ÖĞRENCİLERİMİZ YARI YIL TATİLİNDE
Eski bir eğitimci olarak şu anda öğretmen ve öğrencilerimizin heyacanını fazlası ile yaşamaktayım. Tabi ki kolay değil 30 yıl boyunca onlarla uğraşıp Milli Eğitim Bakanlığının her yıl değişen programları doğrultusunda yaz boza dönen bir eğitim camiasının bir ferdi olarak yaşadık ve onları da uygulamaya koyduk. Şu anda öğrencilerimiz yarı yıldan öncede yeni uygulamaya konan bir tatil sistemiyle bir haftalık tatillerinin sonunda yarı yıl tatiline girmenin heyacanının yaşayabilir, ama öğretenlerimiz ve yöneticilerimiz ise bir yarı yılın tahliliyle uğraşmayı hiç bırakmadılar ve bırakmayacaklarda şu anda 2019-2020 Eğitim Öğretim yılının başlaması ile 1.yarı yıla geldik yarım dönemin acısı ve tatlısı geride kaldı öğretmen, öğrencisine uzak kaldığı bu günlerin muhakemesini yaparak 2.yarı yıla hazırlanmanın gayreti içerisine girerken öğrenciler ilk yarının verdiği yorgunlukları atmanın keyfini yaşayacaklardır.
Oysa ki onları eğiten öğretmenler zor koşullarda yaşamlarının devamı için öğrencilerine nelerin eksik verildiğinin muhasebesini yaparak 2.dönemde onların telafisine gireceklerdir. Öğretmenlik öyle kolay bir meslek dalı değildir. Karşısındaki insandır onun beynini nakış işlercesine işleyerek vatanına ailesine iyi bir birey yetiştirmenin telaşı içerisindedir. Unutmayalım ki o taze beyinler Milli ve Manevi değerler doğrultusun da, Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı birer vatan evladı olarak, Milletin İstikbalinin teminatı olarak yetiştirilmesi için ellerinden gelen özveriyi verdiklerin hazzını yaşayan öğretmen ve evde de böyle güzel yetişmiş bir evladıyla gurur duyan ebeveynler olacaktır.
İlim ve Fen ile dolu beyinler yetiştirmek için çok gayret göstermeliyiz. Çünkü bu çocukların geleceği sizlerin omuzlarındadır. Milli Eğitim yetkililerinin genel değerlendirmelerini sık sık yaparak aksayan yönlerde öğretmenlere ışık tutarak onların verimli olmalarını sağlamalıdırlar.
Demokrasi ve Cumhuriyetin önemini çocuklarımızın beyinlerine iyi bir şekilde vurgulanmalıdır... Devletimizde Eğitim faaliyetlerinin Devlet tarafından denetlenmesinin Anayasal bir sorumluluk olduğunu unutmadan Anayasamızın 42. Maddesi Eğitim ve öğretim çalışmaları Devletin denetim ve gözetimi altında yapılır denmektedir, maddesini unutmadan oto kontrol sistemini çalıştırmaktan geri durmamalıdır.
Sonuç olarak Okul öncesi Eğitimden, yetişkin Eğitimine kadar değişik amaç ve işimler altında yapılan ülkemizde ki tüm Eğitim faaliyetleri Devlet tarafından kontrol altına alınmalıdır. Burada bir sözde velilerimize gelmelidir, yanlızca kayıt yaptırırken okula gidip bir daha uğramadıkları okullarından çocuklarının getirdikleri karnede neden zayıfın var diye kızmamalıdır, biz nerde hata yaptık diyerek önce kendilerini sorgulamalıdırlar. Çünkü eğitim bir sac ayağı gibidir. Öğretmen, veli, öğrenci üçlüsüne şimdi birde rehberlik servisi eklendi ki bunlarla iş birliği yapıldığı takdirde öğrencimizin başarısının artacağıda kesindir.
Öğretmende velinin öğrenciyle ilgilendiğini gördükçe çalışma hızını daha da artıracağı kesindir. Çabanın olmadığı yerde başarı beklemekte olmayacağı kesindir.
Bu vesile ile tüm öğretmen ve öğrencilerimizin yarı yıl tatillerini kutluyor. Bu kutsal göreviniz boyunca yapacağınız bütün çalışmalarınız da başarılı olmanız dileği ile saygılarımı sunuyorum.