Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi, Amasya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, “Kovid-19 enfeksiyonuna karşı aşı ile korunmak mümkün. Aşıların yüzde 100 koruyuculuğu olmasa bile aşı olan kişiler hastalığı daha hafif atlatıyor. Yüksek aşılanma sağlanan toplumlarda, ağır hasta sayısıyla hastaneye yatış oranının azaldığı ve yoğun bakımda yatış yüzdesinin düştüğü kanıtlanmış bir gerçek" ifadelerini kullandı.
Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli gazetemize yaptığı açıklamada, Kovid-19 enfeksiyonuna karşı en etkin önlemin aşı olduğuna dikkat çekti.
Başhekim Sezikli, Kovid-19 enfeksiyonuna karşı aşı ile korunmanın mümkün olduğunu belirterek, "Aşıların yüzde 100 koruyuculuğu olmasa bile aşı olan kişiler hastalığı daha hafif atlatıyor. Yüksek aşılanma sağlanan toplumlarda, ağır hasta sayısıyla hastaneye yatış oranının azaldığı ve yoğun bakımda yatış yüzdesinin düştüğü kanıtlanmış bir gerçek. Bu nedenle Kovid-19 aşısı ile vücudun virüse karşı direncini oluşturup hastalığın vücuda etkilerini azaltarak bu virüsü yenebilmeyi amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Aşının uzun vadede yan etkilerinin bilinmediği için aşı olmak istemeyen kişilerin olduğuna işaret eden Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, şunları kaydetti:
“Günümüzün teknolojisi ile üretilen ve bugüne kadar üretilmiş olan her aşı için yan etki en fazla birkaç aylık bir süreci kapsar. Kovid-19 için üretilen tüm aşılar, sonrasındaki 3 aylık yan etki sürecinde izlenmiş ve gözlemler sonucu ağır yan etki bildirilmemiş. Ayrıca uzun vadede bahsedilecek yan etkiler hastalıklar için geçerli terimler olup Kovid-19 enfeksiyonunun yan etkilerinin aşıdan daha ağır ve çok farklı şekillerde olduğu ve olacağı da aşikardır.”
Sezikli, mRNA aşılarının DNA'yı etkileyerek genetiği bozacak korkusuyla aşı yaptırmak istemeyenlerin olduğunu aktararak, aşıdaki mRNA'nın hücrenin sitoplazması içinde bulunduğunu, DNA'nın ise hücrenin çekirdeğinde olduğunu, bilimsel olarak çekirdekte bulunan DNA'ya entegre olup değiştirebilmesi mümkün olmadığını bildirdi.
Aşı ile ilgili teorilere bir yenisinin daha eklendiğini belirten Sezikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşı ile bize çip yerleştirildiğini ve insanların izleneceğini düşünen bir kesim var. O yüzden aşı olmak istemiyorlar. Artık günümüz dünyasında insanlara entegre edilebilen radyofrekanslı çipler mevcut olup bunlar deri altına enjekte ediliyor ve yakın menzilde ancak takip edilebiliyor. Ancak bunu aşı ile verilen ufak bir partikül ile başarmak çok da mantıksal değil.”
Başhekim Sezikli, aşının kısırlık yaptığı iddiasının gündeme geldiğini anımsatarak, gerek yurt içi gerekse yurt dışı yapılan araştırmalarda aşının kısırlık yaptığına dair tek bir kanıt ve buna dair tek bir yayın yok olmadığını vurguladı.
Aşının iktidarsızlık yaptığıyla ilgili bilimsel hiçbir yayının da olmadığını da aktaran Sezikli, sadece Kovid-19 enfeksiyonu geçirenlerde sonrasında iktidarsızlık yaptığına dair bilimsel yayınların mevcut olduğunu bildirdi.
Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Sezikli, vaka sayılarının artmasıyla tekrar yasakların, kapanmaların gündeme gelmesinin ekonomik, sosyolojik ve psikolojik açıdan sorun yaratacağını belirten Sezikli, "Öncelikle bilime güvenin. Kovid-19 aşımızı olalım ki kendimize, çevremize, ülkemize, geleceğimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim. Ayrıca maske ve mesafe kurallarına da uyalım.” ifadelerini kullandı.