Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında deprem felaketinin tüm ülkeyi olduğu gibi Merzifon’u da derin bir yasa boğduğunu söyledi.
Gelecek Partisi İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, açıklamasında, “Merkez üssünün Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler ülkemizi ve ilçemizi derin bir yasa boğdu. Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Malatya, Adana, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman ve Osmaniye' de de hissedilen ve yıkıcı etkileri görülen, dünyada bir benzeri görülmediğinden 'başlatılmış deprem' olarak da değerlendirilen afette binlerce can ve oldukça büyük mal kaybına neden olmuştur.
Bundan yaklaşık iki yıl önce büyüklüğünün 7,5 olacağı ve merkez üssünün yine Kahramanmaraş olacağı tahmin edilen, tatbikatının da yapıldığı, yani beklenen bir depremin gerçekleşmesi karşısında bu kadar aciz, çaresiz, tecrübesiz, koordinesiz ve organizesiz kalınması nasıl izah edilebilir bilmiyorum?” dedi.
Başkan Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında; “Mükemmel bir tahmin ve ancak , vahim bir netice ile tam bir hayali sükut ile karşılaştık. Tahmin ve İcra edilmiş bir senaryonun oldukça gerisinde kalınmış bir hayal kırıklığı..
07/02 /2023 sabah saat 05 00 da Alaca- Yozgat- Kayseri- Maraş üzerinden Kırıkhan Hatay istikametinde eşimle yola koyulduk. Sarıkaya sivri köy yakınlarında yoldan yaklaşık 3 metre kayarak yoldan çıktık. 159 dan yardım istememiz karşılıksız bırakıldı. Yol temizliği yapan iş makina operatörlerinden de yardım isteğimiz gönüllü olmasa da karşılık bularak çekilip yolumuza devam Göksun ilçesinde kaza olduğu gerekçesi ile durdurulduk. Burada bizimle birlikte AFAT ve UMKE birimleri de vardı. Onlar neden orada beklediler bilmem? Aracımızda sabaha kadar sarsıntılar la birlikte uyuyamadan sabahladık. Gün ışıyınca tekrar yola koyulduk. Daha önce defalarca geçtiğimiz yol tanınmaz halde ve sağı solu yıkıntılar la dolmuştu. İnsanlar yatak kıyafeti ile, ateş başında, korku dolu ve çaresizdi. Yıkımın dehşetine ve manzaranın, yolun vahametine gözlerimizle şehadet ettik. Tam bir felaket bir kıyamet gibiydi. Köprüler yıkılmış, yollar yarılmış ve onlarca araç kaza yapmış, terk edilmişti. Maraş, Nurdağı, İslahiye, Türkoğlu, Hassa ve Kırıkhan savaş görmüş, bombalanmış ve kum yığınına dönmüş gibiydi. Devletinin delisi, vatan ve bayrağının sevdalısı, milletinin ve dininin aşığı olarak itiraf etmeliyim ki; 'devlet yoktu' demek ne kadar büyük haksızlık ise 'etkindi' demek te abartı olur. Bir iş bilememe, bir yetersizlik, bir asayiş, bir emniyet zafiyeti vardı. Ama, mensubu olmaktan onur duyduğum milletim her kesimi ile oradaydı .Herkes bir şeyler yapma derdinde, gayretindeydi .Herkesin kabul ettiği gibi gerçekten çok büyük bir felaketti ancak, sonuçlarının çok iyi analiz edilip yerel, devlet ve birey bazında dersler çıkartılarak ivedi hayata geçirmeliyiz. Mesela; öncelikle Tabii Afetler bakanlığı kurulmalı, Silahlı kuvvetlerin Tehlike ikaz yayınlarına afet birimleri de ilave edilmeli ve acil sevkleri sağlanmalıdır. Afet bölgesinin yolları açılması birinci öncelik olmalıdır. Tüm mahalle ve sokaklara afet alet ve edevatlarının konduğu konteynerler olmalı. Afet toplanma yerleri ve afat merkezlerinin şehir girişlerinden itibaren levhaları güncellenmelidir. Hastanelerin seyyar yerleşim bölgeleri, çadır kent ya da konteyner kent alanlar hazırlanmalıdır. Şehir alternatif yolları belirlenmelidir. İmar afları kaldırılmalı, yatay mimari zorunlu kılınmalı ve belediyelerin imar faaliyetlerinin desteklenmesi için mimarlar - mühendisler odalarından destek ve jeoloji mühendisi kadrosu oluşturulmalıdır. Allah CC milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın inşallah. Ölenlere rahmet ve mağfiret, kalanlara sağlık ve afiyet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” ifadelerini kullandı.