UMUTSUZLUKLARI BARINDIRMASIN BU DÜNYA
Çocukluğum hiç bitmedi benim 15 yıllık talebelik hayatımdan sonra 30 yıllık öğretmenlik hayatımda talebelik gibiydi hep ders çalış 15 18 yaşları arasında ki gençlerle arkadaş olup onlarla aynı havayı yaşadım hep.
Doğuda Kars'ta Alpaslan lisesinde, Batı'da İstanbul'da Maltepe lisesinde, İç Anadolu’da da Amasya'da Zübeyde hanım Ortaokulunda, İzmir’de Merkez Menderes'te geçti gençlik ve orta yaşlılık halim, hep mutlu oldum, hayatım boyunca, çocukluğumdan beridir küçücük bir dünya hayal ettim hep, yıllardır bildiğim tanıdığım içinde büyüdüğüm dünyanın yerine... Bilmiyorum beki de doğduğum şehirden ziyade hep büyük şehirlerde yaşadığımdan olsa düşünüyorum, Elde edemesem de hep bekledim bir gün orada olma ümidi ile.. Hep uzakları, sessizlikleri, her şeyden uzak olmayı hayal ettim. Öğrendiklerimi, bildiklerimi, deneyimlediğim her şeyi unutmak ve yeniden başlamak hayali aklımın bir köşesinde en taze haliyle bekliyor. ''Hayattan ne dilersin'' diye sorsa birileri "hiç birşey bilmemeyi dilerdim" sanırım. Tıpkı kışları yağan kar ile birlikte örtülen tüm siyahlıklar gibi aklımın karanlıklarını da örtmek isterdim bembeyaz bir örtü ile. Gözlerimize inen perde bazen kör edebiliyor hepimizi, herkes için konuşmak doğru olmaz, beni kör edebiliyor. Tüm kazandıklarımı, başardıklarımı, sevdiklerimi, elde ettiklerimi, sağlığımı unutup demoralize ediyorum kendimi. Küçücük umutlarım ve kendi yarattıklarım olsun, elektrik olmasın, gazete ve televizyon olmasın insanın kanını donduran haberler olmasın istiyorum. Olmasa keşke ama sanırım benim hayal ettiğim dünya bilmemek, duymamak üzerine kuruluymuş bunu düşününce yine mutlu olamayacağımı fark ediyorum üzülerek. Birileri dünyaya yeni bir nefes getirmeye çalışan bir bayana bu sabah okuduklarımı yapabiliyor ve ben sırf bunu bilmediğim için mutlu mesut yaşıyorsam neye yarar ki !!! Midem de kocaman bir ağrı ile güne devam ediyorum ve her gün kendime telkin ettiğim 'haberleri okuma, izleme' uyarısını bir kez daha tekrarlıyorum. Ama dönüp dolaşıp yine sadece bilmiyor hiçe sayıyor olmak mutluluğu ya da en azından mutsuzluğu beraberinde getirmiyor olur mu acabaya geliyor konu... Sanırım imkansızı istemek bu olsa gerek. Yine de ben her şeye rağmen küçücük bir dünya hayal ediyorum, kocaman tebessümlerle, meraklı gözlerle bakabilmeyi istiyorum herkese ve her şeye. Umutsuzlukları barındırmasın istiyorum bu dünya. Toplumsal kurallar, doğrular yanlışlar olmasın, cezalara gerek olmasın. İnsanların en büyük sorunu birbirini kırmamak olsun .. Kısacası insan insan gibi yaşasın, yaşayabilsin..