reklam
reklam
38,1261 %0.1
43,4026 %0.82
4.003,01 % 1,21
83.379,14 %-1.69
AMASYA
00:00:00
Güneş vaktine kalan
Amasya
Hafif yağmur
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK "Bir fincan kahvenin vücudunuza 40 yıldan fazla hatırı var."

"Bir fincan kahvenin vücudunuza 40 yıldan fazla hatırı var."

Haberleri

Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşen İğci, kahve hakkında merak edilenleri anlattı.

Kahve ağacı meyvesinin tohumlarından elde edilen çekirdeklerin, kavrulma ve öğütülme işleminden geçtikten sonra demlenerek tüketildiği bir içecektir diyen İğci, Orta yaş grubundakilerin, kahvenin esas tadını alabilmek için sade olacak şekilde, gençlerin ise, aromalı kahveleri tercih ettiğini belirtti.

Kahve çekirdeği içerisinde birçok besin maddesi bulunduğunun altını çizen Diyetisyen Ayşen İğci; “Kahve’nin B1 ( tiamin), B2 ( riboflavin), B5 (pantotenik asit) ,B3 ( niasin), Folat, Manganez, Potasyum, Magnezyum, Fosfor gibi vitamin ve mineraller ile güçlü antioksidan içerdiği bilinmektedir. Ayrıca kahve üzerindeki tartışmaların en büyük nedenlerinden biri olan kafein bakımından da zengindir. Kafein bir uyarıcıdır. Beyinde adenosin adı verilen inhibitör nörotransmitterin fonksiyonunu bloke eder. Adenosin, yorgun hissetmemize neden olan bir nörotransmitterdir. Adenosini bloke ederek, norepinefrin ve dopamin gibi diğer nörotransmitterleri serbest bırakır.Beyindeki aktiviteyi arttırır. Yorgunluğu azaltmaya yardımcı olur ve uyanık kalma süresini arttırır” şeklinde konuştu.

Diyet yapan kişilerin kilo kontrol sağlamasında kahvenin etkisine de değinen Diyetisyen İğci şunları söyledi; “Yapılan son çalışmalarda günlük 1-2 fincan kahve tüketiminin metabolizma hızını arttırmada etkili olacağı yönünde. Yani gün arasındaki molalarınızın birisinde 1 fincan kahve ile dinlenebilirsiniz. Ancak kahvenin içerisinde bulunan kafein ve tanen gibi karaciğerimizde metabolize olan maddelerin karaciğeri yorup yağ yakımını baskılamaması için günde en fazla 2-3 fincan tüketmelisiniz. Dikkat etmeniz gereken başka bir nokta ise çözünebilir kahvelerin içerdiği katkı maddesini almamak adına makina veya Türk Kahvesi tüketmeniz”

En çok merak edilen konuların başında gelen kahve kalp hastalığı riskini arttırır mı soruna cevap veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşen İğci; “Kahvenin kalp-damar sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dair söylentiler olmasına ragmen henüz kanıtlanmış bir bilgi yoktur. Ancak kahvenin hazırlanış şekli kalp sağlığı ile yakından ilgilidir. Filtre edilmemiş kahvenin içerisinde diterpene adı verilen madde kolesterol seviyesini arttırabiliyor. Dolayısıyla filter kahveyi kağıt süzgeçten geçirerek diterpene maddesinden ayrıştırmalısınız. Yapılan çalışmalarda günde ortalama 3 fincan kahve tüketiminin siroz riskini %80 azalttığını görüyoruz. Fakat yazının yukarısında da belirttiğim gibi 3 fincandan fazlası karaciğeri yoracaktır. Kahvenin içerisinde birçok biyoaktif madde vardır ve bunların en temeli; kafeindir. Kafein Dünya’da en sık kullanılan psikoaktif maddelerden birisidir. Kafein, adonesin isimli nörotransmitteri engeller ve dopamin ve noradrenalin gibi maddelerin etkinliğini arttırır. Böylece depresyon ve yeme bozuklukları riskinin azalmasına katkı sağlar. Anı zamanda kahvenin fazla tüketilmesi halinde, günde 300 mg dan daha fazla kafein alımının gebe kalmayı geciktirdiğini bulunmuştur. Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltabiliyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Kafein, kan basıncında ani yükselmelere sebep olmaktadır. Bazı hassas bireylerde kalp aritmisini arttırır. Düzensiz kalp atışları, kalp çarpıntısına ya da taşikardi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Çok fazla miktarda kahve tüketmek idrarla kalsiyum atımını arttırır. Bu kaybı dengeleyebilmek için aşırı kahve tüketen kişiler, kalsiyum zengini besinlerden bol miktarda tüketmeye dikkat etmelidirler. Bunların yanı sıra, uykuya dalmayı zorlaştırır veya uyku süresini azaltabilir, erginlik ve asabiyete sebep olabilir” dedi.

Kahve yararlı mı, zararlı mı diye pek çok konuya değindiğimize göre miktar belirlemekte fayda var” diyen İğci; “Sağlıklı bir yetişkinin günlük maximum 300-400 mg kafein hakkı olduğınu göz önünde bulundurursak 2- 3 fincanı geçmemenizi tavsiye ederim. Ben özellikle kişiye özel diyetlere önem verdiğim için, bireyler hangi kahveyi içmekten keyif alıyorsa onu sorup verme taraftarıyım. Kendi tercihim ise 1 - 2 fincan Türk kahvesi veya 1 fincan Türk kahvesi ve 1 fincan filtre kahve şeklinde. Asla krema, şurup, şeker ilave edilen ve kalori bombardımanına dönüşen kahveleri önermiyorum. Özellikle çocuklarda, hamilelerde ve yüksek tansiyon hastalarında kullanımına dikkat edilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.

KAYNAK: Meryem Altunay
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *