Amasya’da Diyetisyenlik yapan Kübra Cansu Karadayı, zayıflama ilaçları ile ilgili bilinmesi gerekenler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Obezite, günümüzde, görülme sıklığı gittikçe artan bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Diyetisyen Karadayı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar arasında kabul edilmektedir’ dedi.
BİLİNÇSİZ KULLANIMLAR KALICI SAĞLIK SORUNLARINA SEBEP OLABİLİR
Sadece beden sağlığını değil, ruh sağlığını da etkileyebilen, kişinin sosyal yaşantısına yansıyabilen bir durum olduğunu da belirten Diyetisyen Kübra Cansu Karadayı şu açıklamalarda bulundu; “Bu nedenle, kilo sorunu yaşayan bazı kişiler bu problemden kurtulabilmek için kestirme yollar arayışına girebilmektedirler. Bunlardan biri de zayıflama hapları/ilaçlarıdır. Ancak, bu ilaçların bazıları ölüme kadar varabilecek ciddi sonuçlara yol açabilmektedirler. Burada göz ardı edilen nokta, sağlık kurulları tarafından onaylanmış, doktor tarafından önerilmiş bir zayıflama ilacı kullanılıyor dahi olsa, bu süreçte kişi bir beslenme ve diyet uzmanı (diyetisyen) tarafından hazırlanmış bir beslenme programına uymalı ve mümkünse egzersiz yapmalıdır. Yani, obeziteye dair mucize bir çözüm yoktur.
Zayıflama ilaçları temel olarak üçe ayrılır; lisanslı/onaylı, lisanssız/onay almamış zayıflama ilaçları ile doğal/bitkisel zayıflama ürünleri.
Bu ilaçların kullanımına dair en önemli nokta ilgili sağlık kurullarınca onaylanmış ve bir uzman tarafından reçete edilmiş olmasıdır. Bilinçsiz kullanımları kalıcı sağlık sorunlarına sebep olabilir.
ZAYIFLAMA İLAÇLARI ŞÖYLE GRUPLANABİLİR;
Besinle alınan yağın ince bağırsaklardan emilimini azaltan/önleyenler,
Metilselluloz içeren ve mide hacmini doldurarak tokluk hissi yaratanlar,
Gaita çıkışını artıranlar (laksatifler),
İştahı baskılayanlar,
Peki, bu ilaçlar zararlı mı?
Zayıflama ilaçlarının bazılarının kan basıncını artırıcı yönde etki gösterebildiği ve kalp damarlarına zarar verebildiği, kalp, karaciğer ve akciğer sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiği, inme riskini artırabildiği; buna ek olarak uyku bozukluğu, baş ağrısı, kabızlık, halüsinasyonlar ve saç dökülmesine neden olabildiği bildirilmiştir. Diüretik özellik taşıyanların vücuttan su kaybına sebep olduğu ve aşırı su kaybının böbrek hasarına sebep olabildiği saptanmıştır. Laksatif özellik taşıyanların sık dışkılamaya bağlı olarak bağırsakta iyi huylu bakteri florasını bozabildiği ve bağışıklık sisteminin önemli bir kalesi olan barsak duvarını savunmasız bıraktığı belirtilmiştir. Hafif yan etkiler ise karın ağrısı, idrar ve gaita renginde değişiklik, kaşıntı, ağız kuruluğudur.
Bir diyetisyen olarak, ben bu ilaçların kullanımını önermiyorum. Çünkü hem pratik hem teorik tecrübe kazanma şansı olan bir uzman olarak söyleyebilirim ki, kişinin kan bulgularına, sağlık problemlerine, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanmış bir beslenme programı ile zayıflamak mümkün. Spor değil, ama egzersiz (yani, yürüyüş, vb) ile desteklendiğinde ise başarıya ulaşmak hiç de zor değil esasında’ ifadelerini kullandı.