
DÖRT KATLI ASLAN CAMİİ
Fatsa’ya bağlı bir mahalle. Fatsa’ya 19 km uzaklıkta mütevazı bir yer.
Sahilde bulunan tabelada Aslancami yazısını okuyunca siz asıl hedefin bir camii olduğunu sanabilirsiniz. Hâlbuki burası mahallenin ismi. Yani camii ile doğrudan bir ilgisi yok.
Samsun Ordu karayolu üzerinden Aslancami tabelasını takip edip yola çıktığınızda sizi önce Bolaman deresi karşılayacak. Bazen coşan, bazen nazlı nazlı akan bu dere sizin bazen sağınızda, bazen de solunuzda kalacak şekilde gideceksiniz gittiğiniz yere.
Daha birkaç yüz metre gitmeden yani denizi arkanıza aldıktan birkaç dakika sonra iki yanınızda bulunan tepeler size eşlik edecek. Aralık aylarının yarısını geçmiş olduğunuz halde hâlâ hatırı sayılır yeşillik göreceksiniz.
Tam tamına karakteristik bir Karadeniz iç kısımları. Hava nemsiz. Yani kolay nefes alınıp veriliyor. Mevsimin kış olmasından olmalı ki yol boyu insanlara nadiren rastlanıyor. Zaten Aslancami mahallesine gidene kadar üç defa insana rastladık.
Yolda rastladığımız vatandaşlardan yol tarifi sorduğumuzda ilginç tarifler aldık. Hepsi de Anadolu insanının saflığı ile size yardım etmek için elinden geleni yapıyor. Sağınızda veya solunuzda akan dere bazen iki tepe arasından, bazen de düz bir sahada kendine yol bulmuş. Tek hedefi denize ulaşmak.
Birkaç küçük yerleşim merkezi görüyoruz. Tabii uzaklardan görünen mahalleler hariç. Karadeniz bölgesi olduğu yerleşim yerlerinin dağınık olmasından belli. Hatta bazı evler bulundukları yerde bir başına duruyor. Yanında bitkilerden başka canlı yok.
Aslancami denilen yere varıyoruz. Bizi birkaç bakkal ve camii karşılıyor. Camii çok ilginç bir yapıda. Aslına bakılırsa tarihi ve mimari bir özelliği yok. Ancak kullanım şekli biraz farklı. Zemin kat işyerleri için ayrılmış. Sürgülü bir dış kapı ile içeri giriyorsunuz. Yabancılar camiin kapısını sürgülü olduğunu anlamayabilir. Belki bu yüzden kapıdan dönüp soran olmuştur. Ben de öyle yaptım.
Camiin girişi ibadethane olarak kullanılmıyor. Bazı davetler ve faaliyetler için ayrılmış. Sağlı sollu merdivenler ile bir üst kata çıkıyorsunuz. İbadet edilen yer orası. Bir alt katı boş olduğu halde sanki giriş katı gibi hissediyorsunuz. Üzerinde bir çekme kat daha var.
Kısaca; zemin kat, birinci kat, ibadet yeri olarak kullanılan üçüncü kat ve bayanlar için ayrılmış bir üst kat.
Vatandaşlar bize biraz şaşkın bakıyor. Çünkü işi olmayanın gelmeyeceği bir yer. Bize niye geldiğimizi soruyorlar. Biz de buraları tanıtmak istiyoruz deyince, şaşkınlıkları artıyor. Bize görülmesi gereken başka yerleri de söylüyorlar.
Duman Ticaret sahibi Uğur Duman bizi muhit ile ilgili bilgilendiriyor. Daha sonra Ferhat Aslan, Nuri Aslan ve Makbule Aslan ile sohbet ediyoruz. Bir bankta oturan bu kişiler ile samimi sohbet ediyoruz. Vatandaşlar buranın belde olacağına dair bir kanaat taşıyorlarmış. Hazırlıklarını da ona göre yapmışlar.
Aslancami mahalle merkezinden komşu köyleri uzaktan seyredebilirsiniz. Biraz etrafı seyredip orayı terk ediyoruz. Bir daha gider miyiz gitmez miyiz bilmem ama içimizde bir sıcaklık hissediyoruz. Tabii ayrılırken de bir burukluk.
Tam bir Anadolu insanı sıcaklığı hissettiğimiz Aslancami’den karmaşık hislerle ayrılıyoruz. Burada yaşayan insanları ve onların hayallerini ardımızda bırakarak denize doğru hareket ediyor.