AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “AK Partimiz iktidara geldiği ilk günlerde, muhalefet en çok “Bu vaatleriniz için kaynağı nereden bulacaksınız? Yapmanız mümkün değil, kaynağı açıklayın, milleti kandırmayın” gibi absürt açıklamalar yapıyor, ülkenin bütçesinin seçim beyannamemizdeki vaatlerimizi yerine getiremeyeceğimizi, Türk halkının ilk seçimde hesap soracağını söylüyorlardı.
Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan ise, cevaben diyordu ki “kaynak Türkiye'dir, kaynak bugünkü bütçedir” sadece çalmazsak, çaldırmazsak, çalanlardan hesap sorarsak bu bütçe bu ülkeyi baştan sona gergef gibi işler, yapılamayan işler yapılır, başarılamayan projeler, yatırımlar başarı ile gerçekleştirilir” dedi.
Toplumsal talepleri siyasetin dışına iten yönetim anlayışının tasfiye edildiğini, milletin ülke yönetimine el koyduğunu da söyleyen AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, “AK Parti, milletimizle gerçekçi bağlar kurarak, milletin eliyle siyasetin kaybettiği itibarı yeniden kazandırmış, milletin gücünü yanına alan AK Parti lideri olmaz denilenleri oldurmuş imkânsız denilenleri başarmış, 20 yıl içinde vaatlerini misli misliyle bu ülkeye, bu millete kazandırmıştır.
Yani, artık toplumsal talepleri siyasetin dışına iten yönetim anlayışı tasfiye edilmiş, millet ülke yönetimine el koymuştur.
Yönetim milletin elinde olunca, açılmayan kapılar açılmış, bulunamayan petroller bulunmaya, keşfedilmeyen doğalgazlar keşfedilmeye, yapılamayan teknolojiler yapılmaya başlanmıştır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaseti millete güven esasına göre şekillendirmesi, milletin de AK Parti'ye ve liderine güven olarak geri dönmesine sebep olmuştur.
Bu güven, bu sevgi, milletin teveccühü 20 yıldır bu yürekleri ısıtmış, Cumhurbaşkanımızdaki heyecan da zerre eksilme olmamış, kendindeki çalışma azmini herkese taşımış, mazeret siyasetini tümüyle tarihe gömmüştür.
Güçlükler karşısında şaşkınlık yaşamıyoruz. İmkansız ve çözümsüz gibi gösterilen sorunları bir bir çözüp, bir bir aştık hamdolsun” dedi.
Karahocagil, yaptığı açıklamanın devamında; “Bugün Türkiye'mizde yaşanan hayat pahalılığı yılların birikimi, pandemi sonrası tedarik zincirinin kırılması, Ukrayna- Rusya Savaşı'nın dünyada yaşattığı yarından endişe kaynağından başka bir şey değildir.
Yılların birikimi dediğim, 20 yıldır Türk halkının refah seviyesini, yaşam standardını yükseltme adına ülke çapında yapılan yatırımlar, gerçekleştirilen projeler.
20 yıldır bütçe, Milli Eğitim'e, sağlık giderlerine, ulaştırma hizmetlerine, aile ve sosyal hizmetlerine, büyük bir kısmı enerji ithalatına ve enerji hammadde aramaları ile yine büyük bir kısmı bu ülkenin başına dış güçler tarafından bela edilen Güneydoğu sorununa harcanmıştır.
Bu harcamalar daha bitmemiş ama hem enerjide ve hem de Güneydoğu'da sona doğru yaklaşıyoruz.
Bütçe açığının en büyük dilimi enerjide atılan adımlar, ülkeyi rahatlatacak çapta keşiflerle devam ederken, PKK'yı da Milli savunma silahlarımız ile bitirme noktasına getirdik.
AK Parti hükümeti de Lideri Recep Tayyip Erdoğan’da yıllardır sadece milletini rahat ettirebilme adına çalışıyor. Ülkeyi şantiye alanına çevirirken tarihinde defalarca dünyaya hükmetmiş, dünyaya Hakkı adaleti haykırmış, şu anki dış şer güçler gibi zayıf ülkeleri sömürmemiş, tam tersi fethettiği ülkelere imarı götürmüş, adaleti götürmüş, huzuru götürmüş bir ceddin torunlarından bu şer güçler elbette korkacaklar.
Vaat edilmiş toprakların peşine düşen, hayallerini gerçekleştirebilme adına Irak’ı, Suriye'yi kana, gözyaşına boğan İsrail elbette AK Parti hükümetini düşürebilme adına akla hayale gelmeyen oyunlar düzenler peşinde olacaklar. Ağa babaları ABD Başkanı Biden bunu açık açık söyledi.
Tek ve en büyük isteğimiz, bu milli çıkarlar, milli konularda muhalefetin oyuna gelmemesi, dış şer güçlerle beraber hareket etmemesidir.
Ülkemiz, terörle mücadele konusunda dünyanın en eski ülkelerin başında gelmektedir.
Yıllardır ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, dört bir yandan yapılan saldırılar ve kuşatma girişimlerine karşı uluslararası diplomasi platformlarında asla taviz vermeden mücadelemize devam ediyoruz.
Türkiye topraklarının bölünmez bütünlüğünün korunması, güvenliğinin sağlanması noktasında uluslararası taahhütlere uygun şekilde hareket etmekte, NATO üyesi olan bir ülke olarak üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir.
Bu konu ile ilgili olarak Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere 28 Haziran 2022 tarihinde İspanya’nın başkenti Madrid’e gitmiştir.
Görüşmelerde küresel gündem ile birlikte Türkiye'nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK, PYD uzantılarını destekleyen İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvuruları ve buna karşı tutumumuzda gündem konularının başında gelmekteydi.
Çok şükür ki Türkiye, İsveç Başbakanı, Finlandiya Cumhurbaşkanı ve NATO Genel Sekreterinin katılımıyla gerçekleşen dörtlü zirvede istediğini aldı. Türkiye’nin elde edilen somut kazanımlar ise şöyledir:
PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye’yle tam iş birliği.
Terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi.
PYD/YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü.
Savunma sanayii alanında kısıtlamalara gidilmemesi, iş birliğinin artırılması.
İsveç ve Finlandiya’nın terörizmle mücadele ve savunma sanayii konularındaki ulusal mevzuatlarını ve uygulamalarını tadil etme taahhüdü.
Terörizm ve örgütlü suçlarla mücadele alanında istihbarat paylaşımında etkin iş birliği.
Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde ahdi düzenlemeler yapılması.
PKK ve uzantılarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerinin yasaklanması ve bunların soruşturulması.
Türkiye’ye yönelik terör propagandasının engellenmesi.
Finlandiya ve İsveç’in PESKO (AB Daimi Yapılandırılmış İşbirliği Süreci) dahil AB güvenlik mekanizmalarına en geniş şekilde katılımının desteklenmesi.
Bu adımların uygulanmasını denetlemek üzere Adalet, İstihbarat ve Güvenlik kurumlarının katılımıyla Daimi Ortak Mekanizma kurulması.
Görüldüğü üzere Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mücadelede uluslararası boyutta da çok önemli bir adım olmuştur.
Kararlı duruşu sayesinde terör örgütleriyle mücadele hususunda ciddi kazanımlar elde edilmiştir. PKK/YPG/PYD ile birlikte FETÖ’nün de bir terör örgütü olduğu uluslararası bir anlaşmada net olarak ortaya konmuştur.
Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan önderliğine tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkelerine sıkı sıkıya sahip çıkarak azimle yolumuza devam edeceğiz.
Terör, göç, savaş, ekonomik ve sosyal krizler ile baş ederek 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek ve 2053 vizyonumuzu hayata geçirmek için diplomatik, siyasi, ekonomik ve milli savunma anlamımda ne yapmamız gerekiyor ise istikametimizde yol almaya devam edeceğiz.
Ülke menfaati için alınacak her kararda muhakkak özgüvenli olup, belirlenen hedef ve vizyon doğrultusunda emin ve doğru adımlar ile ilerlemektir.
Bu anlamda Rusya-Ukrayna Savaşı, tüm ülkeler ile birlikte bize de göstermiştir ki, başka ülkelerin emri ve komutası altında hareket eden ülkelerin sonu felaket, soykırım, yok oluş ya da başka ülkelerin boyunduruğu altına girmek olur.
Bu nedenle vatanımıza, istiklalimize ve istikbalimize yönelik ülkemiz ve milletimiz adına alınacak tüm kararlarda özgür irademizi kullanmalı ve duruşumuz net olmalıdır.
Tıpkı terör örgütlerinin inlerini başlarına geçirdiğimiz gibi, sınır ötesi harekatlarımız ve darbe güçleriyle olan mücadelemiz gibi.
Irak sınırımızdaki operasyonlarımız başarıyla devam etmekte, teröristlere geçit vermemekte ve sınır güvenliğini korumak için tüm imkanlarımız seferber edilmektedir. Suriye sınırımızdaki güvenlik koridoru ile ilgili hazırlıklarımız biter bitmez orada da yeni bir harekata başlanacaktır” ifadelerini kullandı.