Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında; “Artık uygulanan ya da uygulanmaya zorlanılan ekonomik model, uydurulan ve kullanılmakta da ısrar edilen 'faiz sebep, enflasyon netice' anlayışının çöktüğü gerçeği ile karşı karşıyayız. Siyasal İslam ile birlikte tarihe gömülme arifesindedir. Zira döviz, altın, yapılan zam yağmurları, insanlarımızın alım gücünün bitmesi ve açlık sınırının çoktan aşıldığı her kesin malumu” dedi.
Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında; “Komşu ülke vatandaşlarının tv ekranlarında haftalık alış verişe gelerek kur farkı avantajı, Bulgar ve Yunan milli paraları yanında TL’nin alay konusu etmeleri ve kendi vatandaşının ezdirilmesini sağlayan, seyreden ve buna çanak tutan tüm basiretsiz yetkililer tarih ve hukuk önünde hesap vereceklerdir. Bu beceriksizliği ve iş bilmezliği dini kisveye, nas hükümlerine bürümeye yeltenen herkes de Allah cc'ya hesap verecektir. Din ve İslam hükümleri zırt-pırt sıkışıldığında istismar edilebilecek bir şey değildir. Buna göz yuman, kulak kapatan ve dil yutan her kes Allah cc havaledir. Nas hükümleri yeni mi hatırlanmıştır? Vatandaşa, öğrenciye, çiftçiye emekliye vs neden uygulanmadı? ya da neden şimdi?
Hiç ekonomik bilgi birikimi olmayan ya da eğitimi almamış herhangi bir vatandaşın bile deneme-yanılma yolu ile tecrübe edebileceği bir yanlış metot ve onda ısrar ve inat güzel ülkeyi tükenme ve halkını bitme noktasına getirmiştir.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ''ülke ekonomisinin sorumlusu benim ben', 'ben ekonomistim, benim alanım ekonomi', 'ekonominin kitabını yazdık' demesine rağmen birilerinin çıkıp 'dış güçler' çıkışları tam bir akıl tutulmasıdır. Bu söylem karşıtı söylemlerde aynı ağızca söylenmiştir. Bu da dün dündür, bugün bu gündür anlayışını bile yaya bırakmış 'an anı' tutmamaktadır. Aynı cümle içinde dahi tutarsızlıklar, kendini çürüten zıtlıklar barındırır olmuştur.
Vatandaşlarımız neden yaptığınız tüm yatırımların döviz endeksli, geri ödemeli ve uluslar arası tahkim yetkili olduğunu şimdi daha iyi anlamıştır. Ancak yine de bizlere soruyorlar, buna hangi dış güç karar veriyor? Beşli çetenin arkasında hangi dış güç var? Bunlara yapılan ballı kaymaklı ve kıyak döviz ihaleli yatırımları kim emrediyor? Pandemide tam kapanma uygulanırken hafta sonu vergi daireleri açılıp, memurlar çalıştırılıp ve bir çok sarfiyat ve harcamaya sebep olunarak basit usuldeki esnaf vergileri toplanmış, toplanan bu verginin bir kaç katı meblağ Cengiz inşaat'ın vergi affını hangi dış güç istedi? Kendi memleketimizde yetişen bu yılki şeker pancarları henüz kazanlara girmeden hangi mali gerekçe ile %25 zam emrini hangi dış güç belirledi? Tarlada soğanı çürüyen, marulu, patatesi, buğdayı, fındığı vs elinde kalan çiftçi, besici, sütçü ve tavukçu vs sorunlarına uzak, hayatında tarla görmemiş bir sadece bakan görevlendirmeyi hangi dış güç buyurdu? Tasarruf kararnamesinde meclisi ve külliyeyi muaf tutan dış güç kim? İnşaat ve Toki neden tam gaz devam eder bunu isteyen dış güç kim? Neye hazırlıktır?
Sayın Özkan'ın Japonya örneğini eleştirmeye dahi değer bulmuyorum. Yine bir bakanın 'bu coğrafya zordur, bu millet zoru sever' talihsiz söylemini de. Hele bir de 'saray deyip durdukları yerde aç sabahlayanlar biliyorum' gibi trajik komik demeci de. 'Otuz dönüm tarlası olan 500 bin liraya traktör alıyor' 'ilaç, gübre, tohum ya da tarım politikasının yanlışlığından değil, israftan' diyen kimin temsilcisi ya da hangi güç merak dahi etmiyoruz. 'Zarar eden çiftçi yok' diye bilmek nasıl bir ruh hali gerektirir, ne dene bilir bilmiyoruz.
Hele bir şehit yakını kadrosu ile işe girmiş bir sendika üyesi hanımefendiye yapılan baskı, mobing ve hakaretlere seyirci kalınmasını, eski bir imam belediye başkanı tarafından yapılmasını ve halen görevde olmasını, yerine kayyım atanmamasını hangi dış güç emretti ise 'Kınıyorum', Ayıplıyorum' Allah’a havale ediyorum.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi tüm kadın derneklerini, STK'ları, insan hakkı savunucularını, şehit ve gazi yakınlarını sokağa davet ediyorum. Neredesiniz, Siz Ne İş Yapıyorsunuz? şehit yakınımızı korumak namus borcu değil miydi?” ifadelerini kullandı.
