İKİNCİ ÇATALAĞAÇ ZİYARETİM

Taşova ile tanışıklığım başladığından beri bu ilçeyi üç defa ziyaret ettim. İlkinde bir gece, ikincisinde iki gece ve üçüncüsünde üç gece kaldım. Daha ne zaman ziyaret ederim bilmiyorum ama her gittiğimde Taşova ile ilgili bazı yazılar yazdım.

İkinci ziyaretimde “Taşova’nın Çatalağacı” başlıklı bir yazı yazmıştım. Taşova Gazetesinde 12 Eylül 2020 tarihinde neşredilen bu yazıya olumlu olumsuz bir hayli yorum geldi. Niyetim Taşova’ya ait bir özelliğin tanıtılmasıydı. Adı geçen yazı da bahsettiğim gibi bazı il ve ilçeler bulundukları yeri tanıtmak için ellerinden geleni yapmaktalar. Bu en tabii hakları.

Bütün bu yorumlardan sonra bir daha Taşova’yı ziyaret edersem; o ağacın altında bir fotoğraf çektirmeye karar verdim. 2021 yılının ağustos ayında yaptığım ziyaretimde ilk iş olarak Çatalağaç ile o fotoğrafı çektirmek oldu.

Ülkenin muhtelif yerlerinde; ağaç, tepe, akarsu, göl ve buna benzer şeyler tanıtım olarak kullanılmakta. Zaten bu ağaç ile ilgili yakınlığım Taşovalı bir gece bekçisi sayesinde oldu. Saatin gece yarısını geçtiği bir vakitte Taşova Öğretmen Evine gitmek için yürürken yolumu şaşırmış, oralarda gördüğüm bir gece bekçisine sordum. Bana “50 metre ileride Çatalağacın yanından sap” dedi. İlk defa bir tarifte bir ağaç ismi duyunca bunu yazmak istedim.

Yazıya gelen yorumlarda Taşova’da öğle bir ağacın olmadığına dair cümleler bile vardı. Ben de tam bir yıldan aşkın bir süre bekleyip, Taşova’ya varınca ilk olarak o ağaçla bir fotoğraf çektirdim.

Bartın iline bağlı Amasra ilçesinde “Ağlayan ağaç” adı altında bir ağaç var. Bölgemizde binlerce bulunan bir ağaç. Adını Ağlayan ağaç koyunca meşhur olmuş. Buradan sadece o ağacı görmek için gidenler bile var. Ağacın bulunduğu düzlükte ise hediyelik eşya satılıyor. Yaz ayları günde yüzlerce kişi oraya akın ediyor. Diğer mevsimler de ona yakın ziyaretçi alıyor.

Ben de Ağlayan ağaç diye bilinen ağacı ziyaret ettim. Taa Ordu’dan kalkıp oralara gidildiğine göre Taşova niye bunu kullanmasın diye düşünmüştüm. Yani benimkisi sıradan bir fikirdi öylesine. Amasra’da bulunan ağaçla Çatalağacın ne farkı vardı yani?

O ağacı ikinci ziyaretimin üzerinden sekiz ay geçti. Ben de bu hatıramı bir defa daha kaleme alayım dedim. Taşova’ya bir daha gelirim gelmem bilmiyorum. Unutmayacağım şeylerden biri de Çatalağaç olacaktır.