reklam
reklam
38,2552 %0.34
43,8333 %0.15
4.076,87 % 0,33
84.899,37 %0.321
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SİYASET "Büyük bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız"

"Büyük bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız"

Haberleri

CHP Merzifon İlçe Başkanlığı tarafından, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay başvurusu hakkında vermiş olduğu “seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine dair” kararına “uyulmamasına” ve “Anayasa hükümlerini ihlal eden, yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına” ilişkin kararına dair basın açıklaması düzenlendi.

Ülke genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen toplantıda basın açıklaması yapan İlçe Başkanı Hasan Caba; “Büyük bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız” dedi.

Caba açıklamasının devamında; “Hatay’da halkın oyları ile seçilmiş Milletvekili Av. Şerafettin Can Atalay'ın, Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğu bireysel başvurusu neticesinde Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ve Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Hukuk sistemimiz ve Anayasamız gereğince olması gereken, ilgili mahkemenin, Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu bu kararı yerine getirmesidir. Çünkü Anayasamız bunu emretmektedir. Ancak ne yazık ki ülkemizde, yüksek yargı organlarından olan Yargıtay tarafından, hukukun ve Anayasanın ihlal edildiğine hep birlikte şahit olmuş bulunmaktayız.
Anayasa 153. Maddesi "Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar." hükmünü amirdir. Anayasa'da da açıkça yazıldığı gibi bu konuda herhangi bir takdir hakkı veyahut yorum yetkisi de tanınmamıştır. Bu nedenle hukuk devleti ilkesi gereğince de herkes tarafından ve dahi Yargıtay tarafından da bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmemesi, hukuk devleti ilkesinin ihlal edilmesi ve anayasanın tanınmaması anlamına gelmektedir. Ve bizler gayet iyi biliyoruz ki Yargıtay'ın vermiş olduğu bu kararın hukuk ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ve bizler yine bu kararın nerelerde ve hangi siyasi saikler ile verildiğini de gayet iyi biliyoruz.
Yargı organları hukuku uygulamalı, kanunu ve anayasayı rehber edinmelidir. Farklı saikler ile karar verilmesi durumunda hukuk zedelenmekte, anayasa ihlal edilmekte, neticesinde hukuk güvenliği ortadan kalkmaktadır. Bu durum ise halkımızın, hukuka ve adalete olan güvenini sarsmaktadır. Bir ülkede vatandaş hukukun var olduğu inancını taşıyamayacak ve adalet sistemine güvenemeyecek ise neye güvenecektir!?
Ülkemizde yüksek yargı organı Yargıtay dahi anayasaya açıkça aykırı bir karar verilebiliyorsa bu, şu anlama gelmektedir ki artık hiç kimsenin hukuki güvenliği bulunmamaktadır. Hukuki güvenliğin bulunmadığı bir ortamda ne demokrasiden bahsedilebilir ne reformlardan bahsedilebilir ne de ülke ekonomisi düzelebilir. Hukukun üstünlüğünün olmadığı bir ülkede toplumun güvenliği de olamaz.
Unutulmamalıdır ki adalet, mülkün temelidir!
Bilinmelidir ki CHP olarak bu garabete karşıda üzerimize düşen görevi yapmaktan bir an bile geri durmayacağız. Demokrasiye inanmış, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına bağlı bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerini, sendika ve siyasi partileri ve tüm halkımızı bu konuda duyarlı olmaya ve göreve çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

KAYNAK: Nedime Soku
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *