reklam
reklam
38,1336 %0.12
43,7603 %1.56
4.093,56 % 3,50
84.185,91 %0.115
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK TARHAN: “ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM OLMADAN, SOSYAL DÖNÜŞÜM OLMUYOR”

TARHAN: “ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM OLMADAN, SOSYAL DÖNÜŞÜM OLMUYOR”

Her şeyin bireyde başladığına ve dünyayı değiştirmeye kendimizden başlamamız gerektiği konusuna değinen Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Merzifonlu bilim insanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Güven olmayan yerde insanlar belli savunmada çalışıyor ve yatırım yapmıyor. ABD’nin başarılı olmasının en büyük sebebi yüksek güvende toplum olmasıdır. İnsanlar geleceğini güvende hissediyor. Yatırım yapıyor, riske giriyor. Hukuk güvenliği yoksa bunu sağlayamayız. Hatta bir ülkede adaletin olup olmadığını nasıl anlarız diye sorduklarında vereceğiniz cevaba bağlıdır. Birincisi bir kimsenin sabah erkenden kapısını kapıcıdan başka birinin çalmayacağına emin olması, pat diye alıp götürmek gibi. Afrika’da insanlar neden kaçıyor? Emin olun güvende olmadıkları için. İkincisi karakola düştüğün zaman olağandışı bir şey yapılmayacağından emin olmak. Üçüncüsü de mahkemeye düştüğün zaman hukuk dışına çıkılmayacağından emin olmaktır. Bu üç güvenlik duygusunu yaşamadığında insan adil olma durumundadır. Bu da güven demektir. Mikro iktisatta da güven duygusu temeldir. Zihinsel dönüşüm olmadan, sosyal dönüşüm olmuyor. Sosyal değişim olmadan ekonomik dönüşüm olmuyor. Ekonomik dönüşüm olmadan da siyasal dönüşüm olmuyor. Her şey bireyden başlar. Dünyayı değiştirmeye kendimizden başlayacağız. Kendimizi iyi, güzel değiştirebilirsek bakıyoruz etrafımıza oluşturduğumuz psikolojik etkileme gücü oluşuyor. Diğer insanlarla ilişkilerimiz düzeliyor, pozitif yorumlar yapıyoruz anlam katıyoruz. Böyle durumlarda kişi sosyal başarısı yüksek oluyor buna da sosyal sermaye deniyor. Sosyal sermayesi gelişmiş olan kişi parasal sermaye de daha çok o kişinin etki gücünü arttırıyor.” dedi.

HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRAN 3T: TELEFON, TELEVİZYON VE TABLET!

3T’nin evimizin açık bir kapısı olduğundan bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Hep sosyal medya dendiği zaman sanki tehlikeli bir alan, yanlış bir şey gibi düşünüyoruz. Ama artık sosyal medya teknolojinin kendisidir. Bizde artık otomobil gibi tarafsızız. Bunu hangi amaçla kullanırsan ona hizmet edersin. Sosyal medyada kendisi bir araç hayatı hızlandıran, kolaylaştıran, 7/24erişim var. Kimliğini saklayarak birçok şey yapabiliyorsun. 3T’den bahsediliyor şimdi, hayatımızı kolaylaştıran 3T. Nedir bunlar? Telefon, televizyon ve tablet. Bunlar evimizin açık kapısıdır. Daha önce 10 sene önce sosyal medya bu kadar yaygın değilken kişilere özellikle yatak odasında TV bulunmasın ki yatak odasının konforu farklıdır. Belli bir alanda bulunsun derken artık telefon bile orada. Çocuk içerde ders çalışıyor elinde cep telefonu babası da uzaktan izliyor.” şeklinde konuştu.

“SOSYAL MEDYANIN NESNESİ DEĞİL, ÖZNESİ OLMAMIZ LAZIM”

Gençlerin sosyal medyanın kullanıcısı değil, sosyal medyanın üreticisi olması gerektiğine özellikle vurgu yapan Tarhan; “Muhakkak savunamayacağımız şeyleri sosyal medyada paylaşmayın. Önce kendinize karşı dürüst olun üç defa düşünüp bir defa konuşmak derler atalarımız. Duyduğuna inanma, gördüğünün de yarısına inanma Anadolu irfanının sözüdür. Sosyal medyada bu kültür yerleşmedi. Sosyal medya kültürünü yerleştirmemiz gerekiyor. Önce biz bunu kendi içimizde yapmamız önemli. Gençler sosyal medyanın kullanıcısı değil, sosyal medyanın üreticisi olmamız lazım. Nesnesi değil, öznesi olmamız lazım. Sosyal medyada konfor sizde olacak şekilde olmamız gerekiyor. Yönlendirilen, yönetilen değil.” ifadelerini kullandı.

“YAZILIM DİLİNİ ÖĞRENMEK YABANCI DİL ÖĞRENMEKTEN ÖNEMSİZ DEĞİL!”

2018’de önemli bir proje hazırladık hayata geçiremedik ama dijital devrim yaşıyor dünya diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu dünyada derin öğrenme projesiydi. Süper gençler, süper bilgisayarlar süper işler yapabilir. Şu an için sosyal medyaya enerji harcamak yerine yazılımcı olmaya çalışın. Yazılım dilini öğrenmek şu anda bir İngilizce öğrenmekten, yabancı dil öğrenmekten daha önemsiz değil. Hangi meslekte olursanız olun, yazılımcılık varsa size ciddi bir fark oluşturur. Bununla ilgili iş kur güzel bir şey yaptı. Üniversite olarak ortaklık yaptık. Şu anda iş kurda yazılımcı kursu veriyor. Çıktıktan sonra iş garantisi var. Eğitimler başladı. Devlet destekliyor yazılımcı olmak isteyenleri. Bunu öğrenirseniz bir sıfır önde başlarsınız hayata. Dijitalleşmeyi siz sosyal medyanın kullanıcısı değil, sosyal medyada yazılım öğreten kişiler gibi olmak gerekiyor.” dedi.

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *