başlanmıştır. Adını aldığı Atatürk'e, kurucularına, on binlerce üyesine ve aziz milletimize duyduğu sorumlulukla "6'l Masa"nın 28 Şubat 2022'de yayınlanan ilk "Mutabakat Metni"ne ilişkin eleştirilerini duyurduğu 02 Mart 2022 tarihli basın açıklaması ve gazete ilanlarından itibaren seçime kadar geçen süreçte yüz yüze görüşmeler, basın açıklamaları ve gazete ilanları ile uyarılarını defalarca yinelemiş bir demokratik kitle örgütü olarak bu soruyu da bu kez duyulması dileğiyle- yine dostça bir uyanı ile yanıtlamak isteriz.

Öncelikle değişimden kastedilenin; sadece kişilerin, kurulların değil, onlarla birlikte politikaların da değişmesi, CHP'yi CHP yapan değerlere yabancılaşmanın son bulması, parti programina uyulması, süregelen yenilgilerin nedeni olan yönelişlerden, savrulmalardan Beklenen; Yıllardır uygulanan neoliberal politikalarla üretimden kopmuş, fabrikalarını, ulusal varlıklarının önemli bölümünü özelleştirmelerle yitirmiş, milyonlarca geçici sığınmacı ile demografik yapısı bozulmuş, etnik ve dini ayrımcılıkla kutuplaştırılmış insanlarımızın özlemlerine yanıt verecek Lider merkezli değil politikaların tabandan tavana oluşturulup örgütlerce halkla buluşturulduğu, parti içi demokrasiyi kurumsallaştıran, emeğin en yüce değer olduğu bilinciyle dünyaya bakan Emperyalizmi yenilgiye uğratan ilk ulusun çocukları olmanın özgüvenini taşıyan, gerektiğinde özeleştiriden kaçınmayan, yanlış gördügün de eleştirmekten korkmayan "Yurttaş Hakkı” bilinciyle hukuk devletini kıskançlıkla koruyan, emperyalizmin mikromilliyetçilik ve mezhepçilik oyunlarına gelmeyen, etnik köken ayrılıkçılığın bütünleştirici ulus (millet) kavramı ile çözen, mezhep ayrımcılığını laiklik özgürlüğünde sorun olmaktan çıkaran, üniter ulus devlet yapısından ödün vermeyen bir Demokratik Toplumcu Değişim'dir. Ülkemizin acil gereksinimi: Yeniden, laik bilimsel eğitimdir. Yeniden, 1921 değil, 1961 anayasasını esas alan demokratik hukuk devletidir. Yeniden, kuvvetler ayniliğidir. Yeniden, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür. Yeniden, kadın-erkek eşitliğidir. Yeniden, ulusal birlik ve iç barıştır. Yeniden, sınır güvenliğidir. Yeniden, toplumcu kamucu sağlık sistemidir. Yeniden, bölge merkezli karşılıklilik esasli onurlu diş politikadir. Yeniden, özgür basın, özgür bilim, özgür sanattır. Yeniden, kendini doyuran, yüksek teknolojili ürün üreten karma ekonomidir. Yeniden, güçlü demokratik kitle örgütleri, güçlü sendikalar, örgütlü toplumdur. Yeniden, gençlerimize firsat eşitliği iş güvencesidir. Yeniden, kendi gücü ile kalkınacağına inanan millettir. Yeniden, tarikat cemaat kuşatmasından kurtulmuş devlettir. Yeniden, yarınlarına güvenle bakan Türkiye'dir Kısacası, Yeniden Atatürk Cumhuriyetidir. Öyleyse CHP bir an önce; başarısı kanıtlı, günümüzde de geçerli olduğu yaşananlarla doğrulanmış, dünyaca örnek alındığı da pek çok yabancı devlet ve bilim insanı açıklamalarıyla ortada olan Atatürkçü Düşünce Sistemi yoluna girmelidir. Bu bağlamda, 23 Nisan 2022 ve 23 Nisan 2023 tarihlerinde iki kez yayınladığımız, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerle paylaştığımız, diğer uyarılarımız gibi gazete ilanları ile de duyurduğumuz Yeniden Atatürk Cumhuriyeti Manifestomuz'un dikkate alınması talebimizi yineliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

KAYNAK: Meryem Altunay
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *