
SİYASİ OMURGALI OLMAK..!!!
Yaklaşık 42 yıldır siyasetin, politikanın, ticaretin ve de hayat üniversitesinin içindeyim.. Yani 15 yaşımda hayatın ve yaşamın zorlu koşullarında mücadele etmeye başlamışım..
Henüz on beş yaşımda iken Nusratiye Mahallesinde, Pir Baba Caddesi ile Dilek Sokak başındaki köşedeki ev olan Belvar köyünden rahmetli Cemil abinin iki katlı evinin duvarına kırmızı yağlı boya ile "Tek Yol Sol " ve altına da Haydar Köse yazmıştım, ve aynı gün polisler beni evden alıp karakola götürüp sorgulayıp salmışlardı..
Yıl galiba 1979 yılı idi ve 1979 yılından beri asla ve asla solculuğumdan CHP'liliğimden vazgeçmedim..
Yıllardır da Cumhuriyet Halk Partisi içinde mücadele etmeye devam ediyorum, Allah ömür verdiği sürece'de devam edeceğim..
Bu uzun ve meşakkatli süreçte gün oldu delege bile olamadık, gün oldu partimizde oturacak bir sandalye dahi bulamadık, gün oldu kendi içimizdeki arkadaşlarımızla fikir ve görüş ayrılığı yaşadık dışlandık, gün oldu parti içindeki iç çekişmeler yüzünden taraf olduk, yine karşıt gurup tarafından dışlandık, gün oldu taraf olduğumuz arkadaşlarım tarafından hak etmeyeceğimiz şekilde tabiri caizse birazcık da olsa satıldık, 2009 seçimlerinde taraf olduk diye yıllarca eleştirilere maruz kaldık, ama asla partimizden ve CHP'liliğimizden vazgeçmedik.. ve bütün bunlardan sonra yaşadığımız tecrübeler ile parti içi kısır çekişmelerden ve kişiler üzerinde bağlı kalınmayacağı siyasetini anlayarak
2014 seçimlerini aldık..
Sonrasında 5 yıl boyunca gerek belediye meclis üyeliğim sırasında gerek belediye başkan vekilliklerim boyunca, gerek imar komisyon üyeliği boyunca partimi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım, her yerde her ortamda partimi hep yüceltmeye çalıştım ve geldik 31 mart 2019 mahalli seçimlerine, herkes beni belediye başkan yardımcısı olacak gözüyle bakarken (tabi dışardaki arkadaşlar, dostlar, diğer partili arkadaşlarım) birde gördük ki meclis sıralamasında 13. Sıra çıkmış bana.
Partim beni buraya uygun görmüş dedim, ben yine kapı kapı gezdim, apartman apartman tek tek katlara çıktım, arkadaşlarımızla soğuk, sıcak demedik, gece gündüz tam altı bin kapıyı çaldık, sokak sokak gezdik, asla ben 13. sıradayım bana ne demedim ve sonunda seçimi aldık hep birlikte çalışarak.
Bundan büyük bir ödül olamazdı benim için..
Şimdi bütün bunları niye yazıyorum derseniz; siyaset çok uzun soluklu meşakkatli bir yoldur, asla ve asla insanlar hangi partili olursa olsun, ne olursa olsun partisinden vazgeçmemeli diye düşünüyorum, ideallerinden vazgeçmemeli, koltuk, sandalye sevdalısı olmamalı, gönül verdiği partisinin bayrağını yaşamı boyunca sallamalı, ha eğer ters mi düştü partisiyle, vereceği tepki en fazla gider evinde oturur, asla partisinin aleyhine çalışmamalı diye düşünüyorum.. velhasılı siyaset ve politika ile uğraşanlar dik durmalı, omurgalı olmalıdır, her ne olursa olsun partisinden ayrılmamalı, başka partilere göz kırpmamalıdır diye düşünüyorum.
İnsanlar sonradan politikaya girebilir, sonradan siyasetin içinde aktif rol oynayabilir, bunlar siyasette gayet olağan ve doğal işler, ama partisini gün gelir satarsa işte ben o zaman kişinin omurgasız bir yapıda olduğunu düşünürüm..
Velhasıl 1979 duvara yazdığım sloganın altına nasıl H.KÖSE yazıyorsam, bugünde aynen yine yazdıklarımızın ve sözlerimin arkasındayım. Siyasette de omurgalı ve sağlıklı günler dileğiyle hoşça kalın..