reklam
reklam
38,0489 %-0.22
43,5449 %-0.34
4.034,75 % -1,56
84.607,99 %-0.436
AMASYA
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Amasya
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK GEÇER SANDIĞIMIZ BURUN AKINTILARI ALERJİ OLABİLİR!

GEÇER SANDIĞIMIZ BURUN AKINTILARI ALERJİ OLABİLİR!

Burun akıntısı herkesin zaman zaman yaşadığı bir durumdur ve burun akıntısına neden olabilen pek çok faktör olabilir. Uzun süreli geçmeyen burun akıntısının önemli nedenlerinden birinin alerjiler olduğunu belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, açıkladı.

BURUN AKINTISI ALERJİ BELİRTİSİ MİDİR?

Alerjilerin pek çok belirtiler vardır. Bunlar arasında en sık karşılaşılan belirtilerden biri de burun akıntısıdır. Burunla ilgili semptomların büyük bir kısmı genellikle alerji ile ilişkilidir. Saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit, burundaki alerjik reaksiyonları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Alerjik rinit belirtileri arasında burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma ve burunda, gözlerde ve ağzınızın çatısında kaşıntı sayılabilir.

ALERJİDEN KAYNAKLI BURUN AKINTISINA NE SEBEP OLUR?

Nazal alerji semptomlarına neden olabilecek birden fazla tetikleyici faktör vardır. Nazal belirtilerden mustarip olan kişilerin hepsi aynı tetikleyicilere sahip değildir. Mevsimsel alerjiniz varsa, belirtilerinizi yalnızca yılın belirli bir zamanında ortaya çıkaran belirli bir ağaç veya çimen polenine alerjiniz olabilir veya sonbaharda yağmurlu ve yapraklar ıslakken ortaya çıkan belirli bir küf türüne alerjiniz olabilir. Mevsimsel alerjiden mustarip kişilerin üçte ikisinden fazlasının da yıl boyunca belirtileri vardır. Bunlara evdeki toz akarları, hamam böcekleri, evcil hayvanlardan gelen hayvan tüyleri ve yine küf gibi alerjenler neden olabilir. Tetikleyicilerinizi bilmek önemlidir. Tetikleyicilerinizi öğrendikten sonra, onlardan kaçınmanız ve tedavi olmanız daha kolay olacaktır.

ALERJİ KAYNAKLI BURUN AKINTISI İLE GRİP NASIL AYRILIR?

Alerji kaynaklı burun akıntısında ateş olmaz. Peş peşe hapşırma, burun kaşıntısı, boğazda kaşınma gibi belirtiler görülmez. Gripte ateş genelde görülür. Boğaz ağrısı olabilir. Kas ağrısı görülebilir. Belirtilere göre ayrılamayan durumda alerji testi yapılarak alerjik nezle teşhisi kesinleştirilir.

ALERJİDEN KAYNAKLI BURUN AKINTISI NASIL GEÇER?

Geçmeyen burun akıntınız, tıkanıklık, hapşırma gibi belirtileriniz varsa öncelikle alerjiniz olup olmadığını öğrenmek için bir alerji uzmanına gitmeniz gerekir. Doktorunuz bazı testlerle alerjinize neyin neden olduğunu ve tetikleyicilerinizi belirleyecektir. Hem mevsimsel hem de yıl boyu süren alerjiler burun akıntısı, tıkalı burun ve hapşırmaya neden olabilir. Bu nedenle doktorunuz belirtileriniz ve mevcut durumunuza göre size uygun alerji testini yapacaktır. Tetikleyiciniz belirlendikten sonra alerji aşısı ve alerjenden korunma seçenekleri ile belirtilerinizi kontrol altına alabilirsiniz.

ALERJİ AŞISI İLE ALERJİNİZİN UZUN SÜRELİ TEDAVİSİ SAĞLANABİLİR

Alerji aşısı yani immünoterapi vücudu alerjen maddeye duyarsızlaştırmayı hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Solunum alerjenlerine karşı uygulanan bu tedavi ile ev tozu mite, polen, küf ve evcil hayvan gibi alerjiler başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Kademeli olarak vücuda alerjen maddenin verilmesini içeren bu tedavi oldukça başarılı bir tedavidir. Aynı zamanda alerjinizin ilerlemesini ve alerjik astım geliştirme riskini de azaltabilir. Alerji aşıları ilk başlarda haftada bir yapılabilir ve daha sonra enjeksiyon sıklığı ayda bir olur. Birkaç yıl devam eden bu tedavinin başarı oranı oldukça yüksektir. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *