Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş:
TSK PERSONELİ MİLLETİNİN EMRİNDEDİR
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen programa katılan Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş burada halka hitaben bir konuşma yaptı.
5 yıl önce 15 Temmuz gecesi Türk milletinin demirden yapılmış tankları ve çelikten yapılmış uçakları bedeni ve benliğiyle durdurduğunu dile getiren Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş, “Bugün gururluyuz. Çünkü 5 yıl önce bu gece Türk milleti demirden yapılmış tankları ve çelikten yapılmış uçakları bedeni ve benliğiyle durdurmuştur. Hüzünlüyüz, çünkü 5 yıl önce bu gece 251 kardeşimiz şehit, 2 bin 196 kardeşimiz gazi oldu” dedi.
15 Temmuz gecesinde yaradanın kalplere fısıldadığını, büyüğü, küçüğü, yaşlısı, genci, kadını ve erkeğiyle herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin asıl sahibinin kimin olduğunu göstermek için sokaklarda demir tanklara, çelik uçaklara meydan okuduğunu, bir tonluk bombalarına göğsünü siper ettiğini söyleyen Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş, “15 Temmuz gecesi kalkışmaya cüret eden beyinleri yıkanmış haşhaşiler, 15 Temmuz’dan çok daha önceleri Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, kendilerine biat etmeyen bizlere zulmetmeye başlamışlardı. Pensilvanya’ya biat etmeyen askerlerin eşlerinin namuslarına iftiralar attılar, işkence mangaları ile öğrencileri ayrılmaya zorladılar, ahlaksızlık damgası ile ordudan zorla ayırdılar. Birçok asker bunalıma girip ya psikolojik sağlığının bozulması veya asılsız suçlamalar nedeniyle cebren ordudan atıldılar.
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bu zulümlerinin amacı, FETÖ Darbe yapmaya kalktıklarında önlerine engel çıkmamasıydı. Ancak karşılarına hesaba katmadıkları Türk Milletinin feraseti, inancı ve cesareti çıktı. 30 yıldır hazırlıklarını yaptıkları oyun sadece bir gecede darmadağın oldu. Haşhaşilerin TSK içindeki amaçlarını anlamak için Irak’ın işgaline bakmak yeterli olacaktır. Irak Ordusu içinde FETÖ benzeri yapılanan Kesnizani denen cemaat, özellikle subaylar ve astsubaylar arasında oldukça etkiliydi. Irak Savaşının ilk günlerinde, Irak Devletinin en üst kademelerine uzanan Kesnizani örgütüne bağlı subaylar ve askerler silahlarını bırakarak, işgal güçlerine ülkenin ve Bağdat’ın kapılarını açtılar. Irak’ın şu anki durumunu herkes biliyor. Fetö de yayınladığı videolarda “Hıristiyanların canlarımıza ve namusumuza el uzatmayacaklar” diye mesajlar vererek, bizi benzer bir işgale hazırlamaya çalışmışlardır. İşte bu yüzden.. TSK içinde onlardan olmayanların yetkili ve etkili makamlara gelmemeleri için her türlü kumpası yaptılar” dedi.
15 Temmuz gecesinde tarihte hiçbir düşmanın cesaret edemediği ve gücünün yetmediğini yaparak, Türkiye’nin Başkenti Ankara’yı, Ankara’nın Kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ve ülkemize sahip çıkan vatandaşların üzerine acımasızca bombaların atılıp, tanklarla ezildiğini de belirten Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş, “Tarihi Kahramanlıklarla dolu Türk Milleti ve onun içinden çıkmış gerçek Türk Askerleri zulme dur dedi.
15 Temmuz sonrasında.. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Milli Savunma Bakanımız, Sayın Genelkurmay Başkanımız ve Sayın Kuvvet Komutanlarımız olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri FETÖ’ye karşı amansız bir mücadele başlatılmıştır ve bu mücadele hala sürmektedir. TSK’dan FETÖ temizlendikçe.. Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü artmıştır. 15 Temmuz sonrasında İlk olarak Fırat Kalkanı ile Suriye halkına zulmeden DEAŞ ile mücadele edilerek, Al Bap’a kadar olan Fırat’ın Doğusu DEAŞ’tan temizlenmiştir. Sınır Ötesi harekatlar ile yeni bir konsept oluşturulmuş,“Tehdidi Topraklarının Ötesinde Karşıla” stratejisine dönülmüştür. Hepimiz hatırlıyoruz 15 Temmuz öncesinde Ankara’da Merasim Sokak ve Tren Garı patlamaları, İstanbul ve Gaziantep’te yapılan saldırılarda yüzlerce masum vatandaşımız hunharca katledilmişti. Yeni Harekat Konsepti ile Terörle Mücadele sınırlarımızın dışına taşınarak, vatandaşlarımızın can güvenliği çok daha etkin bir şekilde sağlanmıştır. Fırat kalkanı harekâtı ile AlBap’ın kurtarılmasından sonra, doğuya dönülerek Zeytin Dalı Harekâtı ile Afrin halkı özgürleştirilerek, buradan Türkiye’nin içlerine gelebilecek tehdit bertaraf edilmiştir. Bu harekatlar devam ederken aynı anda Kuzey Irak’ta PKK’ya yerden ve havadan büyük zayiatlar verdirilmiştir. PKK’nın YPG adı altında örgütlenerek Suriye Kuzeyinde korsan ülke kurarak, ülkemize yönelik büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için Barış Pınarı harekâtı ile 4 saatte YPG dize getirilmiştir. Bu arada Türkmen Dağındaki kardeşlerimizin imdadına yetişmek için İdlip Operasyonları başlatılmıştır. Bu Operasyonlar sırasında 33 askerimizi şehit eden Suriye ordusuna tarihte ilk defa görülen bir harekât taktiği ile.. Türk yapımı Milli İHA’larımız 2 gün boyunca İdlib Bölgesinde bir tek Suriye Ordusu Tankı ve Zırhlı aracı kalmayacak şekilde Hava Harekâtı icra etmiştir. Aynı anda Deniz ötesinden, Libya’daki kardeşlerimizden gelen yardım çağrısına kayıtsız kalınmamıştır. Eli kanlı diktatör Hafter’e karşı.. Ordumuz Milli Libya Devleti yanında yer alarak, Hafter güçlerine yenilgi yaşatmıştır. Bu
mücadelenin sonunda Libya ile Deniz Yetki Alanları Antlaşması İmzalanarak Mavi Vatanın sınırları çizilmeye başlanmıştır. Tam bu esnada, bu sefer Doğudan yardım çağrısı gelmiştir. Azerbaycanlı Kardeşlerimiz, Türkiye’nin gücünden güç alarak 30 Yıllık Karabağ Sorununu çözmek için harekete geçmiştir. Bir Millet İki Devlet olduğumuz Kardeşlerimizin bu yardım çağrısına kayıtsız kalamazdık. Çok kısa bir sürede Karabağ tekrar Azerbaycan’ın olmuştur” dedi.
15 Temmuz’da en çok etkilenen kurumun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu da söyleyen Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tuğg. Mete Kuş, “15 Temmuz’da en çok etkilenen kurum Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur. Ancak son 5 yılda, haşhaşilerin temizlenmeye başlanmasından sonra.. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 30 yıldır yapılmayan harekâtlar yapılarak, sınır içinde, sınır ötesinde ve deniz ötesinde Türk Milletinin canı, malı ve onuru proaktif olarak korunmuştur.
Değerli Merzifonlular, Milletinin içinden çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, bundan sonra da Milletinin emrinde, Suriye ve Libya’da mazlumun yanında, Karabağ’da Kardeşleriyle birlikte olacak, Mavi Vatan’da ülkesinin menfaatlerini koruyacaktır. Sözlerime Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimize ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anıyorum, hayatta olan gazilerimize en kalbi duygularımla sağlıklar ve esenlikler diliyorum. Değerli Merzifonlular, Millet ve Ordu ayrılmaz bir bütündür. Ordusu olmayan ülkeler Suriye gibi olmaya mahkûmdur. Bu gece vesilesiyle hepimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz kutlu olsun, sizlere sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim” dedi.
