reklam
reklam
38,4778 %-0.04
43,8571 %-0.18
4.094,97 % -0,25
93.652,18 %-1.391
AMASYA
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ÇAĞA UYMUŞUZ

YAYINLAMA:

Bizim gençlik yıllarımızda büyüklerin yanın da yemek bile ıkına sıkıla yenirdi. Evliler çocuklarını büyüklerinin yanında sevemezlerdi. Ayıplanırdı, ne oldu da bu nesil bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar değişti. Sakın birisi bana çağa ayak uydurdular demesinler.

Çağa ayak uyduracaklarsa  teknolojik çalışmaları ile gelsinler toplumun huzuruna yoksa imzalandı diye boy resimler sosoyal medyada yayınlayarak olmaz. Bakarsınız sosyal medyaya adam evlenmiş eşinin resmini proil resmi yapmış, sorarsınız bu nedir diye abi ne yapalım hanım öyle istiyor kıskançlık krisi der geçiştirir.

Bakarsanız adam lokantadan içeri girmeden kapısında resim çektirir içeri girer girmez de yemekler gelince hemen oradan canlı yayına başlar.

Kısacası bir mahremiyetimiz kalmıştı oda yerlerde sürünüyor. Elalemin içerisinde eşinin koluna girmeye dahi utanan dedelerimizin, yatak odasını paylaşan torunları nasıl bu hale geldiğini düşünmeden de edemiyoruz.                      

Ar duygusu ile çocuğu olana kadar hamile olduğunu gizleyen annelerden, boy boy resimler, dar kıyafetler ile gerçek hayatta ve sosyal medyada gebe olduğunu belli eden anneler nasıl türedi?!. Kısacası biz mahremiyeti ile kıskançlığı ve utanma duygusu ile tanınan ecdadın, mahremiyeti olmayan, kıskançlığı ve utanma duygusu olmayan torunları nasıl olduk?                                                      

İnsanlar evlenince ölünceye kadar eşine sadık kalarak yaşamını sürdürüken şimdi evlenenler en kısa zamanda zoru görünce soluğu mahkemelerde almıyor mu?

Sosyal medyaya bakınca 50 yaşından sonra hayat başlar diyede dul hanımlar evlenmek için kriterlerini yazmıyorlar mı?

Evlenmiş boşanmış, elli yaşlarında aklı başında bir  Hanımefendi’nin  şu sözlerini paylaşmak istiyorum: Şimdiki aklımla yeniden evlenecek olsam, kişiyi daha iyi tanımak için yaşadığım zorlukları yeniden yaşamamak için bir takım şartları sormadan ve güvencesini kontrol etmeden artık evlenmem diyerek açık açık söylenmekten geri durmuyor mu?

Aklını kullanmaya başladığından beri insanoğlu , aç kaldığında başkasının elindekine göz dikmiş, zorla veya kurnazlıkla onu elde etmeye çalışmıştır. İnsanoğlunun egosu geliştikçe açlığın yanısıra açgözlülükde, başkasının elindekine göz dikme nedeni olmuştur.

İşte hayat şartlarını böyle düşünecek olursak insanoğlu ne görürse onu yapmaya başlamıştır. Varlığı veya yokluğu düşünemez olmuştur.

Birisi ne yaparsa oda onu yapmaya uğraşmıştır. Tek kaybı da budur işte..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *