reklam
reklam
38,1492 %0.05
43,9433 %0.23
4.110,83 % 0,29
84.222,34 %0.705
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK GÜNE SU İÇEREK BAŞLAYIN

GÜNE SU İÇEREK BAŞLAYIN

Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç; “Güne su içerek başlayın, kışın da yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmeyin” dedi.

Suyu içmenin önemine değinen Dr. Koç, “Sıvı tüketimi ile ilgili vücuda alınan sıvı miktarı ile tüketim dengesinin sağlanması önemlidir. Bu dengeyi sağlamak ve dehidratasyon, böbrek taşı ve daha bir çok önemli sağlık sorunundan kaçınmak için sağlıklı erişkinler günde en az 2-2.5 litre sıvı tüketmelidirler. Yeterli sıvı alımı için ortalama sedanter bir erkek günde en az 2900 ml sıvı tüketmelidir. Bu rakam ortalama sedanter bir kadın için en az 2200 ml dir. Katı gıdaların sıvı alımına katkısı yaklaşık 1000 ml sudur.

Su ve sıvı tüketimi hastalık durumu ve mevsime göre değişiklik gösterebilir. Örneğin; yaz ayları, özellikle gün içinde aktif olarak çalışan insanlar için yoğun bir su kaybı nedeni olabilir. Günlük su alımı, vücudun su kaybı ile bir denge içinde olmalıdır” şeklinde konuştu

BU YANLIŞLARDAN KAÇININ!

Dr. Koç, “Toplumda yanlış bir algılama ve bilgilenme sonucu olarak çay, kahve, kolalı içecekler, vb su yerine tüketilmektedirler. Ancak bu içeceklerin diüretik özelliği olduğundan vücuttaki suyun atılmasına yol açmaktadırlar. Bu nedenle bu gibi içecekler asla su yerine tüketilmemelidirler.

Sıvı gereksinimiyle ilgili özellikle dikkat edilmesi gereken dönem; yaşlılık, gebelik ve bebeklik-çocukluk dönemleridir. Yaşlılık döneminde bireylerin susama ile ilgili mekanizmalarında gerilemeler görülebilir ve buna bağlı olarak da susama hissi zayıflayabilir. Gebelik döneminde sıvı gereksinimi artar. Emziren kadınlar ise ayrıca sütle kaybettiği sıvıyı yerine koymalıdır. Bebeklik ve çocukluk döneminde, bebeklerin ve çocukların harcadıkları enerji (kcal) başına su gereksinimi günde 1.5 ml’dir. Bu gereksinimi fazla olmasının nedenleri; ağırlık başına düşen vücut yüzeylerinin fazla olması, erişkinlerle karşılaştırıldıklarında su yüzdelerinin fazla olması, metabolizmalarının hızlı olması, büyüme ve gelişme için aldıkları protein yükünün fazla olmasıdır” dedi

Yaşam İçin Elzem Olan Suyun Vücuttaki Görevlerine ilişkin bilgi aktaran Dr. Koç, “Yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması, Hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, Hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, Vücut ısısının denetiminin sağlanması, Eklemlerin kayganlığının sağlanması olarak sıralanabilir” ifadelerini kullandı.

Dr. Koç açıklamasının devamında ise şöyle konuştu; “Su ve içecekler vücut su dengesinin korunmasında önemlidir. Yaşam için elzem öge olarak tanımladığımız suyu temiz, sağlığı bozmayan kaynaklardan karşılamalıyız. İnsan besin almadan günlerce yaşayabilir, günlerce susuz yaşam ise olanaksızdır. Özellikle ishal durumunda tuz, şeker karışımı sıvı yaşam kurtarıcıdır.

Akan su pislik tutmaz deyişi yanlıştır. İnsanı öldüren mikrop gözle görülmediğinden suyun berrak görünümü güvenli olduğunu göstermez. Şüpheli su kaynatıp soğuttuktan sonra içilmelidir. Kaynatılan su kaptan kaba birkaç kez aktarılarak havalandırılmalıdır. İçilebilir nitelikteki musluk suyu bir süre akıtıldıktan sonra kullanılmalıdır.

Su tüketimi ile ilgili miktarın yanı sıra dikkat edilmesi gereken başka konular da bulunmaktadır. 2025 yılında Dünyada 1,8 milyar kişinin sudan yoksun ve toplam Dünya nüfusunun da üçte ikisinin bu duruma bağlı sorunların yaşanacağı bölgelerde olacağı tahmin edildiğinde yaşamsal önemi olan su tüketimine dair kamuoyunun bilmesi gerekli bu konular yeterli ve kaliteli suyun tüketiminin sağlanması açısından önemlidir.

Sağlıklı bir yaşamın yeterli su tüketiminden geçtiğini artık biliyoruz. Aynı önemi günlük diyetimize de göstermemiz gerektiği aşikar. Bu da vücudunuzun ihtiyacı olan kaloriyi bilmekten ve bu sınıra uygun besinleri tüketmekten geçiyor”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *