Son günlerde Merzifon Şehit Ahmet Özsoy İmam Hatip Lisesi’ndeki tartışmalara Eğitim-Sen Amasya Şubesi de katıldı.
Basın açıklamasında bulunan Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Mustafa Ölgün; “Eğitim sistemimizin yönetsel ve akademik anlamda her geçen gün geriye gittiği zamanlardan geçiyoruz. Çocuklarımızın geleceğini şekillendirmesi için emanet ettiğimiz okullarımıza tepeden atanan, görevlendirilen liyakatsiz, tamamına yakını Eğitim Bir Sen adlı malum sendikaya üye idareciler ve AKP tarafından eğitim ile alakalı tüm kurumlara atanan yine liyakat sahibi olmayan yöneticiler eğitim sistemimizi yapboz tahtasına çevirmiştir. “Eğitim sistemimiz çok kötü tümden değiştireceğiz.” Adlı esprileri! komik olmaktan çoktan çıkmıştır. Çocuklarımız bu bozuk çarkın dişlileri arasında ezilmekte, çaresizce geleceklerinin nasıl ellerinden alındığını, haklarının bir kalemde nasıl yendiğini seyretmek zorunda bırakılmaktadırlar. Bu sistem değişmelidir. Okulları ve kamu kurumlarını aile şirketi gibi yönetme anlayışına son verilmelidir.
Artık kilitlenen bu yönetim anlayışı o kadar çığırından çıkmıştır ki en son Merzifon Şehit Ahmet Özsoy İmam Hatip Lisesi'nde kendini göstermiştir. Okul Müdürü ve Müdür Yardımcısı eştirler. Aynı zamanda Müdür Yardımcısı Mustafa BAŞ Eğitim Bir - Sen Merzifon Baştemsilcisidir. Okul Müdürü ve Müdür Yardımcısı eşinin eğitim emekçilerine, öğrencilere uyguladığı mobbing, başörtüsü takmayan öğrencilere uygulanan baskılar ve farklı türden iddialar, okulun diğer bir Müdür Yardımcısı olan Ali KAPLAN ile aralarında şikâyete, üzeri kapatılmak istenen soruşturmalara, sözlü ve fiziki şiddete varmış durumdadır. Daha önceki yapılan şikâyetlerin sümenaltı edildiği ya da gereksiz görüldüğü iddiaları Merzifon kamuoyunda dinlendirilmekte, bu iddiaların araştırmasının önünün kesileceği inancı gittikçe güçlenmektedir.
Üzülerek ifade etmek gerekir ki konu siyasi görüşü onlardan farklı olan eğitim emekçilerine geldiğinde her türlü kural ihlal edilip (özel hayatın gizliliği dâhil ki anayasal bir suç olmasına karşın) eğitim emekçilerinin suç içeriği barındırmayan, hakaret içermeyen Whatsapp durumları, Facebook paylaşımları sırf iktidar uygulamalarını eleştirdi diye bazı kişiler tarafından şikayet konusu yapılabiliyor. Ortada her türlü ağır suç unsuru barındıran iddialara kılını kıpırdatmayan yetkili ve etkili kendince elitler, birden avını yakalamış aslan gibi eğitim emekçilerine her türlü baskıyı, cezayı, mobingi layık görebiliyor. Ağırlaştırılmış cezalar uygulamaktan geri durmuyorlar. Ama onlar da biliyorlar ki suç işliyorlar. Konu Eğitim Bir Sen başkanı Mustafa Baş olunca ise müfettişler, şikayette suç işlediği iddia edilene değil de son derece ciddi iddialarla okul Müdür ve Müdür Yardımcısı eşlere değil, işini mevzuata uygun yaptığı için başka okul müdür yardımcılarına kınama cezası verebiliyor ve tüm bu yaşananlar Merzifon gibi küçük bir ilçede gözler önünde oluyor ki daha ötesini düşünmek dahi istemiyoruz” diye konuştu.
DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİNDEN, LİYAKATTEN ASLA ÖDÜN VERMEYECEĞİZ
Eğitim Sen olarak Cumhuriyetimizin kazanımlarından, laiklikten, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, din ve vicdan hürriyetinden, liyakatten asla ödün vermeyeceğimiz diyen Başkan Ölgün;Son günlerde ulusal kamuoyunu fazlasıyla meşgul eden videoda, "Çarşaflı öğretmen İstiklal Marşı okuttu" tartışmalarının merkezinde ne tesadüftür ki yine bu okul yer almakta. Pek de masumane gelmeyen bu durum son günlerde Diyanet İşleri Başkanı Ali ERBAŞ'ın laiklik karşıtı açıklamaları ile toplumu kutuplaştırmaya, bölmeye ve oradan da kaybetmeye başladıkları toplumun bir kesimini tekrar kazanmaya yönelik çırpınışlar olarak görülmekte. Bunun için kadının kıyafetini, bedenini kullanmaktan, kendilerine siper etmekten geri durmamaktalar. İstedikleri ise toplum, kadının kıyafeti, dini yönelimleri, cinsel tercihleri, kültür-kimlik aidiyetleri üzerinden kamplara bölünsün. Bu sayede kendilerince çoğunluk gördükleri muhafazakar, milliyetçi kesimi avuçlarında tutabilsinler.
Eğitim ve Bilim Emekçileri olarak bizlerin kadının özgürlüğü konusunda son derece hassas düşüncelere sahip olduğumuzu bilmeyen yoktur. Kadının bir eşya, evin köşesinde bir süs, üzerinden siyaset yapılabilecek bir meta olarak görülmesi asla kabul edilemez. Erkek egemen bakış açısıyla kadına bakmak, namus tasvir etmek, kıyafet biçmek kimsenin tasarrufunda değil kadının kendi özgür iradesindedir. Bu nedenle mahalle baskısı, yönlendirmesi zorbalık ve siyasi saiklerle yapılan şekillendirmeler kabul edilemez. Hele ki iddiaların ayyuka çıktığı Merzifon Şehit Ahmet Özsoy İmam Hatip Lisesi'nde bu videonun servis edilmesi masum değildir, kadının kıyafetinin ve bedeninin arkasına saklanma çabalarıdır diye düşünüyoruz. Yıllardır derslere aynı tarz ama farklı kıyafetle giren kadın arkadaşımızın bizim için kıyafeti değil, çocuklarımızı belirli bir ideolojiye, kıyafet tarzına, İmam- Hatip okullarına yönlendirme çabaları dikkate değerdir. Bu konuda defalarca Merzifon Eğitim - Sen Temsilciliğimizin gerekli girişimlerde bulunduğu Merzifon kamuoyu tarafından bilinmektedir.” İfadelerini kullandı.