reklam
reklam
38,4782 %-0.03
43,8132 %-0.19
4.092,71 % -0,31
93.858,00 %-1.026
AMASYA
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

O TRENE YILLAR ÖNCE BİZ BİNDİK

YAYINLAMA:

Hayata şöyle baktım bu yaşa gelmişiz ama gördüğüm şu ki bu yaşa kadar hep bölük pörçük yaşamışız. Kimi zaman önemsenmişiz tüm güzellikleri içimizde görmüşüz,kimi zaman hüzün içimizi kaplamış ne olduğunu anlayamamısız.

Hep şunu düşünmüşüz benimle yaşayanlar bana  imrenilmeli ve benim kanatlarımın altında olmalı ve bana itaat etmeli diye düşünmüşüm olmuşmu tabiki olmamıştır.

Ben şunu düşünmüşüm   iznim olduğu kadarıyla yetinmelisiniz. Mekânınızı, arabanızı, hayat standardınızı ve kısaca hayatınızı, ben kurgulamalıyım. Olmışmu elbetteki hayır.

Sizce ben bunları neden böyle düşünmüşümdür elbetteki daha önce yaşadığım ve edndiğim tecrübelerden yararlansınlar diye olmışmıdur hayır.,

Peki bunca öneriler karşısında bunları yapmayanlar hayal kırıklığı yaşadılar mı elbette ama iş işten geçtikten sonra çekilen ahlar vahlar boşa gitmedi mi?

Gözümüz, ben kelimesinin sihriyle kararmıştı. Kulaklarımız, sen iltifatlarını duymaya bayılır olmuştu. Tıpkı kendi neslimize, her bir ben tarafından verilmeye çalışılan, ben kalma ve biz kavramını lügatlardan külliyen silme egoistliği gibi...

Herkesten fazla olunmalı, herkese hükmedilmeli, en birincilik ise ben duvarlarının içinde kalmalıydı. Toplumsal dayanışma ruhunu kökünden yok eden, ben anlayışına dönüş ve statü edinme yarışı hepimizi kendi evimizde, hatta kendi bedenlerimizde yalnızlaştırdı.

Gurbet, artık burnumuzun tam dibindedir. Biz yüceliği, bize ağır gelmiştir. Kaldıramadık ve kendimize mahkûm olduk.

Yönetme hırsı, dediğim dedikçilik, nüfuz ve zoraki saygınlık yarışı, despotluğa yatkın ruhlarımızı katletmiştir. Ama bütün bunları yaşadık nasihat ettik tutmayınva ahlar vahlar yıktı geçti.

Boşuna dememişler İlle de bir musibet, ille de bir şamar, ille de en azından sert bir tökezleme gerek....

Sonra? Sonra da etrafımda neden kimse yok ağıtlarıyla arabesk sümük çekmeler başlar. Ardında, eriyen ense kirtişleriyle incelen gıdılardan, kadere kahretmek kalır, dostsuzluğa sitem dökülür,

Hiçte kahretmeyin eskilere kulak verin onlar sizin bindiğiniz trene yıllarca önce bindiler çünkü....

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *