Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 81 il valiliğine gönderdiği yazıda, işverenlerin öncelikle tüm işçileri COVID – 19 ile ilgili işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler hakkında bilgilendirmekle yükümlü oldukları hatırlatıldı. İşverenlerin COVID-19 aşısı tamamlanmamış işçilerini ise yazılı olarak ayrıca bilgilendirmesi istendi. Bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere, kesin COVID-19 tanısı konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarının da işverence işçilere bildirilmesi gerektiği belirtildi. İşverenin ayrıca COVID-19 aşısı olmayan işçilerden haftada bir kez PCR testi yaptırmalarının istenebileceği, test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere işyerinde kayıt altında tutulacağı ifade edildi.
Amasya'da hukukcular bu konudaki görüşlerinde ise;
Aşı yapılması bir iş sağlığı ve güvenliği önlemidir. Belli ki aşılılar daha zor hasta oluyorlar veya hasta olsalar da daha çabuk iyileşiyorlar. İşveren işyerinin güvenliğini sağlamakla, işçiler de önlemlere uymakla yükümlü. İşveren “aşı olmanızı istiyorum” diyorsa, işçiler bu önlemlere uymak zorunda.
PCR testi yaptırmayanlara, aşı olmayanlara fesih şu an için erken ama öncelikle ücretsiz izin uygulaması olabilir diye düşünüyorum.
Ancak, uyarılara rağmen iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uymamak haklı fesih sebebi olabilir. Önlemlere uyulmazsa feshe kadar giden süreç işletilebilir.
İş sağlığı ve güvenliğine aykırılık İş Kanunu’nun madde 25/1-II’de düzenlenmiş. Haklı fesih durumunu ifade ediyor. Bu madde kapsamında iş akdinin feshi durumunda işçiye herhangi tazminat ödenmesi söz konusu olmaz. Bu bir haklı sebeple fesih olur. diyor.